9.BÖLÜM -Arkadaş-

10.1K 627 153
                                    

Efdal'in bakışları bir anlığına söylediğim cümleyle değişirken gözleri şaşırdığını belli edercesine açılmıştı. O ana kadar ne yaptığımın belki de farkında değildim.

Utançla bakışlarımı ondan kaçırıp arkama döndüğümde güvenlikte neye uğradığını şaşırmış bir şekilde bizi izliyordu. Bu hastanede yaşanabilecek en absürt olayı yaşıyorduk belki de şu an.

Hızla güvenliği ittirip merdivenlere doğru koşarken arkama bile bakamamıştım. Yer yarılsa da içine girsem diyebileceğim bir an varsa o da şu andı.

"Hazal!"

Efdal'in sesini duymamla birlikte hızlı olan adımlarım daha da hızlanmış, koşmaya başlamıştım.

Şaşkınlıkla bana bakan bakışlardan sıyrılıp odaya girdiğimde banyoya girip kapıyı da kilitlemiştim. Kendimi hayattan soyutlamak istiyordum, sanırım ömrümün geri kalan kısmını bu banyoda geçirecektim.

Gözlerimden süzülen yaşlar yanağımı ıslatırken parmaklarımla sildirdim. Ağlamak istemiyordum, hele de böyle aşk işleri yüzünden ağlamak dünyanın en saçma şeyiydi bana göre.

Kalbimin en derinlerinde hissettiğim sızı anlamsız bir şekilde acı veriyordu. Hayır, aşk değildi bu. Sonuçta Efdal'i uzun süredir tanımıyordum, bu kadar kısa bir sürede kim kime aşık olurdu ki?

Sadece bana yakın olan birisiydi karakteristik olarak. Bu yüzden kalbimde değişik hisler uyanmıştı ona karşı. Ama bunların şu an benim canımı acıtmaması gerekiyordu.

Tam o sırada odamın kapısının açıldığını duymuştum.

Adım sesleri odanın içerisinde biraz duyulduktan sonra kesilmişti. Banyo kapısının kolunu açmak için indirdiğinde kilitli olduğunu görmesiyle kapıyı tıklatan bu kişi hiç yabancı değildi. Efdal gelmişti...

"Hazal, aç şu kapıyı. Çocuk gibi davranmanın bir manası yok."

Hıçkırıklarım boğazımda düğümlenirken canımı acıtan şeyin ne olduğunu bir türlü çözemiyordum.

"Git buradan! Neden geldin ki?"

Ağlamaklı olan sesim gerçekten de tam bir çocuk gibi çıkmıştı.

"Böyle şeyleri söyleyip kaçamazsın ufaklık. Çık da konuşalım."

"Çıkmayacağım, git lütfen."

"O zaman bende sen çıkana kadar beklerim."

**

"Bu günlükte öğrenebilirsiniz bazı şeyleri.

Belki yolumu, belki sonumu..."

Efdal odadaki etajerin üstünde bulduğu defteri açınca inci gibi yazıyla yazılmış olan satırları görünce bir anlığına da olsa duraksamıştı. Elindeki Hazal'ın günlüğüydü, az önce ona ilanı aşk eden kızın...

Defterin yapraklarını çevirip çevirmemekte kararsız kalmıştı. Kabaran merak duygusu defterin içeriğiyle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak istese de, mantığı genç bir kızın özel alanına girmemesi gerektiğini söylüyordu.

Defteri istemeyerek de olsa masaya geri bıraktıktan sonra bıkkınlıkla banyo kapısının önüne gitmişti tekrar.

"Hazal, yarım saattir sana milyonuncu kez dışarı çıkman gerektiğini söylüyorum. Çık artık."

Bıkkınlıkla kapının önüne çöktüğünde dışarı çıksa ne konuşabileceklerini düşündü. Evet, arkadaşı olarak gerçekten sevmeye başlamıştı Hazal'ı ama işin diğer yönünü düşünmek saçma geliyordu. Daha birbirlerini tanımıyorlardı bile, onunda hislerinin derinden olabileceğini düşünmüyordu bu yüzden.

AKVA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin