Bölüm 20: Eroin

1.4K 109 131
                                    

Bölüm 20 : Eroin

Playlist: Like this- Shawn Mendes

------

Siktir.

İçinde bulunduğumuz durumu bu kadar güzel açıklayabilen başka bi kelime yoktu.

Rüzgarın yüzüme sert dokunuşlarını umursamamaya çalışarak elimdeki metali daha sıkı kavradım. Esen sert rüzgar bir fırtınanın geleceğini fısıldıyordu adeta. Küçük bir kızın acı dolu  çığlıklarına  benziyordu bu ses. Bir o kadar tiz bir o kadar kasvetli.

Siyah arabanın camından sarkarken bir kaç el ateş ettim arkadaki arabaya doğru. Mermilerin bir kısmı arabanın kaportasına çarpıp kulak tırmalayıcı bir ses çıkarıyordu. Diğer yarısı ise keskin virajlardan dolayı boşa gidiyordu.

Dragneel'in direksiyonu sert bir şekilde  kırmasıyla son anda arabanın kapısına tutundum.

"  Heartfilia dikkat et!"

Keskin kelimeleri bir bıçak gibi kesip geçerken sessiz kalmayı yeğledim. Koltuğa kendimi bırakıp derin bir kaç nefes alıp şarjörü hızla değiştirdim.

Mermilerim sadece onları birazcık yavaşlatıyordu. Ayrıca neredeyse şehirden dışarı çıkacaktık. Açık yolda bizi takip etmeleri  daha kolaydı. Yol ayrımına gelmeden onları durdurmalıydım. Neredeyse yüzümü sıyırarak geçen mermiyle düşüncelerim etrafa bir virüs gibi yayıldı. Koltuğa yapışıp Dragneeel'e döndüm. Zümrütlerini kısmıştı. Parmak boğumlarının direksiyonu sıkmaktan  kanı çekilmişti. 

''Biraz yavaşla.''

Sözcüklerim kulaklarına çarpıp yavaşça içeri süzüldü. Bir kaç saniye sessiz kalmasından sonra direksiyonu sert bir şekilde sola doğru kırdı. Tırnaklarımı koltuğa geçirdim. 

''Bu tehlikeli olabilir Heartfilia. Yara almamaya dikkat et.''

Arabayı biraz daha yavaşlatmasıyla tekrar camdan sarktım. Başlayan yağmur saç tellerimin arasına düşüyor ve kayboluyordu. Yüzüme düşen bir kaç damla şakaklarımdan yavaşça süzülüyor çeneme gelince ise kıvrılıp asfalta düşüyordu. 

 Tek elimle metali kavrayıp diğer elimle kapıdan sıkıca tutunmuştum. Arkadaki siyah Bmw'nin  tekerleğini hedef almaya çalışıyordum. 

Biraz daha.

Yağmur artmaya devam ediyordu.

Birazcık daha.

Yağmur durmak bilmiyordu.

Şimdi!

Tuttuğum nefesimle eş zamanla olarak mermiyi ateşledim. Mermi dönerek hızla siyah arabaya doğru ilerliyordu. 

Lütfen.

Birazcık daha ilerle.

Birazcık daha.

Arkadaki arabanın bir anda sağa doğru kaymasıyla nefesimi bıraktım. Tanrım. Şükürler olsun. Kıkırdayıp zafer sırıtışıyla koltuktaki yerime geri döndüm.

''Gördün değil mi? Bunu ben yaptım. Ben. Hani duymadıysan diye tekrar söylüyorum ben.''

Sözlerimle Dragneel gözlerini devirdi. Bir kerede tebrik yada teşekkür etse fena olmazdı aslında. Bunu ondan duymaya ihtiyacım vardı sadece. Çabalarımın boşa gitmediğini anlayabilirdim belkide bu şekilde.

O benim gözümde eline aldığı her kil hamurunu güzelce yoğurup bir şahesere dönüşdüren bir heykeltıraş gibiydi. İşlediği cinayetlerde bile... Hepsi o kadar özenli ve...Kahvelerimi ellerime çevirdim. Onun katil olduğunu unutuyordum çoğu zaman. Normal bir insandan farkısızdı. Sadece kızdığı zamanlar zümrütlerinin içerinideki ateşi görebiliyordum. O öldürme isteğini. Soğukkanlılığı...

DEMON-NaluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin