Nur'dan Yol

471 53 25
                                    

Dışarıya çıkmayan, insanların yüzlerine bakmayan, müzik dinlemeyen, ailesi dışındakilerle az konuşan, tebessümle yetinebilen bir insan oldum çıktım. Beni değiştiren bir şeyler var. Hakiki manada değiştiren bir şeyler. Aslında değiştiren diyorum ben ama kendime getiren demeliyim. Her olaya, olguya farklı bakmamı sağlayan şeyler. Öğrendiğim her fende, hocanın öğrettiğini değil, fenlerin bana gösterdiklerini okutan bir şeyler.  

Eski yazılarımdan birinde demiştim ''Benden başka bir ben var benden içeri onu hissediyorum'' diye. İşte şimdi hissetmiyorum, yaşıyorum azizim! O içimdeki ben açmış ben onun üstüne yorgan örtmüşüm. 'Aç olana 9 kat yorgan örtsen de karnı doymaz' demişti bir abimiz. Şimdi daha iyi anlıyorum sıkılan canımın sebebini ben. Aç bırakmışım, duymazdan gelmişim bana haykırışını. Ama o zaman geldi.  Aç olanı doyurma vaktidir şimdi Biiznillah. Belki geç olmuş olabilir lakin  bu dünyada ecelden önce olması kaidesiyle son pişmanlık fayda eder bizde Hamdolsun. Yeter ki niyetimiz Salih olsun. 

Yaratılan bitkilerde, hayvanlarda, insanlarda kısacası kainat kitabında anbean seni görür seni OKUR oldum. Senden bir haber yaşarken (yaratılış amacımın aksine) kainatın her bir parçasında seni hatırlar oldum. Ve yaratılmışlara, mesela bir çiçeğe bakınca onun filizlenme aşamasında bile lisan-ı haliyle Bismillah dediğini gördüm. Dedim ki bunca yıl ben ne kadar ahmakça yaşamışım. Benim dışımda her şey, çiçekler bile zikrederken seni,  ben aklı olmayan o çiçekten daha akılsız, daha bilinçsiz yaşamışım. Gözümü kapatmışım; görmüyorum dememişim, kör olmuşum; siyah güzel renk demişim. Fark etmemek için resmen setler inşa etmişim. 

Yaratılan akılsız, cansız, iradesiz bir hava atomu bile yaratılışının gereği; sesi iletmiş, bitkilere ham madde olmuş, nefes almamızı sağlamış, bir çok  işi aynı anda yapmış. Ben ise tek görevim olan kulluğu unutur olmuşum fesubhanAllah. Unutmuşum belki de unutturulmuşum. Sonuçta, benim aciz nefsim buna bilerek veya bilmeyerek müsaade etmiş. Temeli sağlam olmayan binayı yıkması kolay olmuştur zaten. Başka bir deyişle yukarıda sözünü paylaştığım abimizin bu konu hakkında da dediği gibi  beyin midemizde sindirip kalpteki iman potamızda eritememişiz ki kaybetmesi maalesef kolay olmuş. 

Tüm bunlara rağmen, hayattayken Yarab ben senden bir şans istiyorum. Diğer tarafta her şey bitmişken ''Allahım bana son bir şans ver'' dememek için ben senden şimdi istiyorum.  'İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar' ben ölünce uyanmak değil, dünyada hiç uyumamak istiyorum. İzin ver, kuvvet ver ki,  bana her biten gün tekrar tekrar ve tekrar verdiğin 24 altını sana layık kul olabilmek için, senin yolunda harcayabileyim.(Hitapta ben demiş olsam da okuyan kardeşim ÜSTÜNE AL!) 

Kendime geldim öyle veya böyle. Körelmiş kalbime yeniden ışık almayı öğretmeye çalışıyorum. Ey kardeşim, gel birlikte açalım kalplerimizi. Madden olmasa da manen ver elini. Tek halledemiyorsak  şayet, birlik olalım. Bir bakmışsın birbirimize sebep olmuşuz. ''Sebepler birer perdedir'' deriz temeli kuvvetlendiririz inşaAllah. Ne zaman istersen ben sadece bir tık uzaklıktayım. Allah'ım sana şükürler olsun ki sen bana şah damarımdan daha yakınsın da diyebilirsin. O zaman bende maşaAllah derim. 

Selametle :)

~HER ŞEY BÖYLE BAŞLADI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin