Eun Hee…
Ben saflar kraliçesi oldum da benim mi haberim yok? Nasıl böyle bir saçmalık yaptım da ben o telefona efendim dedim? Şimdi akılsız başımın cezasını zavallı narin ayacıklarım çekiyor. Lanet olasıca JEA SHİK! Seni elime bir geçireyim o kendi ellerimle boyattığım sarı saçlarını cımbızla tek tek yolacağım!
Bindiğim taksiye nasıl hızlı bindiysem aynı hızda indim. Lanet olsun adam arkamdan para diye bağırıyor. Koşarken aynı zamanda da bağırmaya başladım “Ajussi, bekle biraz. Birazdan aynı hızla taksine bineceğim.”
Zavallı adam arkamdan ne yardırmıştır. Hızla okulun merdivenlerini tırmanırken biri tarafından tutuldum. Biri bana “Nereye gidiyorsun?” diyordu.
“Nereye gidiyormuş gibi görünüyorum be adam!” diye çıkıştığım da kolumu kavrayan adamın güvenlik görevlisi olmadığını fark ettim. İşte şimdi Nana’yı yedin kızım aman ne nana’yı ya Nana Unni’nin eti karttır; Kolumu nana unniden kurtarıp endişe ile “Unniiii” dedim.
Hay ben böyle işin içine sevgilerimi ileteyim, Göbeği balkon ebadına ulaşmış taksici Ajussi de hemen arkamdan “Bak buraya hele!” diyordu. Ya şimdi yakalanmanın sırası mı birazdan Jea hwa oppa gelecek ya da gelmiştir bile. Kolumu sarmalayan ablamın elini itip “Unni” dedim gözlerimi irileştirerek, soluk soluğa kalan göbekli Ajussiyi işaret ederek konuşmama devam ettim.
“Şu taksici ajussi var ya; beni takip ediyor. Sen onunla ilgilen olur mu?”
Daha nana Unni ne olduğunu anlayamadan okulun demir kapısından içeri koşmuştum bile. Tabi ben içeri koşarken güvenlik görevlisi de peşime takılmıştı. Şansımın içine tüküreyim, uçuşan saçlarımı geriye itip peşim sıra koşan görevliye “Ajussi” diye seslendim.
Hay bu ajussiler kovalasın Kris’i emi! Onun yüzünden düştüğüm duruma bak, erkek lisesinde Güvenlik görevlisi tarafından kovalanıyorum. Okulun merdivenlerine geldiğimde endişe ile tırnaklarını kemiren Hyun Shik’i gördüm. Zaten her şey yolunda mı diye sorduğum adam da meymenet yok ki arkadaş, ben ne diye bunun sözüne kanıyorsam.
Merdivenleri birer ikişer değil üçer dörder tırmanırken son basamağa takılmam ile uçuşa geçmem bir oldu. Oley be, bir bu eksikti! Ah ellerim, ah dizim… Düştüğüm yerden Hyun shik kaldırmalıydı ama tahmin edin ne oldu. Güvenlik görevlisi beni kedi yavrusu sandı herhalde; ensemden kavrayıp bir güzel yapıştığım yerden kazıyarak kaldırdı.
Ben acı içinde inlerken saf gibi “Açıklayabiliri Ajussi” diyordum. “Nereye açıklayacaksın Eun Hee; sende Kris’le takıla takıla kafayı yedin” diyen iç sesime okkalı bir tekme geçirip ensemden yakalayan adama baktım. Hyun Shik daha ağzını açmıştı ki sözleri onunda bir tarafına kaçtı.
Kolları göğsünde bağlı duran Jea Hwa Oppa ve yanında Nana Unni yaşasın 23 Nisan! Bittik biz bittik, bari cenazem güzel olsun! Kris malı yüzünden gencecik yaşımda öleceğim. Güvenlik görevlisinin elinden kurtulup “Oppa!” dedim; otuz iki dişimi göstererek sırıtmayı da ihmal etmiyorum bu arada…
Nana Unni araya girip “Eun hee, senin ne işin var burada?” diye sorarken içimden “Asıl senin ne işin var topuklu sırığı!” dedim içimden. Nana abla Kris’in yan komşusu, Jea Hwa Oppa’mın da sapığı. Hayır, yani adam okula geliyor senin ne işin var arkadaş. Sırıtarak bakıp “Senin ne işin varsa Unni benim de o işim var!” dedim.
Al sana kapak; bebeğim benimle uğraşırsan böyle olur. Birde kızarıp bozarıyor birde üstüne morarıyor. Sana kırmızı çok yakışıyor şarkısını, sana mor çok yakışıyor Unni olarak değiştirip armağan bile ediyorum Unni sana! Tabi armağan hikâyem Hyun Shik’in dürtüklemesiyle ara verme zorunda kaldı. Hayır, bu çocuğun parmağı matkap mı çok fena deldi de böğrümü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT! ERKEK VAR!
RomanceVar mısın Kris İddaya? bu kız sana bakmaz. Kris bir idda uğruna kız kılığına girip yatılı kız lisesine giderse ne olur? kalbinin peşine düşer ve orada çakılı mı kalır, yoksa kalbini arkasında bırakıp kaçar mı? buyurun siz keşfedin :)