Öykü'den..."Tamam kızım, sakin ol..." dedi Deniz...
"Ulan mal, ulan gerzek kafalı.., ulan ŞERRO!! Bana hemen cevap ver!! Nerede lan o Burak!!" Diye bağırdım Mert'e doğru...
"Yaw hele bir dur(!) nerden bileyim ben kanksım..." dedi beni çileden çıkartarak...
"Arasana keriz!!" Diye bağırdım. Evet resmen Sabah olmak üzereydi ve ben bu kerizle uğraşıyordum...
Tam Mert arayacakken telefonumun çalmadıyla birlikte Mert'e dur işareti yaparak konuşmaya başladım...
"Duur(!) bastığın yerleri toprak-" lafımı bitiremeden, gözüme takılan 'EREN' yazısı olmuştu...
Birden bire elim ayağım titremeye başladı ve telefonu açarak kulağıma götürdüm... Mert ve Deniz beni merakla ve dikkat ile izliyorlardı..."Alo, Öykücüğüm... nasılsın bakalım... ne zamandır görüşemediik-" ukalığa devam edecekken kızaran gözümden akan hırslı bir gözyaşı ile sözünü kestim...
"Ne istiyorsun piç kurusu(!!)" diye sordum sertce.
"Seni. Bu gece... mevsim otel de saat 3'de..." dedi ve telefonu kapattı. Ben ise şok olmuş bir şekilde yeniden aramayı denedim ama işe yaramadı... telefonu kapalıydı.
"Kim?" Dedi Deniz telaşla... "söylesene salak! Kim o?!" Diye bağırdı tekrar...
Montumu kaptım ve hızla dış kapıya ulaştım..."Mert, arabanın anahtarlarını ver(!) hemen!" Diye bağırdım. Birden çıkartıp verdi. Bende direk arabaya koşarak, arabaya bindim ve hızla sürmeye başladım.
Zaten başım dönüyordu, bir de bulanık görüyordum... Direksiyona bir yumruk geçiriverdim...
Otelin önüne geldiğimde... gerçekten kendimi çok kötü hissediyordum... Burak ortalıkta yoktu ulaşılamıyordu... Mert'de herşeyi anlatmıştı fakat... Ben sadece Burak'ın nasıl olduğunu merak ediyordum...••••
Odann kapısına güçlükle vurdum... kapı açıldığında kendimi toparladım ve yavaşca odaya girdim... Eren'in sırıtması ile karşı karşıyaydım.
"Ooo... sonunda gelebildiniz Öykü hanımcım..." dedi ukala ukala...
"Bak başka bir yolunu bulabiliriz... He- Hem benim bu konuyla bir ilgim yok ki?" Dedim biraz yumuşak davranarak.
"Hala anlayamadın değil mi Öykü? Benim seninle bir derdim yok... Benim Burak ile derdim var!!" Diye gürledi.
"Tamam... anlıyoru-" diyecekken cümlemi böldü.
"Hiç bir bokdan anladığın falan yok senin!" Diye bağıdı ve yavaşca üstüme gelmeye başladı.
"Tamam... peki. Burak ne yaptı sana?" Dedim bende yavaşca gerileyerek...
"Gamze... Gamzemi aldı benden..." diye fısıldadı... Gamze ile ne alakası vardı ki bu konunun...
"İşte... şimdi de ben seni alıcam Öykü..." dedi ve sırıtarak yanıma gelmeye başladı. Tam o anda Allah dualarımı kabul ederek Eren'in telefonunun çalmasını sağladı.
Homurdanarak telefonunun yanına gitti bende kafasına curabileceğim bir şey bakınıyordum."Bu kim be şimdi?!" Dedi, sanırım bilinmeyen numaraydı.
"Gamze..!
E- evet evet benim bebeğim... sen iyimisin?" Dedi ve bana dahi bakmadan montunu da kapıp koşturarak kapıdan dışarı çıktı ben ise sadece duvara yaslanarak aşağı doğru kaydım ve oturdum yere...Deniz'den...
"Taksi!!" Diye bağırdım önümüzdenn geçen taksiye. Mert Burak'ı ben ise Öyküyü bulmaya gidiyordum.
Bara geldiğimde taksinin parasını ödeyemeyerek indim ve girişe doğru ilerlerdim... üç tane yer gezmiştim be burada değilse başka hiç bir yerde olamazdı...
Kapıdan girdiğimde gözlerimi, anormal birini araması için uyardım ve barı taramaya başladım... Gözüme kapşonunu kafasına kapatmış masada oturan ve elindeki içkisini yudumlayan birisi takiıldı... yanına giderek omzuna dokundum..."Öykü!"
💟💟💟💟💟💟💟💟💟💟
Evet, dediğim gibi bu bölümde de Öykü'nün problemi çözüldü...
Bölüm geç geldi çünkü gerçekten az oy geliyor...
Oy+yorum=yb
BU ARADA! Yeni bir kitaba başlamayı düşünüyorum! Ama daha taslakları kafamda... Adını ise "GEÇİT" koymayı düşünüyorum. Bilim kurgu türünden...
❤️😘❤️😍❤️😘❤️😍❤️😘❤️😍❤️😘❤️😍❤️😘❤️😍❤️😘❤️😍❤️😘❤️😍❤️😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cici Kız
Teen FictionÖykü babasının yanına Londra'ya gider. Uçakta yanına oturan biri gıcık, yakışıklı, gıcık, yakışıklı... Derslerle kafayı yiyiyen aynı zamanda okulun popüleri olan Öykü, eğlenceli öykü, psikopat Öykü, Sevgiden, sevilmekten uzak duran öykü... ...