Geçmişin acımasız pençleri merhameti yok etti. Merhamet duygusu kuruduğu zaman içindeki şeytan gün yüzüne çıkardı. Herkesin meleği ve şeytanı vardı. Bu bir dengeydi ve bozulmaması gerekirdi. Ama şeytan her zaman oyun bozandı. Hakimiyetin kendi eline geçmesini isterdi. Ne kadar büyürse o kadar güçlendirdi ve en sonunda elindeki hançeri meleğin kalbine batırıp oyunu bitirirdi. Onun için güç her şeydi.Kazandığında ise Kötülük sarardı zifir gibi etrafını masum bedenin , bıçak tutuştururdu eline. O beden kurtulamazdı, kurtarılmazdı.
Baş parmağına bulaşan kanı yavaşça yaladı genç adam.Artık zevk vermeye başlamıştı acı çığlıklar ,haykırışlar,yere dökülen kanlar.Issız sokakta öldürdüğü adama dikti zümrüt yeşili gözlerini.Zifiri karanlık sonuna kadar kaplamıştı bedenini.Şeytanı meleği yeneli çok olmuştu.Genç adam bu durumdan memnundu.Şeytana kazanması için yardım eden kendisiydi.Onun şeytanı kendisiydi.Tüm herşeyiyle şeytanı oluşturuyordu onun varlığı.
''Deli olduğumu düşünüyorlar ama hissetmeyi bilmiyorlar
Hepsi etrafımda akbabalar gibi dönüyorlar
Beni kırmak ve renklerimi aşındırmak istiyorlar''
(My demons-Starset)
--------------------------------------------
Bölüm 1
Küf ve kan kokusunun karıştığı koridarlarda hızlı adımlarla önündeki iki gardiyanı takip etti sarışın kız.Her adımında ağır kokuyu daha da çok hissetmeye başlıyor ,ciğerleri bu ağır kokuyla dolup taşıyordu.Kokudan dolayı yüzünü buruşturdu.Adımlarını daha da hızlandırdı.Hızlıca işini bitirip bu lanet hapisaneden çıkmak istiyordu.
Görüşme odasına geldiğinde derin bir nefes aldı.Gardiyanların kenara çekilmesiyle kapının kolunu tuttu ve yavaşça aşağıya indirdi.
''Eğer bir sorun olursa bayan biz dışarıda bekleyeceğiz.''
Gardiyanı başıyla onayladıktan sonra ilk adımını attı içeriye doğru.
''İşte burdasın Natsu Dragneel.''
--------
Demir sandalyede biraz kıpırdandıktan sonra gözlerimi masanın karşı tarafında oturan elleri kelepçeli adama çevirdim.Yüzünde anlamını çıkaramadığım bir sırıtış vardı.Bu işi hızlıca bitirip bu lanet yerden çıkacaktım.Konuşmaya başlayacağım sırada onun sesini duydum.
''Bu güzel bayanı buralara getiren ne acaba?Merak ettim doğrusu.Adınızı bana bahşeder misiniz?''Sesi çekiciydi.Kim bilir kaç tane masum kadını bu çekiciliği ile oyuna getirmişti.
Elimdeki dosyaları masaya yavaşça koydum ve boğazımı temizledim.''Lucy.Lucy Heartfilia.CSI'den.'' Dosyalarının arasından çıkardığım kimliğimi gösterdim ve devam ettim.''Sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorum bay Dragneel.''
''Tabi konuşalım.Sizin gibi güzel bir bayana her zaman vakit ayırabilirim.''Yapmacık gülümsemesi yüzünden okunuyordu.Tam olarak ne yapmaya çalıştığımı anlamamıştı.Önümdeki dosyayı biraz karıştırdım.
''Cinayeten dolayı tutuklanmışsınız.Cesetlerin hepsinin yüzü yanmış ve sağ ellerinin üstünde kesici bir cisimle yapılmış bir amblem.''
''Kendi dosyamı bana okuyarak ne yapmaya çalışıyorsunuz bayan?''Zümrüt yeşili gözleri sinirle bakmaya başlamıştı.Bu kadar kolay sinirlenmesini beklemiyordum doğrusu.Yapmacık bir gülümseme yerleştirdim dudaklarıma.
''Suç mahalinde abinizin ihbarı üzerine yakalanmışsınız.Acı verici olmalı.Abinizin size ihanet etmesi.''Gözlerimi ona çevirdim.Kendini tutuyordu.Biraz daha zorlarsam patlayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMON-Nalu
FanfictionGeçmişin acımasız pençeleri merhameti yok etti. Merhamet duygusu kuruduğu zaman içindeki şeytan gün yüzüne çıkardı. Herkesin meleği ve şeytanı vardı. Bu bir dengeydi ve bozulmaması gerekirdi. Ama şeytan her zaman oyun bozandı. Hakimiyetin kendi elin...