17.BÖLÜM

52 10 0
                                    

Uyandığımda odamdaydım. Kimse yoktu. Bende kalkıp duşa girdim. Soğuk suyu açıp biraz bekledim. Küvet dolunca yıkanmaya başladım. Çıkıp üzerime rahat bir şort ve bol bir bluz giydim. Ayağıma renkli bir babet giyip aşağı indim. Bizim tayfa aşağıda oturuyordu. Aralarında bir tek Deniz yoktu. Bende koltuğa oturdum.
-"Nasılsınız?" Diye sordum herkese. Herkes kendince mırıldandı ama pek bişey anlamadım. Üzgün görünüyorlardı. Aslında bana acıyarak bakıyorlardı demek daha doğru olur. Oturduğum yerden kalkıp abimin yanına oturdum. Kollarını bana sardı.
-"Yine kötü birşeyin olduğunu seziyorum. Beni üzecekse söylemeyin lütfen. Bir süre daha birşey anlamamış gibi rol yapabilirim. Zaten yeterince yorgunum."abim tamam diye mırıldandı ve daha sıkı sarıldı. Düşünüyorum da uyumak arada yemek yemek ve üzücü haber duyup yıkılmaktan başka yaptığım hiçbirşey yoktu. Ha! Birde hastalığımın bana oynadığı oyunlar dışında. Belki de hastaneye yatmalıyım diye düşünmedim değil.
-"Deniz nerede?"
-"Sanırım uzun süre gelemeyecek çisem."
-"Ne demek gelmeyecek? Kavga mı ettiniz abi?"
-"Evet Çisem. Tartıştık. Bu konuyu kapatalım. Lütfen!"söyleyeceklerimi ağzıma tıkıp susan abime bakmadan kumsala baktım. Rahatsızca kıpırdanıyordu. Kumsala kaş göz işareti yaptım ve odama çıktım. O da arkamdan geliyordu. Odaya girdiğimde ne olduğunu sordum.
-"Üzüleceksin Çisem. Az önce anlatma dedin." Diye söylendiğinde merakım üzüntümü geçmişti.
-"Anlat. Merak ediyorum ve vazgeçtim tamam mı? Hepiniz bana garip bakıyorsunuz."
-"Ben Çağrıyı çağırayım. Onunla konuşman daha iyi olur."
-"Tamam" kumsal odadan çıktı. Yatakta bağdaş kurmuş tırnaklarımı kemiriyordum. Birkaç dakika sonra elinde çorba abim girdi. Çorba içmeyi çok seviyordum ve ne zaman birşey olsa çorba içirirdi.
-"Sana yaptım çisem. Çorbayı seversin. Ama sıcacık olucak yoksa elini bile sürmezsin. O yüzden sıcacık."
-"Sağol abi. Çorbayı içeceğim ama bana anlatacaksın." Çorbayı içmek için uzandığımda elime  vurup güldü.
-"Ben içireceğim aptal. Abi kardeş sahnesini bozma lütfen" aptal diyip güldüm. Kaşığa domates çorbasını alıp üfledi ve bana uzattı. "ham ham" diye ses çıkarttım. Abim güldü.
-"Çorbalarımı sevmeni seviyorum." Dedi. Güldüm bu seni seviyorum demekti. Ama bunu bana sadece üzgün olduğumda netçe söylerdi.
-"Bayılıyorum." Çorbayı içerken her şeyi unutup birkaç dakika mutlu olmuştuk. Çorba bittiğinde tepsiyi masaya koydu.
-"İçin dışın çorba oldu. Çorbadan başka birşey yemiyorsun."
-"Abi ben atlatamadım sanırım."
-"Bende öldüklerini kabullenemiyorum."gözlerimi kapattım.
-"Söyle abi hazırım."
-"Deniz gitmiş." Gözlerimi hızlıca açtım.
-"Ne demek gitmiş?"
-"Yurt dışında bir okulda okuyacakmış. Gelmeyecek Çisem. Sana ve bana haber verme gereği bile duymamış. Telefonu değiştirmiş. Hiç bi şekilde ulaşamıyorum. Ulan onu varya!" Artık ağlayacak gücüm kalmamıştı. Madem o beni silip attı bende onu silip atarım. Onu seviyordum ama gururumu çiğneyecek kadar değil. Bu göz yaşını haketmiyordu ve ben ağlamayacaktım. Ama sinirliydim.
-"Yalnız kalabilir miyim?" İtiraz edecekken " lütfen" dedim. Alnımı öpüp odadan çıktı. Derin bir nefes aldım. Onu tek kalemde sileceğim. İlk başta eşyalarla başlayalım. Yatağımın üstünde duran oyuncak bebeği aldım. Bunu bana 10 yaşıma girerken Deniz almıştı. Bebeği alıp duvara fırlattım. Sonra onu parçalamaya başladım. Yanımda olacağını söylemişti. Yaşadıklarım beni değiştirmişti. Normalde böyle birşey olsa saatlerce ağlar,günlerce evden çıkmazdım. Denizin hediye ettiği kıyafetleri yırttım. Rehberden sildim. Mesajları sildim. Fotoğrafları sildim. Artık ne geçmişte ne de gelecekte Deniz yoktu benim için. Sakinleyince bütün bunları çöp poşetine topladım ve odadan çıktım. Aşağı indim. Kapının önüne çöpü koydum ve bizimkilerin yanına oturdum. Hepsi şaşkın şaşkın bana bakınca kahkaha attım. Şu an hepsi far görmüş tavşan gibi bakıyordu.
-"Bakmayın öyle çok komiksiniz." Onlarda nedensizce gülümsediler. Kulaklığımı taktım ve gripinin yeni şarkısını açıp dinlemeye başladım. Göz kapaklarım kendi kendine kapanmaya başladı. Yüzümde acı bir ifadeyle değil mutlu bir şekilde kapattım gözlerimi. Mutlu olmam kendimle gurur duyduğum içindi. Ve birde rüyamda Kuzeyi göreceğim için...

UZAYDA KAYBOLAN ÇİĞ TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin