Murat ağabeyinin dükkanının önünde durduk rahat bir iç çekip verdim. " Neden burada durduk içeri girelim" dedi durdurdum " ilk önce nefes alıp ver soluklan sonra gireriz" dedim peki deyip benimle birlikte soluklandı.
Arkamızdan ses geldi " Miray abla gelmişsin" ben bu ufaklığın sesini tanıdım arkamı döndüğümde murat ağabeyin oğlu bize doğru gelirken gördüm " evet ufaklık bir kaç gün buralara işim düştü geldim misafirimi yola gösteriyordum gezdiriyordum" dedim sevindi yanımdaki oğlanı baktı sonra bana bakıp gülümseyerek içeri girdi.
" şimdi girelim" dedim benle birlikte kapıdan adım atar atmaz çan çaldı, buranın güzelliği beni daha da büyülüyordu " hoş geldiniz" her müşteriyi böyle karşılardı her zaman.
Bize döndüğünde gözleri büyüdü ellerindekileri kenara koyup adımı haykırarak koşar adımla geldi kollarımı açtım " murat ağabeyi hoş bulduk " dedim sımsıkı kucakladı beni öpüp durdu sonra demir masa aradı o sıra murat ağabey benim sevdiğim yeri kimseye vermediğini söyledi özel müşterisi olarak yerimizi aldık ben sıcakta bile çay isterim iyi gelir yorgunluğu alır " iki çay murat ağabey " dedim hay hay deyip mutfağa gitti.
" Burası çok güzel bir yermiş " dedi gül gülümsedim " öyledir burası "
" Bir şey söyleyeceğim doğum günün ne zaman " dedi pek önemsemem çünkü doğuran annemi kaybettiğimden beri unuttum onla birlikte kutlamayı isterdim ailemle.
" Neyse sürekli işitiyorum şu kuralsız kelimesi neden sana diyorlar " diye sordu meraktan sorduğunu sanıyorum.
" Bak Demir bana kuralsız demelerini iki sebebi var ; ilki kuralları çok az uyarım diğeri ise dünyadaki tüm ölümlerden ben sorumluyum katilleri benim " dedim başını salladı çaylar gelmişti.
Gülümsemeyle karşılık verdim gidince konuşmayı başladım " senin neden benimle gelmeni izin verdim aşık olabilirim ama güvenemem hemen , sana görevler vereceğim "
" Nasıl görevleri merak ettim " çayından bir yudum alıp geri koydu vereceğim görevleri düşündüm nasıl bir görev vereceğim düşündüm çayımı içerek yoldan geçen arabaları ve insanları izledim manzaranın tadını çıkarıyorduk birlikte bir çay daha istedik.
Akşama kadar burada öylece oturduk. Köyü özlemiştim biraz sohbet ettik neden buradaki herkes beni sevdiğini sorunca " burayı sık sık uğrarım tabi o zaman olduğunda burada kalmıştım okuyup istanbul da okulu kazanıp aile evine taşınana kadar buradaydım" dedim köye doğru yürürken duraklama mı sağladı " seni çok seviyorum" bunu sürekli duydum onun ağzında " bende ne bekliyorsun" diye sordum " bir kez söylemeni"
Derin nefes alıp verdim ona döndüm " bende seni seviyorum" dedim gülümsedi bana elimden tuttu birlikte yürüdük köye.
Bizimkiler kesin bir şey bulmuşlardır diye düşündüm- kapı ziline çaldım açan onlardı " eğlendiniz mi"
" çok" dedim içeri girdim ayakkabılarımı çıkarıp terlikleri giyerek masaya geçtik ve fabrikaları gösterdi her birini elleyerek seçtik sonra bir tanesini seçip paramıza göre seçmiştik " tamam fabrika işi tamamsa ben artık uyusam çok yorgunum" dedim odama girdim. Yatağa uzanıp yana döndüm ve onun güler yüzünü gördüm doğrulacaktım yatırdı " yorgunsun biraz uyu Miray!ım " dedi dudağımdan buse kondurup çekildi. Odadan çıktı gözlerimi kapattım.
Selma bilgi işletmeciydi ona mesaj attım çınarın evi, şirketi ve çocuğunu bulması için sabah görür diye gözlerimi yumdum gönderdikten sonra.
Akşam yemeğine kalktım sonra geri zıpaldım.
🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Katil ( Kraliçe )
Mystery / ThrillerAcı nedir çok iyi bilirim. Nasıl bir his olduğunu ama bana yaşatanları affetmem. Kalbimde bir an için sevgi kaldıysa onuda saklarım ihtiyaç olur diye ama gerisi hepsi nefret ölüm bir kan şeklindedir (Yazardan not : günler tarihler birbirine girdi...