Multideki bi Beste dir, iyi okumalar
Gözlerimi iyice kıstım ama tam olarak göremedim, boyunun uzun olduğunu anlayabilirdim çünkü yanından geçen insanlar çok kısa kalıyordu ve bazıları ona bakıyordu. Bir süre boyunca orada bekleyip durdu ve sonra gitti. Kafamı içeri soktum ama içimde iğrenç bi his vardı.
Arkamı döndüğümde annemi gördüm.
"Hasss... Anne sen uyumuyor muydun ya?" dedim ve derin bi nefes aldım, korktum ya.
"Çamaşırları asmayı unuttum, asarsan bende uyurum" dedi ve yorgun yorgun gülümsedi.
"Şey... peki" annemin yorgun gözlerini görünce hayır diyemedim, siz diyebiilir miydiniz?
"Harika bende teyzenler için bi şeyler hazırlayım, bu akşam geleceklermiş" dedi ve koşarak mutfağa girdi.
Ağzım 'o' şeklini aldı. KANDIRILDIM! Annem tam bir oyuncuydu.
*
"Abi bu ne ya? Çarşaf mı asıyorum şimdi? Bu nasıl asılır" dedim ve boyumdan büyük olan çarşafı gelişi güzel tellere astım.
"YANLIŞ ASTIN GIZIM" dedi aşağılardan gelen bi ses. Balkon Hatçe teyzelerin olduğu tarafa bakıyordu ve ne şans ki altın günü yapıyorlarmış.
"Kılavuza baktım Teyze, bu böyle asılıyor, yapımı hatalı" dedim ve sırıttım.
"Şu dile bak fazla uzamış, Şule ye şikayet edeyim de gör sen" dedi Ayşe Teyze.
"Gerek yok bence bakın ben düzelttim" dedim korku içinde ve dediği gibi astım.
"He şimdi oldu.... Mira kızım daha becerikli, hem daha güzel" diye mırıldandı Hatçe teyze arkadaşlarına doğru. Gözlerimi devirdim. Sanki çok kıçımdaydı.
Son olarak gömleği aldım. Hmmm.... Kollarını tele astım.
"GIZIM SEN HİÇ Mİ ASMADIN ÇAMAŞIR? YAKALARINDAN ASÇAN" dedi Nevin teyze. Mahalleye rezil oldum yeminlen.
"Pardon teyzelerim, size danışmayı unuttum" dedim ve onların dediği gibi astım. Bu teyzeleri sevmiyordum çünkü mahallemizin dedikoducularıydılar ve taşındığımız ilk gün annemi çok üzmüşlerdi, o yüzden onları sinir ediyordum.
Ağızlarını açtıkları an "BEN İÇERİ GEÇİYORUM, HE BİDE ŞU ALTINLAR VAR YA HATÇE TEYZE? ONLAR FEYK FEYK, SAHTE!" dedim ve koşarak içeri girdim.
*
Annemden fırça yemiştim ama olsundu onları sinir etmeye değerdi.
Teyzemler gelmişti ve biz haliyle masaya oturmuştuk. Ekim (Hande nin ablası) da gelmişti. O kız fazla içine kapanık.
"Ellerine sağlık Şule çok güzel olmuş" dedi teyzem. Eniştem de aynı fikirde olduğu belirtmek için elini 'aferin' gibi kaldırdı.
"Önemli değil abla, eee siz napıyorsunuz?" dedi annem gülümseyerek. Babamda Kenanla ilgileniyordu.
"Hiiç işte Ekim falan evleniyo-" ağzımdaki olan suyu önümde kim varsa ona püskürttüm, şansına Kağan geldi.
"Ya ne güze- Mira da evleniyo" dedi annem meydan okuyan sesiyle. Kavga her an başlayabilir.
Daha bitmemiş olan yemeğime hüzünle baktım, seni özleyeceğim.
"OOO bizim damat boksör biliyor muydun?" dedi teyzem tek kaşını kaldırarak.
"He amına koyayım benimki de uluslararası ajan" dedim sessizce ve güldüm. Yanımdaki Mira da gülmeye başladı.
"Bizim ki Tıpçı biliyor muydun?" dedi annem zafer kazanmış şekilde. Tıpçı bu ailenin her zaman el üstüydü, neden mi? Beleşe randevu kızım başka ne istenir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT KATİL VAR!!
Fiksi Remaja"BUNU YAPAMAZSIN!" diye bağırdım karşımdaki adama doğru. Bi katile bağırmak ne kadar mantıklı onu da siz düşünün,ne kadar salak olduğumu anlayın. "Haklısın, aileni öldürmek kolay olur. Hm... Ailene acı çektirmek? İşte bu daha mantıklı" dedi adam ve...