►YAŞAMAK◄

545 27 12
                                    

  Yaşamak ; kendini yakmak yine de ısınamamaktır.  Bende kendimi yakıyordum, yaşam denen sobaya her seferinde kendimi atıyor, yavaş yavaş yanıyor en sonunda kül oluyor ama yine de ısınamıyordum. Babaannem benim bu ısınamamı yalnızlığa bağlıyordu. Bana bir keresinde ' Sen sadece sevginin seni sardığı kollarda ısınabilirsin. Bir gün biri karşına çıkacak ve senin dolu dolu olan yalnızlığını kolları arasına alıp ezecek. Ve sende yaşamanın ne demek olduğunu anlayacaksın. ' demişti. Babaannemin söylediği o sevgi bir türlü almamıştı beni kollarına. Yaşam, benim yalnızlığımı yok etmemişti. Ve ben babaannemin söylediği o kolları bulamadığım için insanlara sarılamazdım, bundan kaçınırdım.

Bugün tatilimizin son günüydü. Şuan ise Yamaç paraşütü için hazırlanıyorduk. Ezel, korktuğu için bizi izlemeyi tercih etmişti. Asil daha önce yaptığı ve tecrübeli olduğu için tek başına yapacaktı. Ben ise tecrübesiz olduğum için Tandem Uçuş yapacaktım. İlk Asil yapacaktı. Kaskını takıp, harnesse girdi. Son kontrollerini yaptıktan sonra kalkış için koşmaya başladı. Dakikalar sonra ölüdeniz manzarasında süzülüyordu. Heyecanlanmıştım, kalbim ağzımda atmaya başlamıştı. Destek almak için kafamı Ezel'e  çevirdim fakat o heyecanlı ve gurur duymuş bir şekilde Asil'e bakıyordu. 

Uçuş yapacağım pilot yanıma geldi, arkama bindi ve çelik terazi ile birbirimize bağlandıktan sonra pilotun talimatı ile koşmaya başladım. Havalandıktan sonra ağzımdan heyecan çığlıkları döküldü. Asil'in dediği gibi tüm yüklerim kanatlanıp uçmuştu. Şuan kendimi çok hafif hissediyordum. Tüm sıkıntılarım Ölüdeniz'e dökülmüş gibi huzurluydum. Asil önümüzde ve biraz üstümüzdeydi, çığlıklarımı duymuş gibi kafasını bize çevirdi.  Dudaklarım ilk defa bu kadar geniş gülümsemeye ev sahipliği yapmıştı. Ben göz kırpıp süzülmeye devam etti.  Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan iniş yapmıştık. Sanırım günlerce yamaç paraşütü yapabilirdim. 

Asil yamaç paraşütünün içinden tamamen çıkar çıkmaz Ezel kollarını ona sarmıştı. Biraz geride durup Ezel'in sevgilisini sarmalayışını izledim. Sanırım babaannemin yalnızlığı parçalayacak dediği kollar Ezel'in kollarıydı. Ama o kollarda beni sarmamıştı. Omuz silkip  yamaç paraşütü yapmış olan çalışanlarımın yanına gittim.  Zaten  ben ve Asille beraber yamaç paraşütü yapan beş kişi vardı. Bunların dördü benim gibi Tandem Uçuş yapmış, sadece biri Asil gibi yalnız başına yapmıştı. Yalnız yapanın yanına gittim, yönetim kurulundan İş geliştirme Müdürümüz İlker Beydi. Güneşin altında siyah saçları parlıyor, saçları gibi kara gözleri güneşin ışınlarına meydan okuyordu. Beni görünce oturduğu yerden ayağa kalktı.

'' Merhaba. ''

Kafamla onu yanıtladıktan sonra gerilmiş olduğunu belli eden kolları ile gülümsedim. İnsanlar nedense benim yanımda geriliyor ve kendini kasıyordu. 

'' Nasıl geçti? ''

Bana yönelttiği soru ile gözlerim heyecanla parladı. Sevdiğim bir şeylerden konu açılınca kendimi kaybediyor ve kurallarımı bir köşeye fırlatıyordum.

'' Mükemmeldi. Daha önce zamanın bu kadar hızlı ve dolu dolu geçtiğini görmemiştim. Her şeyden önemlisi özgürdüm. Tabii siz benden daha fazla özgür hissetmişsinizdir. Sonuçta  her şey sizin elinizdeydi, kendi kendinizi yönetebiliyordunuz. ''

Heyecanlı ve hızlı hızlı sıraladığım kelimeler yüzüne büyük bir gülümsemenin yayılmasına neden oldu. Konuşurken aynı zamanda ellerimi kullanıyordum, elleri genelde kelimelerime dayanak olsun diye kullanırdım. Ama bu kez dayanak olması için değil heyecanımı bastırması için kullanmıştım. Yoksa her an heyecanımın kanatlarına asılıp uçabilirdim. 

İMKAN'SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin