Multimedya: Deniz BudakUçağa bindiğimizde benim yanım boştu. Zaten zor bulmuştuk uçak biletlerini. Bir zahmet boş olsun. Deniz'de benim üç koltuk arkamda oturuyordu. Tam her şey hazır kalkışa geçeceğiz. Bir kişi gözüktü yürüdü yürüdü ve yanımda dikildi. Ben hayran hayran yakışılılığına bakarken o da benim gözlerim içine bakıyordu. Sanırım EVLİLİK TEKLİFİ EDECRKTİ!!! sonra ise başı ile yan tarafı gösterdi. Acaba yüzük yan taraftamıydı? Hemen baktım ama Oraya bakmamla anlamsız bakışlarımı yakışıklıya çevirmem bir oldu. O da kaşlarını kaldırdı ve anlamsızca yüzüme baktı ve dudaklarını araladı. "Artık kalkacak mısın..?" Dedi ve bunu demesi ile jetonumun düşmesi bir oldu. *kim jeton attıysa artık...* Dedi bilmiş ses. "Ayyy çok özür dilerim. Buyurun sizin yeriniz miydi?"dedim kızarmış yanaklarımla. Yüzünde anlamsız bir ifade ile geçti yerine. Bende ona bakmamaya çalışarak rezilliğimi saklamaya çalıştım. Kafamı koltuğa koydum ve uyumaya çalıştım ve uyudum da... Yani... Ben uykuları çalıştırmam karşıyım uykuları çalıştırmaya. Hahahaaahh anladınız değil mi? Anlatmama gerek yok sanırım.
Omuzumdan dürtüldüğümde gözlerimi açtım. "Artık uyanır mısın? Omzum çöktü..."Dedi erkeksi bir ses. "Ayy beş dakika daha..."dedim ve daha da yayıldım. Kafam birden boşluğa düşünce gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Ya. Sen ne kadar terbiyesiz birisin ya..."dedim ve çalar saatimi bulmaya çalıştım. "Yani bir kere de çalmasan ölürsün... Deniz sende ver şu yastığımı." Dedim. Nedense daha rahattı bu yastık. Bir kahkaha sesi geldiğinde, kafamı kaldırdım ve nerede olduğuma baktım. Hee ben Londra'ya gidiyordum demiiii. "Ay pardon uyuya kalmışım."dedim elimi boş ver dercesine sallarken. Hostes yanımıza gelip bir şey istemisiniz diye sordu. Yakışıklı hayır anlamında başını salladı. "Pardon ama bir şey sorabilir miyim?"dedim. Hostese bakarak. "Tabi buyrun ."Dedi hostes. "Şey. Siz uçağa hayvan alıyor muydun- ay daha doğrusu öküz alıyor muydunuz..?" Diye sordum hostese. Hostes benden çok yakışıklıya bakıyordu. Hostesin suratına elimi salladım. Anca fark etti beni. "Efendim? Ne demiştiniz?"diye sordu çirkef karı. "Diyorum ki. Böyle diyorum hostesleri diyorum nereden buluyorlar diyorum. Çok sulular diyorum..." Dedim ve itici bakışlarımla hostese bakmaya başladım. Üzgünüm ne demek istediğinizi anlamadım."Dedi. "Yok bir şey sen gitte bana bir su getir hemen."dedim ve kış kış işareti yaparak önüme dündüm. Yakışıklıya baktığım da sırıtarak bana bakıyordu. "Ne var ilk defa mı insan görüyorsun?"dedim imalı bir şekilde. Ooo Öykü vurdu gol oldu... "Üzgünüm seni görmem için Afrika ormanlarına gitmem gerek." Dedi başarıyla sırıtırken. Tam ağızımı açacaktım ki ne diyeceğimi bilemedim. "Bekle sen bekle... Seni yakışıklı gıcık!"dedim. Ay ne dedim ben kendi kendimi rezil ettim. Aferin öykü ya aferin. Cidde'n rezillikte üstüne yok. Kendi kendime alkış yaptım ve konuştum. "Evet çok akıllıyım biliyorum çok mükoyum. Söylemenize gerek yok."dedim ve yakışıklıya döndüm. "Ne bakıyon sende dön önüne!"diye bağırdım. Kalktım ve yürümeye başladım tabii hostes hanımcımcım yüzünden yerime geri gönderildim. Yakışıklıya bir bakış atmışım otururken var ya... Fiçcuyuuu görmeniz lazımdı. Yanına oturduğumda beni inceliyordu. Ona gene bir bakış atmışım. Tamam tamam atmadım. Gönderdim e-pota dan. Sonra bir yerlerine falan gelir ma- tamam sustum.
Uçak durduğunda birbirimize kötü kötü bakışlar yolladık yakışıklı ile birlikte. Ben de Deniz'in yanına gittim fakat Deniz bir çocuğun omzuna yaslanmış ve çocuğun eliyle oynamaktaydı. Yani Deniz dakka bir gol bir anasını satıyım be ne lan her yirmi dört saatte bir çocuk. Sonra yan tarafa baktığımda yakışıklıyı görmüştüm. Buraya geliyordu. Buraya! Geldi ve dudaklarını aralayıp konuştu. (Tabii ki de dudaklarını incelemiyordum!.saçmalamayın. Çünkü saç malanmaz saç taranır.) "Ooo Bora işi pişirmişiz!" Dedi ve göz kırptı yakışıklı. Bora da Deniz'in kafa- bir dakika bu yakışıklı çocuk Bora mıydı? Yok Can'ım. Bunun bizim sümüklü bora çıkması lazımdı..." Deniz kankişim ne yapıyon. Hadi babam bekliyor."dedim ve denizi dürtdüm. Kafasını kaldırdı ve bana baktı. Sonra kendine gelmiş olacaktı ki. Ayağa kalktı. "Sonra gene görüşürüz değil mi?"Dedi Deniz. "Tabii ki."Dedi Bora da. Sonra ise Bora beni işaret etti ve yakışıklıya döndü. "Görmediğimi zannetme Burak..." Dedi pis pis sırıtırken. Yani ismi Burak mıydı? "Görüşürüz BURAK."dedim ismine baskı yaparcasına. "Görüşürüz ÖYKÜ"Dedi o da ismime baskı yaparak. Bir dakika kim kime baskı yapıyor lan¿! Öldürürüm Adamı. "Sen benim ismimi nereden biliyon yaw"dedim kaşlarımı çatarak. "Meslek sırrı..."Dedi elini saçlarından geçirirken. Farkında değildi ama yakışıklı... Gıcık... Yakışıklı... Gıcık... Gıcık... Gıcık... Olduğunun. Sanırım en çok gıcıktı. Neyse. Ne mesleği yaw.tamam ben hala uykudaydım.
****
Eve geldiğimizde babamı görmemle
"Babammm...!"diye atlamam bir oldu babişimin boynuna. "Nasılsın kızım?" Dedi babamda sarılırken. "Çok uykum var..."dedim ve ondan ayrıldım. "Nasılsın enişte."Dedi denizde babama sarılırken. "İyiyim kızım sen nasılsın?"diye sordu babam. "İyi. Aynı."Dedi gülümseyerek. Banada böyle gülümsese cırlamasa. İyi olurdu...
"Baba. Gerçekten çok özledim ama çook yorgunuz. Bizim odamızı göstersen uyusak yarın. Kahvaltıda konuşuruz olur mu?"dedim esneyerek. Uçak da uyumuştum ama hala... Uykum vardı. "Tamam kızım. Senin odana geçin. İyi geceler..."Dedi ve beni alnımdan öptü. "İyi geceler..."dedim ve Deniz ile odama çıktık. "İyi geceler Öykü."Dedi Deniz. "İyi geceler de. Unutmadım sanma. Yarın detaylı bir şekilde rapor vereceksin."dedim ve arkamı dönüp yattım. Ne kadar yorulduğumu yeni fark etmiştim...
🆗🆗🆗🆗
Nasıılll bence gizel oldiii....
Lütfen yorummmm....
Yorum=yb
Öptüm muc muc muc..! 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cici Kız
Roman pour AdolescentsÖykü babasının yanına Londra'ya gider. Uçakta yanına oturan biri gıcık, yakışıklı, gıcık, yakışıklı... Derslerle kafayı yiyiyen aynı zamanda okulun popüleri olan Öykü, eğlenceli öykü, psikopat Öykü, Sevgiden, sevilmekten uzak duran öykü... ...