11. Bölüm ~ Etkilenmez olasıca ~

198 22 3
                                    

Bu o... gelmiş. Bana ne olduğunu bilmiyorum ama gerçekten okula geldiği için sevindim. Bu neden oldu şimdi? Titredi içim. Ama hala yüzünü görmemiştim. O mavimsi gözlerini, pembe dudaklarını ve ponçik yanaklarını... bu sefer ne diyorum diyip bu anı bölmeyeceğim. Ben ne olduğunu anladım. Tanrım ondan gerçekten etkileniyordum. Yolunda giden treni raydan çıkarmıştı. Dünyamın çekim alanına girip yörüngesini bozmuştu. Eksen eğikliği yaşıyordum şu an...

Bu yorumları yapacak kadar coğrafyam olduğu için milletçe alkışlıyoruz. Az daha çalışsam okul birincisi (!) Olurdum.

Ve... vee... işte... o an... geliyor... gördüm işte... gördüm. Mavi mucizelerini gördüm. Mavimsi gözlerini bana dikmiş öylece kahverengi gözüme bakarken aşık falan olsam bayılırdım herhalde. Neyse ki aşık değil. Değil, değil mi?... Ah bu çelişkiler.

O an yüzünü tam net gördüğüm de fark ettiğim şeyle ağzım açıldı. Yüzünde morluklar vardı. Aman tanrım! Dudağı patlamıştı. Ne olmuş böyle? Bıraktığımda neydi şimdi ne olmuş? Bırakırken Deniz ise şimdi ki ney? Bir enkaz mı? Ah o dağılmış saçlarına itiraf ediyorum gördüğüm ilk günden beri dokunmak istiyorum. Nefret ettiğim zamanlar da dahil. Çok tatlı değil mi?

Değil! Değil, hayır. Bu kadar yeter. Fazla kaptırma. Kendine gel.

Dibime kadar gelip durdu. Telaşla yutkundum. Ne olacak acaba diye beklerken eğilip ayak ucumdaki basketbol topunu aldı. O dağılmış suratı tekrar bana döndüğünde o halle sırıtıp topu başkasına atıp uzaklaştı.

"İnsan özür falan diler. Egoist." Diyip tribünlere çıktım. Kızların yanına bir hışımla oturup sinirle tırnak yemeye başladım. Daha doğrusu tırnağın yanındaki deriyi dişledim. Sinir. Of... Bu çocuğun neresinden etkileniyorsam Allah onunda belasını versin. Etkilenmez olasıca...

초초초초

Allah'ım sen bugün bana yardım et Yarabbim. Beni zorla soktukları derslerin gazabından, öğretmenlerin verdiği ama yapmadığım doluca ödevlerden, bizi sürekli koşturup duran beden hocasından koru Yarabbim. Seçmeli ders olan ama aslında bizim seçmediğimiz yorucu derslerden uzak tut. Tennis denen illetten alnımızın akıyla çokta yorulmadan çıkar beni.

Kabus gibi geçen beden dersi için sadece... 5..4..3..2..1.. ve yarım saat kaldı.

Zorunlu bana kabus, bir nevi ölüm gibi gelen ultra fazla yorucu gözüken tennis antremanına hoşgeldiniz. Öleceğim için kendi helvamı bile yiyemeyecek olmam. Bari fıstıklı olandan bir tabak tennis sahasının oraya koysunlar. Maalesef oralarda bir yerde ben öleceğim için.

Matematik dersini hep anlamamış olmak çok mu aptalca? Benim için çarpı x'den noktaya geçtiği andan itibaren zor geliyor. Neden nokta? Neden x vatandaşı ile devam etmedik? Hamdi Bey'in teklifine evet diyip çekilip gittin x... neden?

Çek git bebeğim uzaklara çek giiiiiiiit...

Bir öksürük sesiyle ruhumun türkü barından gerçek dünyaya fırladım. Etrafa bakınmaya başladığım da sarı ile göz göze geldik. 'Ne var?' Anlamında kafamı salladım. Kağıda birşeyler yazıp bana verdi.

"Matematik dersinde saçma salak mırıldanmak yerine dersi dinlemelisin... Ayrıca x'in bir yere gittiği yok!"

Mırıldandım mı? Mırıldandım... ben mi? "Siktir!" Diyerek nefesimi içime çektim. Elimi havaya kaldırıp hocadan söz istedim.

~MAVİMSİ~ \\ NH \\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin