Playlist: Davit Guetta\Martin Garrix -SO FAR AWAY-
----------4 yıl sonra----------------
Genç kadın oyun parkının köşesindeki gölgelikte otururken bir yandan da küçük oğluna tatlı gülümsemeler gönderiyordu.
Sarı saçları rüzgarla birlikte havalandı ve mükemmel bir uyum içinde dalgalandı. Narin ve uzun parmakları saçlarını düzeltirken çikolata kahvesi gözleri gökyüzündeydi. Yeni bir bahar gelmişti. Dört yıl sonra hala...
Genç kadın hafifçe gülümsedi baharı seviyordu. Gözlerini ona seslenen küçük oğluyla birlikte gökyüzünden çekti.
Sarı saçlı küçük çocuk olması gerektiğinden daha enerjik bir biçimde oradan oraya koşturup duruyordu. Sarı saçları oradan oraya uçuşuyor zümrüt yeşili gözleri sürekli etrafı izliyordu.
''Anne. Anne. Annee!''
Kadın derin bir iç çekti. Bu çocuk gerçekten fazla enerjikti.
''Efendim Nash.'' Kadının melodi gibi çıkan sesi oğlanı gülümsetmişti. ''Bak sana çiçek topladım.''
Kadın oğlanın elindeki buruşmuş papatyalara baktı ve gülümsedi. Küçük oğlanı kucağına alarak gıdıklamaya başladı.
''Sürekli koşturmaktan papatyaları üzmüşsün gördün mü?''
Çocuk bir yandan gülüyor bir yandan da cevap vermeye çalışıyordu. ''Papatyalar üzülmez ki. Yalancıı.''
''Birde cevap veriyor.''
Kahkahaları tüm parkı inletirken bir çift zümrüt yeşilinin onları izlediğinden habersizlerdi.
.....
'Lucy'
Kucağımda kıkırdayan Nash'a baktım tekrardan. O kadar büyüleyiciydi ki. Sarı yumuşacık saçları. Zümrüt yeşili kocaman gözleri.Saçlarını karıştırıp alnına küçük bir buse bıraktım. Bir lütuftu benim için. Tanrıdan bir hediye.
Bize doğru yaklaşan adım seslerine kulak kesildim. Sarı saçlar gözümün önüne geldiğinde gülümsedim.
''Stinggg! Hadi şavaşalım.'' Kucağımdan bir hışımla inen Nash'a kızgın gözlere bakıyordum. Bu çocuk asla düzelmeyecekti.
''Nash! Adıyla seslenmen konusunda ne demiştim.''
''Özür dilerim anne.''
Cevap verse bile beni dinlemediği aşikardı. Sting'in kucağına atlamış saçlarını yolmaya çalışıyordu. Yaramaz. Kesinlikle şımarıktı.Birde üsütne zekiydi ki. Üçü birden hiç iyi sonuçlar doğurmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMON-Nalu
FanfictionGeçmişin acımasız pençeleri merhameti yok etti. Merhamet duygusu kuruduğu zaman içindeki şeytan gün yüzüne çıkardı. Herkesin meleği ve şeytanı vardı. Bu bir dengeydi ve bozulmaması gerekirdi. Ama şeytan her zaman oyun bozandı. Hakimiyetin kendi elin...