Tekrardan merhaba :) Multideki Ayça, iyi okumalar
ZIRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR..
"Sıçayım böyle saat çaların içine" dedim ve yataktan zorlanarak kalktım.
Normal insanların saat çaları DIIIIIIT gibi çalar, ama bizimki 2. Yüzyıldan kalma(!) olduğu için bozuk bozuk çalıyordu. Babama dedim ki 'Ben kendi paramla alayım' dedim ama o bana 'Bantla' dedi. Bende salak gibi bantladım.
Karşımdaki yatakta Mira boz ayı gibi uyuyordu. Mira benim ablamdı, kendisi şuan üniversite 2 yi okuyor. Hayır anlamıyorum o bu zeka ile nasıl buralara kadar geldi?
Ayağımın altındaki pofuduk terlikleri değilde onun yanında duran annemin terliğini elime aldım. Yazık anneme, terliğini burda bırakmış.
Elimdeki terliği gelişi güzel fırlattım.
"AAAAH" dedi Mira ve ayağa kalktı. Tamam yanlışlıkla poposuna gelmiş olabilir ve çok sert atmış olabilirim ama bu benim suçum değil. Hepsi Amerikan ın oyunları..
"Günaydın abla" dedim ve beni dövmeden önce tuvalete koştum.
"Seni öldüreceğim" diyerek benim arkamdan koştu.
Kafama geçirdi, bu biraz acıttı!
Hepsi, bu tuvalette kim varsa, onun suçuydu. O olmasaydı bu tuvalete gireblir ve hemen kilitleyebilirdim.
Tuvaletin kapısı açıldı ve içerden... Kağan çıktı.
Kağan benden 1 yaş küçük olan kardeşimdi.
"Gerizekalı senin yüzünden ne durumlara düştüm" dedim ve tuvalete girdim.
"ÖHH ÖLÜYOM, ATOM BOMBASI HER NEYSE ONDAN PATLATMIŞLAR BU KOKU NE?" dedim ve tuvaletten çıktım.
Cevap vermeden kendi odasına girdi.
Ablam omuzlarını silkti ve sanki tüm istediklerini tamamlamış gibi artistlikle odasına girdi.
"Hormonlu ergen kılıklı maymun seni" dedim ve bende tuvalete girdim. Bu sözleri tabi ki de kardeşim olduğu için dedim.
*
Moralim düşündüğümden bozuktu. Apartmandan dışarı çıktım ve bizimkileri beklemeye başladım.
Ege ve Alya aynı apartmanda oturuyordu ve aileleri çıktıklarını bilmiyordu.
Selin ise.. O da bizim karşıdaki apartmanda oturuyordu.
Ege ve Alya el ele tutuşarak geldiler.
"Selin bugün gelmeyecekmiş" dedi Ege.
"Onun yerine ben geldim" dedi bi ses.
Alya nın arkasına baktığımda Ayçayı gördüm.
"Geldi yine tipine soktuğum" dedim çaresizlikle.
*
"Sadece 1 hafta buradayım, bu kadar üzülmenize gerek yoktu" dedi ve kahkaha attı.
Ayça her zaman ki gibi yüzüne anlamdıramadığım kadar makyaj yapmıştı ve kısa şort giymişti. Şimdi neden şorta kısa dediğimi soracaksınız çünkü şort zaten kısadır ama bu şort.... fazla kısa.
Yüzümü buruşturdum, eğer benim sınıfa gelirse asla derslere girmem.
"Nereye gidersin git" dedi Alya iğrenti dolu sesiyle. İkinci defa ona katılıyordum. O da böyle yavşakları sevmiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT KATİL VAR!!
Novela Juvenil"BUNU YAPAMAZSIN!" diye bağırdım karşımdaki adama doğru. Bi katile bağırmak ne kadar mantıklı onu da siz düşünün,ne kadar salak olduğumu anlayın. "Haklısın, aileni öldürmek kolay olur. Hm... Ailene acı çektirmek? İşte bu daha mantıklı" dedi adam ve...