DEMON-Nalu

Bölüm 10: Ceza

Bölüm şarkısı ->" Runnin" keyifli okumalar ^~^

Oturma odasında gördüğüm manzarayla gözlerim şaşkınlıkla açıldı.Cips ve mısır paketlerinin arasında görmeyi bekledigim en son kişi oydu belki de.Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.

"STİNG?"

-------------
Bölüm 10

''Naber Lucy.'' Ağzına tıkıştırdığı cipslerden dolayı 'Locy' gibi çıkan telaffuzunu umursamadan yanından geçip yerdeki paketleri ayağımın ucuyla ittim.

''Burada ne işin var?'' Sözlerimle ayağa kalktı ve üstündeki kırıntıları eliyle silkeledi.

''Hadi ama.Uzun zamandır görmediğin partnerine böyle mi davranacaksın çok ayıp.Gel sarılalım.'' Kollarını iki yana açıp beklemeye başladı.Umursamaz bakışlarla kolunun tekini ittirdim.

''Sadece üç hafta oldu Sting.'' Sözlerimle dudaklarını büzdü.Mavi gözleri arkamdaki Dragneel'e kayınca kaşları hafifçe çatıldı.

''Bu şahsiyetin kim olduğunu sorma gereği duymam gerekiyor mu?''

''Evet...çünkü kendisi yeni iş arkadaşımız.'' Onlar birbirlerine ölümcül bakışlar atarken aradan bir kaç adım çekildim.Neden birbirlerine böyle baktıkları hakkında hiçbir fikrim yoktu.Hoş zaten Dragneel'i hiçbir zaman çözemiyordum.

''Dragneel annemin davası için bize yardım ediyor.Sevgili babacığım sana bundan bahsetmemiş anlaşılan.Çok sevdiği yeğenine anlatacağını düşünmüştüm oysaki.'' Sözlerimle mavi gözleri alayla kısıldı.

''Natsu Dragneel. Boy 1.89. Kilo 85. Dragneel soyadına sahip kişilerin öldüğü , herkesten gizlenen ve basına trafik kazası olarak açıklanan o üzücü olaydan sağ kurtulanlardan birisi. Dragneel ailesinin ikinci veliahtı. Hisselerin yüzde 50'si ona ait...Yada aitti mi demeliyim?Sonuçta kirli işlere bulaşmanın bir bedeli olmalı değil mi?''

Sting'in kelimeleri ile beynimde bir ampul yandı.Tabiki Sting'in buraya gelme sebebi Dragneel'i araştırmaktı.Ama bunu neden bu kadar belli etmişti ki? Sonuçta hiç bir şey belli etmeyip onu gizliden araştırabilirdi.

''Lucy. Buraya erken gelme sebebimi anladığını umuyorum.Sevgili amcacığım beni onu araştırmam için gönderdi...fakat kimin umrunda. Yeniden tanışalım bay Dragneel. Ben Sting Eucliffe.''Hafifçe öne eğilip sağ elini Dragneel'e uzattı Sting.Sertçe kendine uzatılan eli kavrayan Dragneel alayla sırıttı.

''Kendimi tanıtma gereği duymuyorum bay röntgenci. Nedense içimdeki sesler buraya sadece beni araştırmak için gelmediğinizi söylüyor.'' Sözlerden sonra Sting gergince gülümseyip elini çekti.

''Tamam yeterli bu kadar tanışma merasimi.Sting dağıttığın gibi topluyorsun bu odayı...ve Dragneel burada mı kalıyorsun yoksa eve mi gidiyorsun bilemem ama bu evde hiç bir şeye dokunup karıştırmak yok.Ben duşa giriyorum.'' Sert sözlerimle Dragneel tekli koltuğa kurulup yandaki eski gazeteyi eline alarak okumaya başladı.Sting ise... 

''Lucy .Yapma bunu bana.Ben nasıl temizlerim burayı.Bana biricik kuzenine acımayacak mısın?''

''Hayır! Temizle buraları köle.'' Ayağımla yerdeki poşeti ona doğru ittirip banyoya doğru ilerlemeye başladım.

Sting buraya boş bir şey için gelmemişti. Dragneel'i araştıracaktı hatta belki de onu buradan göndermeye çalışacaktı.Babam yine elinden geleni ardına koymamıştı anlaşılan. Sting kuzenden ziyade yıllar boyu yanımda olan bir abim gibiydi sanki.Ben Dragneel'in burada kalmasını istersem bana karşı çıkmazdı.

Sting'le aramızda ikimizinde anlatamadığı bir bağ vardı.Küçüklüğümün en kötü zamanlarını onunla atlatmıştım.Bazen bir arkadaş , bazen şapşal bir kuzen, bazen de tavsiye aldığım bir abi gibiydi benim için.Bu konuyu onunla düzgünce konuşmalıydım. Sting'in babama bir şeyler anlatmayacağından emindim çünkü.