Multideki Kenan
"Furkan?" sesim çok zor çıkıyordu. Yüzündeki ifadeyi okumak çok zordu, zaten okumakta istemiyordum.
"İyi misin?" dedi ve bi iki adım bana doğru attı.
"Bu doğru mu?" dedim titreyen sesimle, nedense bu işin içinde ben varmışım gibi hissediyordum.
Güldü, bunun neresi komikti?
"O... doğru değil, kankalarından biri şaka yapmış, şuanda Konya da" dedi ve gülümsedi. İlk defa Furkan ın gülümsediğini görüyordum.
"Ne biçim rahatladım bilemezsin" dedim ve sırıttım.
"İyi, buralarda işim var... sonra görüşürüz" dedi ve yoluna devam etti.
"Selinledir kesin" dedim ve pis pis gülümsedim.
*
"Yarın okula neden gidemiyoruz?" dedim ve iki kaşımı kaldırdım. Tamam okula gidememiz iyi bi şey ama bunun karşılığında bi bedel var.
"Ablanıza yardım edeceksiniz" dedi annem.
"Ne için?" dedi Kağan ve koltukta doğruldu.
Şuan salondaydık ve bi koltukta ben, kağan vardı, karşımızdaki koltukta ise annem ve babam vardı. Kenan ın uykusu geldiği için uyuyordu, Mira ise proje ödevinin son detaylarını tamamlıyordu.
"Projesi var ve size ihtiyacı varmış" dedi babam ve yüzünü televizyona döndü.
"Neden biz ki? Kesin bizi deney domuzu olarak kullanacak" dedim ve oturduğum yerden kalktım.
"Onlar deney faresi değil miydi?" Mira mutfakktan bağırdı.
"Hayır bizden ancak domuz olur, Kağan alın" dedim ve sırıttım. Kağan ise sadece gözlerini devirdi.
"Her neyse, ablanıza yardım edeceksiniz-" babam oturduğu yerden kalktı "Benim biraz işim var, odama çekiliyorum" dedi ve gitti.
"Senin her zaman işin var" dedi Kağan kimsenin duyamacağı şekilde fısıldayarak ama ben duymuştum.
*
"Oha bunda ne var lan?" dedi Kağan ve şu proje şeysini kucağına aldı.
"Ver lan ben taşıyım" dedim, tabi kide taşımayacaktım saçmalamayın.
Şuan da ablamın üniversitesinin önündeydik, annemin arabasını ödünç almıştık. Tabi yol boyunca ablama araba kullandırtmadım ama neyse.
"Yalnız bu üniversite seni aşar abla" dedim ve üniversiteye bi bakış attım. 10 metre hatta daha fazla bile olabilirdi, iki tane giriş kapısı vardı ve çok güzel bi bahçesi vardı. Her yer yemyeşildi ve binanın rengi bahçenin rengiyle uyumludu.
"Seni de aşar" dedi ve bana yandan bi bakış attı. Aslında ablam bugün etek giyecekti ama Kağan bayabi kızdığı için değiştirdi, dar pantalon giydi.
"Şimdi bunu 3. Kata çıkaracağız" dedi ablam ve önden yürümeye başladı.
"ŞOMDO BONO OÇONCO KOTO ÇOKOROCOĞOZ" diye bağırark onu taklit ettim. Bahçedeki herkes bana bakarken, ablam çantasını daha sıkı kavradı.
"Beste yürü yeminlen gebertirim seni" diye tıslayınca ablam, yüzümü buruşturdum.
"Sen bize yolu göster" dedim kafama önünü işaret ettim. Minyon olabilirdim ama tersim pistir, tabi ablamınki de pis şuan bunu tartışmayalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT KATİL VAR!!
Roman pour Adolescents"BUNU YAPAMAZSIN!" diye bağırdım karşımdaki adama doğru. Bi katile bağırmak ne kadar mantıklı onu da siz düşünün,ne kadar salak olduğumu anlayın. "Haklısın, aileni öldürmek kolay olur. Hm... Ailene acı çektirmek? İşte bu daha mantıklı" dedi adam ve...