7.BÖLÜM

60 14 0
                                    

İzgiye sıkıca sarılmışken abim ve Deniz de odaya girdi. İzgi benim kuzenimdi. Bursada yaşıyorlardı ve buraya yıllardır gelmiyordu. İçeriye birinin daha adım sesleri eklendi. Kapıya baktığımda şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. İzgiyle birlikte Mertte gelmişti. Koşup Mertinde boynuna atıldım. İzgi ve Mert ikizdi ama Mert uzun zamandan beri yurt dışındaydı. Merti neredeyse 7 yıldır yani 10 yaşımdan beri görmüyordum. Ayrıldığımızda gülümsedim.
-"İnanmıyorummmmm" diye bağırdım. Twinler güldü. Evet,ben onlara twinler diyorum.
-"Çağrı olmasa durumdan habersizdik. Aşk olsun çisi."Merte baktım. Cidden kırılmışa benziyordu.
-"Ya bana bakın benim hastalığım olmasa sizin geleceğiniz yoktu asıl. Ağzımı açtırtmayın ulan bana!"elimide masaya vurunca hep beraber gülmeye başladık. İşte şimdi çok çok çok mutlu hissediyordum. Kuzenlerim,arkadaşım,sevgilim ve abim yanımdaydı. Keşke camışta gerçek olsa diye düşünmedim değil aslında. Hep beraber salona indik. Koltuklara dizildik. Canımız sıkılıyordu herkes üfleyip püflüyordu. Koşarak yukarı çıktım. Elime beyaz bir çarşaf aldım. Yanındada bir kutu. Yine koşarak aşağı indim. Çarşafı yere serdim.
-"Hadi,herkes ayakkabılarını çıkarsın. Odaya çıkın ve şort kapri falan giyin ama pahalı bişey olmasın." hepsi bana senin derdin ne gibisinden bakıyordu. Ama anlatmıcaktım.
-"Hadi ama yaaa" hepsi yukarı çıktı. Bende çıktım. Kumsal ve İzgiyede birer şort verip kendimde giydikten sonra aşağı indik. Yaklaşık 15 tane yoğurt kovası getirdim. Cidden bana delirmişim gibi bakıyorlardı. Kovaların hepsine farklı renklerde boya sıktım ve suyla karıştırdım.
-"Buyrun lütfen"dedim. Hâla anlamamışlardı. Bende ayaklarımı kovaya soktum ve çarşafata gezmeye tepinmeye başladım. Anlayınca kahkaha attılar. Hepsi birlikte çarşafta tepiniyordu. Müzikte açınca artık renkli ayaklarla dans ediyorduk. Slow bir müzk başlayınca dans etmeye başladık. Deniz ve ben,twinler,abim ve Kumsal deli gibi dans ediyorduk.en sonunda çok yorulduk. Kendimizi koltuklara bıraktık. Aptal aptal sırıtıyorduk. Birden kalbim sıkıştı. Hayır!lütfen yine başlamayalım. Nefes alamıyordum. Abimlere çaktırmamaya çalışıyordum. Ama en sonunda dayanamadım ve ağlamaya başladım. İlk fark eden İzgiydi. Telaşla ayağa kalkıp önüme çömeldi. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Yine kendimden nefret ettim. Biliyorum,benim suçum değil ama sonuçta onların üzülmesini istemiyorum. Abim ambulansı arayacakken durdurdum. Telaşa gerek yoktu. Eminim birazdan geçer. Deniz nbana sarılmışken abim elimi tutuyor,izgi ve kumsal iyi olacağımı fısıldıyor,Mert ise volta atıyordu. Yaklaşık 20 dakika sonra iyiydim. Banyoya koştum. Elimi yüzümü yıkadım. Saçma geliyordu,herşey o kadar saçma ki... Beyindeki tümör bütün vücudumu etkiliyordu. İleri seviyeleri düşünmek istemiyordum. Anı yaşayacağım ne pahasına olursa olsun! Saçlarımı taradım,tepeden topuz topladım. Duşa girdim. Saçlarımı ıslatmadan boya lekelerinden kurtuldum. Soğuk su tenimi karıncalandırırken ağlıyordum. Duştan çıktım. Odamda altıma bir kot üstümede salaş bir bluz giyip aşağı indim. Herkes yapmacık gülümsüyordu. Bu o kadar belliydi ki... Uzatmadım televizyonu açtım. Birkaç haber izledik. Daha sonra abimin telefonu çaldı. Televizyonun sesini kıstım.
-"Alo/iyiyiz/asıl siz nasılsınız?/meraktan ölüyorduk./o iyi/tamam/sonra görüşürüz." Hemen atladım.
-"Kimdi abi?"
-"Annemdi çisem" büyük bir heyecanla yerimde doğruldum.
-"Neredelermiş? Nasıllarmış? Ne zaman dönüyorlarmış? Çağrııı???"
-"Yurt dışındalarmış. İyilermiş. Yaklaşık 2 ay sonra dönüceklermiş ve efendim?" 2 ay mı? O kadar uzun mu ayrı kalacaktık. Abimle bu konuyu konuşmuştuk. Onlara buraya dönünce hastalığımı söyleyecektik. Bu kararı ben aldım. Birde işlerini aksatmalarını istemezdim. Kafamı salladım. Ayağa kalktım. Abimin yanına oturdum. Bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Kimse ses çıkarmıyordu. Sadece beni izliyorlardı. Gözlerimi kapadım. Abimin kokusuyla onun kucağında çok huzurluydum.
-"Kıskanıyorum ama"bunu diyen Mertti. Kalkıp onada sarıldım. İzgide üstümüze atladı. Bir anda salondaki herkes birbirine kenetlenmişti. Cidden çok güzel bir duyguydu. Onlardan sıyrıldım. Farketmediler. Ön kamerayı açtım ve fotoğraf çektim.İnsanlar ölsede fotoğraflar sakladığın sürece ölümsüzdü. Sanırım fotoğrafların en sevdiğim yanı bu...

UZAYDA KAYBOLAN ÇİĞ TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin