Günde iki bölüm sjbfsk
"BOK HERİF!" diye bağırdım ve elime geçen ilk şeyi fırlattım. Yastık, televizyona gelmeden halıya düşünce daha da ağlamaya başladım.
"Beste iyi olduğundan emin misin?" ablam korku içinde bana bakıyordu.
"Seni piç herif, sen nasıl SARAH ı aldatırsın göt?" dedim ve masada olan çikolatayı ağzıma tıkıştırdım.
"Bak Beste o Sarah ın kocası değildi, ikiziydi! Birisi Lucy i, birisi Sarah ı seviyor anlamadın mı?" ablam bıkmış bi şekilde arkasına yaslandı.
"UMRUMDA DEĞİL! SARAH ONUN YÜZÜNDEN İNTİHAR ETTİ!" diye ağlamaya devam ettim. Kesinlikle kafayı yiyordum.
"İyi ki annemler evde yok" diye mırıldandı ve kumandayı alıp filmi değiştirdi.
"Kağan ve Kenan nerede?" dedim ve gözümden gelen yaşı sildim.
"Onlar daha uyuyor ama senin sayende kalkmış olabilirler" diyince dudağımı sarkıttım.
"Komik bi şeyler aç" dedim ve derin bi nefes aldım.
"Ağlama yemin ediyorum bi tane çakacam ha" diyen ablama güldüm.
"Beste sen iyi değilsin bi dışarı çık" diyince ayağa kalktım.
"Zaten cips alacaktım" diyip odama girdim.
*
"TÖVBE BİSMİLLAH" dedim ve aynadan uzaklaştım. Ne kadar da güzelim!
Yüzümü yıkadım ve yanıma biraz para alarak dışarı çıktım.
Yanımdan geçen insanlara bakmıyordum bile, hala kafam Sarah ı aldatan piçteydi.
Hava çok güzeldi, hafif esiyordu ve güneş bulutların arasından göz kırpıyordu. Bakkalın olduğu yere gelince durdum.
Öteki mahalledeki bakkala gidecektim, kafamı dağıtmam gerekiyordu. Bu filmle kafayı fena bozmuştum.
Yoldaki tüm taşlara ayak vurdum, düşen yaprakların üzerine bastım, benimde hobilerim vardı yani.
Ara sokağa vardığımda, şüpheyle etrafa baktım. Bi kaç kişi yürüyüş yapıyordu o kadar. Yürümeye devam ettim ve arkama baktım.
Arkamda kimse yoktu ama takip ediliyor gibi hissediyordum. Derin bi nefes aldım, kim beni kaçırmak isterki? Kaçırdıkları ilk gün beni geri bırakırlardı, bu düşünceye güldüm.
Bakkaldan aldığım altı cipsle evime döndüm, o takip ediliyor hissi hala daha vardı. Odama geçip camı kapatacakken yine birisini gördüm.
Bu sefer bu şahıs arabasına yaslanmış ve telefonuyla konuşuyordu, diğer duvara yaslanan adam gibi değildi, bu adam koruma gibi giyinmişti.
Gözlerimi kıstım.
Yanında iki kişi daha vardı, ağzım şaşkınlıkla açıldı, bu adam üniversitedki selfie çekmeye çalışan adamdı!!
*
"Bak kızım, bu deftere müşteri ne istiyorsa yazıcaksın" diyen teyzeme gözlerimi devirdim.
Annem beni teyzemlere bırakıp, oradan okula gitmemi istiyordu, he bide her akşam kafelerine garsonluk yapacakmışım.
"Peki teyzecim, başka bi şi var mı?" dedim ve kaşımı kaldırdım. Evet yine kaşımı kaldırdım, ikinciydi bu! Tabi kaldırdığım gibi geri düştü.
"Müşteri her zaman haklıdır" dedi ve pastanenin arka tarafına geçti.
"HÖHÖH ağlıycam" dedim ve öteki iki garsonun yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT KATİL VAR!!
Teen Fiction"BUNU YAPAMAZSIN!" diye bağırdım karşımdaki adama doğru. Bi katile bağırmak ne kadar mantıklı onu da siz düşünün,ne kadar salak olduğumu anlayın. "Haklısın, aileni öldürmek kolay olur. Hm... Ailene acı çektirmek? İşte bu daha mantıklı" dedi adam ve...