Multimedya:BURAK 💞 ÖYKÜ temsiliii
Gözlerimi açtığımda ağzımda iğrenç bir tat vardı. Odadaki banyoya gittim ve aynaya baktım. Boynum morarmıştı... Hayvan. "Geri zekalı. Gerçekten-"
"Kiminle konuşuyon?"Dedi Deniz. "Boralar gelecek yarım saate."Dedi ve çıktı. Bende söylene söylene işlerimi halledip aşağı indim. "Ablamlar nerede?"diye sordum Deniz'in karşısına otururken. "Onlar. Dışarı çıktı geceye kadar beklemeyin bizi dediler. Neyse hem bizim de işimice yaradı. Zaten o Eren denen hayvanı gözüm tutmadı."Dedi. Biraz durdu. "Senin boynuna ne oldu?"Dedi Kaşlarını çatarak. "Hiç. Şey aslında. Aslında şey. Yani. Bilmiyorum."dedim. Tam salatalıktan alcaktım ki. Deniz elime vurdu. "Boraları bekliyoruz. Sakın."Dedi ve gözlerini büyüterek bana baktı. Tam ağzını açtı konuşacak kapı çaldı."ben bakarım."deyip kalktım. Üstümde siyah bir tayt ve göbeğin biraz üstünde olan bol beyaz bir tişört vardı. Saçımı ise topuz yapmıştım.Kapıyı açtığımda boralara geçmeleri için işaret ettim. "Hoşgeldiniz..!"dedim ve boraya sarıldım. "Naberler?"Dedi ve oturdu Bora. "İyi..."Dedi ve yanına oturdu Deniz. "Öhöm öhöm..."Dedi yakışıklı. "Ne öhö öhösü?"dedim bende. "Bana bir sarılmak yok mu?"Dedi ve kollarını açtı yanımda ki öküz... Bende gözlerimi devirdim ve telefonumu kurcalamaya başladım. Birden çekilince telefon koltuğa düştü. Daha sonra ise kaslı kollar bedenimi sardı ve çenesini de başımın üstüne koydu. Bir koku sardı burnu mu... TARÇIN. evet evet tarçın kokusuydu. "Ne o ayrılamadınız."Dedi Bora. Sonra Burak kendine gelmiş olacak ki beni bıraktı. Yüzünde cidden çok garip bir ifade vardı. Biraz sessizlik olduktan sonra. İlk konuşan Deniz oldu. "Eee ne yapalım kahvaltıdan sonra?"Dedi bize dönerek. "Bilmem. Karaoke bara gidelim mi?"Dedi Bora. "Olur."
Kahvaltıdan sonra ise bora ve Burak odalarına yerleşmişti ve şimdi ise salonda oturuyorduk.Hadi Öykü biz hazırlanalım!"Dedi ve beni kolumdan çekerek odaya doğru sürükledi. Ben düştüm kız beni hala sürüklüyor. Sonra arkasına bakınca beni gördü ve kahkaha atmaya başladı. Sonra bir kaç erkeksi kahkaha daha duyunca kısık gözlerimi denizden alıp Bora ve Burak'a çevirdim. İkiside ağızına fermuar çekip gülmemeye çalıştılar. Bende üstümü silkeledim ve saçımı savurarak merdivenlerden çıkmaya çalıştım. Bakın ça-lış-tım. Diyorum. Ayağım takıldı ve takıldım. *geri zekalı mısın? Zaten ayağın takılınca sende takılmış oluyorsun..!* Of sanana be salak. Arkadan kıkırdamalar duyunca. Döndüm fakat döneyim derken gene takıldım. Bu sefer oflayarak ayağımı yere vura vura odaya gittim.
****
"Eee kim şarkı söylemek ister?"diye bir soru yöneltti Bora. "Ben!"Dedi ve ayaklandı Mert. Evet mertcikde gelmişti. Mert, anladığım kadarıyla... Burak'ların ilkokuldan beri arkadaşıydı. Aslında Deniz'in anlattığına göre. Tatlı çocuktu. "Allasen söyleme!"Dedi ve Mert'in kafasından tutup aturttu Burak. Allahım sen şu arkadaki kızları yolmamam için bana sabır ver. İki kız geçmiş masanın başına. Burak'ı kesiyor. *e. Burak hala tek parça. Neresini kestiler ki..?*kesip Hindistan'a gönderecekler ondan sonra o Etleri satacaklar. Sonra bunlar Etleri birleştiri-
"Seğlağam cağanlağar"aklı sıra Selam canlarr demeye çalışıyor geri zekalı. "Selam. Bay bay."dedim ve kışkış yaptım. Birde gelmişler. Masada dikilmişler selam veriyorlar. "Nedeğen öğyle değidin. Biğir yeğere miğ gidiğiyorsuğun?"Dedi çakma sarışın olan. "Ooo. Büyük laf soktu."Dedi Burak. "Hayır Canım siz gidiyorsunuz."dedim. "Gelin kızlar siz onu takmayın."Dedi ve koltukta ortaya kaydı Burak. Çakma sarışın bir yanına esmer olan bir yanına geçti. Mert tekli koltukta oturuyordu. Deniz, Bora ve ben ise üçlüde oturuyorduk. Burak bey ise üçlüde sarı çiyan ve esmer çiyanla oturuyordu. Esmer çiyan Nasıl oluyor bende bilmiyorum. "Eeğe şağarkı söğöylemiyoğor musuğunuz?" Dedi ve Burak'ın kucağına oturdu. Bir dakika geri sar. Burak. Kucak. Oturmak. "Senin yerin iyi sanırım."dedim sarı çiyana bakarken. "Eğevet iyiği."Dedi ve eliyle Burak'ın yanağını okşadı. Bırak da kızı kucağına iyice yerleştirdi. Oh mis. "Kalksana bir şarkı patlat."dedim büyümüş gözlerimle çiyana bakarken. "Yoğok beğn rağatığımı boğozmayığım..." Dedi Burak'a bakarken. "Bence söyle. Yoksa ses tellerin elimde kalacak."dedim ve ayağa kalktım. Bana soran gözlerle bakan Bora Burak ve Deniz'e baktım. Mert ise sırıtarak bakıyordu. "Kusura bakmayın ama ben yolarım."dedim ve kızların bileklerinden tuttum. "Dur kız. Beraber yolalım."Dedi ve ayaklandı Mert. "Ağaaa neğ yağapığyoğorsunuğuz siğiz?"Dedi ve ayaklandı esmer çiyan. "Seni yapıyoruz Can'ım yeccen mi?"Dedi ve kollarından tutup kaldırdı kızları Mert. "Adamsın çak!"dedim ve elimi uzattım Cenk'e. "Çak dostum iyi işti." Dedi Amerikan filmlerinde ki gibi ve çaktı. Ben üstümü başımı düzelttim ve yerime oturdum. Üstümde ise siyah. Göğüslerimin altına kadar dar daha sonrası ise bol olan bir elbise ve altında da siyah topuklular vardı. Saçım ise dağınıktı. "Kıskandın mı sen?"Dedi ve çapkınca sırıttı Burak götü. *dur lan çarpılcan şimdi!* Dedi kırk yılda bir doğruyu söyleyen iç ses. *sen kırk yıldır yaşıyon mu yaw?" Dedi bilmiş iç ses. Aman unutmadan üç kere vurayım da. Tövbe tövbe... "Kesin kıskandı bu."Dedi bu sefer Deniz. "Ne kıskancım be!"dedim ve saçlarımı savurdum. İki çiyana baktığımda. Gene aynı masalarında başkalarını kesiyorlardı. "E ben şarkı söyleyecektim."Dedi ve ayaklandı Mert. "Kulak tıpası ister misin?"Dedi Bora. "O kadar da kötü olamaz herhalde."dedim bende. "Sesten değil. Tabii o da var ama. Söyleyeceği şarkı ezberinde kalırsa... Kötü olabilir. Bunun işi belli olmuyor."Dedi ve kulaklarına tıpasını taktı. Ben de olacakları bekledim. Mert söylemeye başlayınca... Anlatılmaz yaşanır. Hemen ellerimle ona ritim tutturdum."KAKAMIZ TUVALETTE ÇİŞİMİZ TUVALETTE. ARTIK KİMSE YAPMİYACAK ALTINDA Kİ BEZE"
Diye başladı Mert. Şarkı bittiğinde. Bizi dışarı attılar. Evet bizi. Bakın bizi. Hatta beni! Öykü bulutu!!
"Aman be sizin mekana mı kaldık!"diye bağırdım Ada'mın arkasından. "Hadi lan gidiyoz!"dedim ve arabaya yürüdüm. "Nereye?" Dedi Deniz. "Anana gidiyoz. Tüpcüyü sorcam nasılmış diye!! Kızım sen mal sen geri. Salak eve gidiyoruz. Başka nereye gidicez! Şimdi bin şu arabaya."dedim ve arabaya bindim. "Şey öykü. Senden korkmalı mıyım?"diye sordu Bora. "Hayır. Evet."dedim ve camdan dışarıyı izlerken bir taraftanda sövmeyi unutmadım. "Lan siz kimsiniz de bizi kovuyorsunuz. Hele de ben yani. Öykü. Koskocaman Öykü. Öykü bulut. İnşallah eski sevgilinizin fotoğrafına bakarken yanlışlıkla ararsın. İnşallah en iyi arkadaşın lez çıkarda Sana yawşar. Amin." Dedim. "Amin diyin lan!"diye bağırınca hepsi aynı anda amin dediler. "Benim beddualarım tutar. Çünkü ben Öykü Bulutum."dedim ve saçlarımı savurarak camdan dışarıyı izledim.
"Yok uyanmaz bu."Dedi Deniz. "Tamam siz gidin ben haledicem."Dedi ve beni kucağına aldı güçlü kollar. Uyuyordum ama uyumuyordum. Anlayın işte. aman. Beni yumuşak bir yere bıraktığında bende yayıldım. Yatakta çöküntü oldu. "Sen ne yaptın..?"Dedi Burak. Ne yapmıştım ki. "Nasıl başarıyorsun..? Nasıl oldu..? Bu sorulara karşılık veremem. Çünkü seni sevmiyorum. Çünkü seni sevemem..." Birden çöküntü gitti ve kapının gür kapanma sesi geldi. Nedense bu söyledikleri her ne olursa olsun kalbimi kırdı. Siz duymadınız ama... 'Çıt' diye bir ses geldi. Onu her ne kadar tanımasam da onu her ne kadar sevmesem de ona her ne kadar gıcık olsam da... Kırıldım.🐱🐱🐱🐱
Silammm. Bence gizel bir bölüm oldu. Yorumlarınızı alayım. Tamam siz bedava verebilirsiniz. Tamam hemen fesatlaşmayın. 😜
Yorum+vote= yeni bölüm...
Öptüm muc muc muc..!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cici Kız
Novela JuvenilÖykü babasının yanına Londra'ya gider. Uçakta yanına oturan biri gıcık, yakışıklı, gıcık, yakışıklı... Derslerle kafayı yiyiyen aynı zamanda okulun popüleri olan Öykü, eğlenceli öykü, psikopat Öykü, Sevgiden, sevilmekten uzak duran öykü... ...