Bölüm 18: Acı

1.3K 113 103
                                    


Bölüm 18: Acı 

Bölüm şarkısı : Runaway-We  The kings...Keyifli okumalar dilerim ♥-♥


Koş.

Nefes almadan.

Arkana bakmadan.

Sadece koş.

Bu onları görmek için son şansın olabilir.

Koşmaya devam et.

Senin için.

Hepsi senin yüzünden.

  Beynimi istila etmiş düşüncelere hak veriyor, tüm suçlamaları kabul ediyordum. Bunlar benim yüzümden olmuştu. Yine birilerini yaralamış, onların hayatlarını çalmıştım.

 Acıyla kasılan bacaklarımı umursamadan biraz daha yüklendim onlara. Derin nefes alış verişlerim çirkin hırıltılara dönüşmüştü.Nefes almakta güçlük çekiyordum. Her nefes aldığımda soluk boruma oturan yumru yüzünde öksürüyor tekrar ve tekrar nefes almaya çalışıyordum. Buz kesmiş elimi tutan Dragneel yavaş olmam için arada uyarıyor fakat bunu demesine karşın kendisi benden daha hızlı koşuyordu. Nihayet beyaz fayanslarla kaplı alana giriş yaptığımızda kendimi direk danışmaya attım.

''Gray Fullbuster, Gajjel Redfox, Juvia Lockser, Levy MCgarden... Oda numaralarını ne?''

 Görevli baygın bakışlarını bana gönderirken kafasına yumruğumu geçirmemek için zor duruyordum. ''Bayan VIP odada bulunuyorlar sizin oraya girebi...'' Kızarmış elimi cebime attım ve kartımı masaya sert bir şekilde yapıştırdım.

'' Dokuzuncu kat. 178 ve 179 numaralı odalar. ''

Dip boyası gelmiş kadını orada bırakarak asansöre doğru koşmaya başladım. Yukarıdaki sayı asansörün uzun süre gelmeceğini haykırırken kendimi merdivenleri ikişer üçer çıkarken bulmuştum.

Peşimden sürüklediğim Dragneel'in kesik nefes alışverişleri buradan duyulabiliyordu. Bacaklarım ağrıdan dolayı uyuşmuş olmalıydı çünkü artık ağrıyı hissedemiyordum.Gözlerim hızla numaralarda gezinirken 178 yazısını görünce orada sabit kaldı ve kendimi odada buldum.  Juvia'nın yorgun mavilerini gördüğümde derin bir nefes vermiş olduğum yere çökmüştüm.

Juvia iyidi. Levy'de öyle.  Hala nefes alıyorlardı. Öyle değil mi?

''Juvia..İyisin değil mi? Levy?''

''Bir iyiyiz Lu-chan.'' Yanıma çöküp kollarını bana sardı. Akan göz yaşlarını hissedebiliyordum.

 Titreyen sesimle ona bir soru yönelttim. ''Levy?''

''Sadece Gray ve Gajeel. Hala uyanmadılar.''  Titreyen ellerimi onun saçlarına götürdüm. ''Ne demek hala uyanmadılar?''

''Juvia Gray-sama'ya güveniyor. Gray-sama Juvia'yı yalnız bırakmayacak.''

 Yorgun ve yaralarla kaplı bedenine  rağmen nasıl bu kadar dik durbiliyordu? Durabiliyorlardı?

''Juvia'nın  bana doğru attığı  adımında mavi gözleri yavaşça kaydı ve bedeni  aşağı doğru bir düşüşe geçti. ''JUVİA! Birisi yardım etsin. DOKTOR!''

Dragneel'in güçlü kolları Juvia'nın narin bedenini yere düşmeden yakaladığında tuttuğum nefesimi geri verdim.

Odaya doluşan bir kaç kişiden sonra kapı dışarı edilmiş sadece bekliyorduk. Elimizden gelen hiç bir şey yoktu.Doktor nihayet odadan çıktığında hızla ona yöneldim.

DEMON-NaluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin