►ACI◄

305 20 19
                                    


Saf

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saf... Temiz... Bu kelimeler her insan da güzel şeyler çağrıştırsada bende ki yerleri sadece azaptı. Sevmezdim bu iki kelimeyi, hatta sırf beyaz o iki kelimeyi temsil ediyor diye beyazı da sevmezdim. Biri üzerime o iki kelimeden birini yaftalasa irkilirdim, korkardım. O kelimeler masum insanlara yakışırdı ve ben masum değildim.

Deniz kenarında sessizce oturmuş hırçın denizin dalgalarıyla olan savaşını izliyorduk. Üstüm basım dağınık, yırtık elbisem, şişmiş gözlerim ve örselenmiş dudaklarımla karşısına çıkmış ve bana hiçbir şey sorma demiştim, beni buradan götür demiştim ve dediğimi yapmıştı. Bana sarılmış, gözyaşlarımı silmiş ve üzerime bir ceket atıp beni o evden uzaklaştırmıştı. Dilinde biriken tonlarca sorunun onu yiyip bitirdiğini biliyordum. Ama konuşacak durumda değildim. Akan gözyaşımı elimin tersiyle sildim.

Endişeli gözlerle sürekli saçlarımı okşayıp onlara buse kondurmasıyla ağlamalarım iç çekişlere dönmüştü. Başım omzunda, dudakları saçlarımda öylece saatlerce oturduk. Boynum ağrımaya başlasa da kafamı omzundan kaldırmak istemiyordum, yıllar sonra biri en aciz olduğum durumda pes etmişken beni tutup kaldırmıştı. Baş parmağı elmacık kemiklerimi hafifçe okşadı ve dudakları bir tüy gibi alnıma kondu.

" Daha iyi misin? "

Başımı omzundan ayırıp kafamı olumlu anlamda salladım. Gözlerin de gördüğüm endişe ve korkunun yalan olması imkansızdı. Yada ben bu gece birinin bana gerçekten değer verdiğine inanmak istiyordum. Parmakları tekrar yüzümü buldu, gözlerimin altını yavaşça silip gülümseyerek gözlerimin içine baktı.

" Ağlarken bile bu kadar güzel olman sence de haksızlık değil mi? "

Kurduğu cümleler içimde bir yerlere dokundu ve benimde dudaklarım zor da olsa yukarı kıvrıldı. Ama esen rüzgar ile bir gerçek yüzüme savruldu, ona bir açıklama yapmam lazımdı. Gözlerine bakıp dudaklarımı araladığım sırada işaret parmağını dudaklarımın üzerine koydu.

" Kendini hazır hissettiğin de anlatırsın. "

Kaşlarım çatılırken oyununda fire verdiği için bir yandanda mutlu olmuştum. İnsan sevdiği birine ne olduğunu merak ederdi. Sanki içimi okumuş gibi konuşmaya devam etti.

" Ne olduğunu çok merak ediyorum ama seni zorlamak istemiyorum. Ama şunu bilmelisin seni o eve bir daha göndermeyeceğim. Benim evimde kalırsın. "

Kaşlarım daha da çatılırken gülümsemesi büyüdü ve dizlerim de duran elimi tuttu.

" Ben otel de kalırım. "

Açıkçası bu fikrine itiraz edemeyecektim. O kadar aciz ve çaresizdim ki nefret ettiğim adamın evinde kalmayı kabul ediyordum. Korkuyordum... Ya hala evimde beni bekliyorsa... Korku bir karabasan gibi çöktü üzerime. Parmaklarımdaki baskı artınca irkilip Asil'e baktım. yüzünde büyük bir anlayışla beni inceliyordu. Parmaklarımın artan baskısı ve gözleri ile ben yanındayım demek istiyordu. Ama bilmiyordu ki ben ona, o bana zarardı. Bizim birbirimize faydamız olmazdı. 

İMKAN'SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin