Selam arkadaşlar
22. Bölümdeki güzel yorumlarınız için teşekkürler :)) Ayyy çok duygulandım
Neyse size iyi okumalar
BESTEDEN
"Türkçe biliyon mu?" dedim ve ellerimi masaya koydum. 'Seni anlamıyorum' gibi bakınca, müthiş olan ingilizcemi konuşturdum.
"YOU" onu gösterdim,
"BİLMEK TÖRKİŞ?" deyince birisine seslendi, hayır onu da anlamadım.
Galiba İngilizce derslerini az da olsa dinlemeliymişim.
Önümde sıska ve göbekli bi adam durdu.
"Size yardımcı olabilir miyim?" Türkçe konuşması beni acayip rahatlattı.
"Evet, ben oda kartını odada unuttum" deyince adam gülümsedi,
"Oda numarası?" deyince siktiri çektim.
"Şey ben.. Of ya yeminlen malım ben" dedim ve üzgünce iç çektim.
Adam hafifçe güldü,
"İsminiz ve soy isminiz?" deyince içim rahatladı.
"Beste Çav.. Gürsoy" dediğimde adam yavaşça başını kaldırdı.
"Gü-gürsoy?" adamın titrediğini gördüğümde gözlerimi korkuyla açtım.
"Evet?" dedim sesim incelirken.
"Onur Beyin karısı mısınız?" dediğinde evet anlamında kafamı salladım.
"Siktir" adamın küfür çekmesi beni şaşırtırken telefonunu çıkardı.
"Onur Bey-" karşı taraftan bi bağırma sesi gelince parmağımı ısırdım, "Bayan Gürsoy burada-" demesine kalmadan telefon kapandı.
"No- noluyo?" dedim ve adama baktım.
"Burada bekleyin" adamın alnından terler akıyordu, hızla oradan uzaklaşınca içime korku yerleşti.
Beni telefonla arayabilirdi... Telefonumu kırmıştı ve yeni bir telefonum yoktu.
'Belki de dışarı çıkmasaydın iyiydi' dedi iç sesim korkuyla.
Çok sağol ya!
*
Koltukta oturup bekledim, bu resepsiyonu bulmak 45 dakikamı almıştı ve evet gayet büyük bi yerdi, o yüzden kaybolmak kolaydı.
Endişe ile dudağımı ısırdım kesin beni parçalara ayırıp köpeklere yem eder.
"Kalk" birisinin soğuk sesini duyunca başımı oraya çevirdim.
Onur kasları gerilmiş bi şekilde bana bakıyordu, oturduğum yerden kalktım.
"Onur-" cevap vermeme kalmadan önden gitti.
Bu hareketi beni şaşırttı ama bende onu takip ettim, asansöre vardığımızda kapı açıldı ve yavaşça içeri girdik.
Kaldığımız odanın katına basarken yüzü fazla ifadesizdi ve bu beni korkutuyordu.
"Kartı almak için aşağı indim" diye mırıldandım.
Onur ise beni takmadan asansörün aynasına yaslandı ve bakışlarını bana çevirdi.
İlk defa gözlerinde bi duygu göremedim, duygusuzdu.
Elimle kolumu ovaladım ve asansörün açılmasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT KATİL VAR!!
Teen Fiction"BUNU YAPAMAZSIN!" diye bağırdım karşımdaki adama doğru. Bi katile bağırmak ne kadar mantıklı onu da siz düşünün,ne kadar salak olduğumu anlayın. "Haklısın, aileni öldürmek kolay olur. Hm... Ailene acı çektirmek? İşte bu daha mantıklı" dedi adam ve...