Bölüm 35

110K 4.3K 943
                                    

Multi Uras

İyi okumalar

"YENGE BEN Bİ TANE DAHA İSTİYOM" Mert küçük bir çocuk gibi koşarak mutfağa geldi ve hınzır bir şekilde sırıttı.

"Lan oğlum daha ben yiyemedim! Vermeyeceğim" dedim ve pişirdiğim sosisleri ağzıma attım.

Mert, Furkan, Koray ve diğer şahıs (Deniz) gelip benden akşam yemeği istedi. Ben ne yaptım peki?

Yine Besteliğimi göstererek onlara sosis pişirdim. Sedef teyzenin torunu daha yeni doğduğu için izin almıştı.

"Yalnız şuan yaptığın ayıptır" dedi Mert ve dudaklarını büktü.

İçim acıdı be!

"Tamam al, tamam" dedim ve tavayı ona fırlattım.

"Allah ne muradın varsa versin" dedi ve koşarak salona geçti.

Gözlerimi devirdim ve kolumu mutfaktaki küçük masaya yasladım ve iç çektim.

Onur üç gündür gelmemişti ve aramalarıma cevap vermiyordu.

İşte bu yüzden hiç bir şeyi kabul etmeyip kaçıyordum, işte bu yüzden her şeyle dalga geçip ciddiye almıyordum, işte bu yüzden hislerimi kendime açmıyordum.

Çünkü hislerimi kabullendiğimde veya bir şeyi ciddiye aldığımda elimden gidiyordu!

Üzgünce tekrar iç çektim ve dolan gözlerimi yok sayarak sandalyeden kalkıp üstümü düzelttim.

"Aba bana kaldı mı?" Kenan minik adımlarla mutfağa girdi ve yeni uyandığı için gözlerini ovuşturdu.

"Mert hepsini yedi mi yoksa?" dedim sinirle gözlerimi kısarak.

"Evet yedi aba!" dedi ve kolları ile onu almamı istiyormuş gibi sıkıp gevşetti.

Onu kucağıma alıp salona ilerledim,

"Kenan a kaldı mı?" dedim gözlerimi tehdit eder gibi kısarak.

Mert korkak bir şekilde Koray a sokuldu,

"Valla hepsini Furkan yemiş, bende anlamadım" dedi ve oturduğu koltukta Korayın iyice arkasına sıkıştı.

"Ben yemedim-" Deniz tabağı küçük sehpaya koydu,"Valla sen nasıl ev kızısın, insan bir kuru fasulye yapar" dediğinde yüzümü buruşturdum ve Kenanı bıraktım.

Kenan koşarak tabağa ilerledi,

"Ben yapamıyorum ama belki sen yaparsın ha?" dedim ve kaymasını ister gibi kafasına vurdum.

Deniz koltuktan kalkınca sırıttım ve direkt koltuğa yayıldım,

"Koca kıçın sığamaz diye ben kalktım-" telefonu ile bir şeylere baktı, "Onur abi hala mesaj atmadı mı?"

Onurun adını duyunca dişlerimi sıktım, Furkan gerginliğimi anlamıştı,

Arkasındaki yastığı Denize fırlattı,

"Siktirip git!" dediğinde Kenan gözlerini kocaman açtı,

"Siğk" dediğinde moralim yerine geldi ve kahkahayı bastım.

*

Onursuz uyayamıyordum, ona alışmıştım bu yüzden biraz uykusuzdum.

"Onur nerede?" dedi merakla ve bakışlarımı Merte çevirdim,

Mert iki eliyle direksiyonu sıkıca kavradı,

"Bilmiyorum-" okulun önüne geldiğimizde bana döndü,

DİKKAT KATİL VAR!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin