Öykü'den...
Gecenin yarısında susamak varya... ya da çişinin gelmesi... ve o anlarda bu olaya sövmen...
Sinirle üzerimde ki ince çarşafı atarak evin banyosuna doğru yürüdüm. Resmen annem beni dııt dııt yapacaktı! Hatta dat dat! Ayaklarımı yere vurarak banyoya doğru yürümeye başladım. Bir eksiklik vardı ama ne... tuvaletimi yapıp çıktıktan sonra bir şey fark ettim! Benim altımdaki pantolonum yerine bir eşofman vardı! Hay sıçıyım!
'Birincisi; daha demin sıçtın. İkincisi; getti getti getti namus!!' Demeye başlayan mal iç ses çok malca konuşuyordu gene."Buraak!" Diye gürledim evin içinde! Gerçekten gitmişti namisim! Odanın kapısı açılıp kapandı ve dağınık saçlı eşofmanı belinden düşmek üzere olan ve kafasını kaşıyan bir Burak gözüktü korüdorum başında.
"N'oluyor lan..!" Dedi kendi kendine. Gittim saçından çektiğim gibi yüzüme yaklaştırdım.
"Ulan amelenin götü! Sen ne cürekle benim mahrem bölgelerime bakarsın! Piç ayısı!" Diye bağırdım fakat o hala kafasını kaşımaktaydı.
"Yok lan bakmadım merak etmede senin burda ne işin var acaba sen nasıl benim evime girdin..?" Diye sordu mal mal.
"Ulan sen mi içtiin benmi içtiim..." dedim kendi kendime. Saçını bırakmayarak odasına sürükledim ve yatağına bıraktım. Ben bırakır bırakmaz benide beraberinde kolumdan tutarak yatağa çekti.
"Höst!" Dememle tişortunu çıkardı ve "çok socak n'apim" dedi uykulu uykulu.
"Çüş ama yaani..." dedim ve kollarından kurtulmaya çalıştım ama boşuunaydı. Pes ederek tavanı izlemeye başladım... birr dakika... benim burada ne işim var lan! Ben ne ara buraya geldim. En son elimde bira içiyordum sonra... Burak'ı hatırlar gibiyim... heee beni en son eve getirdiğini hatırlıyordum. Ama kalbimdeki boşlukta oluşan o kırık yer hala aynıydı... hala affetmiş değildim Burak'ı.
Aslında Burak benim için kimdi ki... ya da ben onun için kimdim ki... benim hakkımda ne düşünüyordu..? Beni o gün neden öpmüştü..? Asıl en önemlisi ben onun için ne düşünüyordum...Gözüme vuran o rahatsız edici nefes ile güne uyanmak mı?! Evet, nefes! Gözlerimi açmamla kapatmam bir oldu!
"Burak..." dedim ve kıpırdamaya çalıştım fakat bir işe yaramadı. "Heyoo..." dedim ve tekrar kıpırdamaya çalıştım. Fakat tekrar işe yaramadı.
"RAHAT DUR!" Diye gürledi o tanıdık ses.
"Eren!"diye bağırdım. "Evet benim bir sorun mu var? Sonunda benim olmayı kabul ettin? Bende 'bana uyar' dedim. Şimdi hiç naz çekemem. Rahat dur." Demesi ile gözlerim full açıldı. Ben ağlamaya başladığımda çığlık atmaya başladım! Gerçekten hüngür hüngür ağlıyordum!
"Rahat dur dedim sana!" Diye bağırarak bir tokat ve bir tane daha. Daha çok bağırmaya başladım. Bağırdım bağırdım ve vurdu vurdu ve vurdu...
"Uyan!" Diyen Burak'ın sesini duymamla gözlerimi fal taşı gibi açmam bir oldu. Nerede olduğumu idrak ettiğimde gözlerimi tekrar kapatarak Burak'ın o güzel kokusunu içime çektim...
"Çok yoruldum... bıktım artık dayanamıyorum" dedim ve daha sıkı sarıldım Burak'a o da bana...
💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝
Evet, bir bölüm daha bitti... okuyan pek fazla kişi olmasada ben devam edicem. Fakat oy verirseniz bölümler daha erken gelebilir.
Evet kısa oldu fakat sadece 'GECE' bölümünü anlatmak istedim bu bölüm.
💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cici Kız
Novela JuvenilÖykü babasının yanına Londra'ya gider. Uçakta yanına oturan biri gıcık, yakışıklı, gıcık, yakışıklı... Derslerle kafayı yiyiyen aynı zamanda okulun popüleri olan Öykü, eğlenceli öykü, psikopat Öykü, Sevgiden, sevilmekten uzak duran öykü... ...