10.Bölüm...

59 3 0
                                    

Kris

Eun hee doğru söylüyor ben gerçekten beynimi aldırdım. Hayır, yani abimin karşısında kız, Sei La’nın karşısında erkek olmak da ne oluyor. Tamam, Sei La’nın karşısın da erkek olmam gerekiyor da amaçsız yere ne oluyor. Elini kitaptan çekip dizleri üzerinde birleştirirken bu kızın ne kadar dikkatli olduğunu fark ettim.

Bozguna uğramış bir suratla “Öyle mi dedim?” derken sesimin girdiği ve çıkamadığı tonları siz düşünün artık. Sei La başını sallayarak beni onaylarken omuzlarından aşağı inen uzun saçlarının uçları titriyordu. Bakışlarım ilk kez dudaklara değil saçlarının uçlarına kaymıştı. Saçları bile güzel bu kızın. Erkeklerin dikkatini orası çekmez ki arkadaş, yoksa bende mi kız oluyorum?

Sei La…

Aval aval yüzüme bakarken ne olduğunu anlamaya çalıştım. Nuna dediğinin fakında olmadığını söylüyordu ama neden kızarıp bozarıyordu. Dirseklerimi dizlerime yaslayıp dikkatle ona yaklaştım. Nuna demesi için erkek olması gerekiyordu. Şöyle dikkatle inceldiğin de kız gibi de durmuyor.

Bir saniye, kız gibi durmuyor mu? Bu nasıl olur canım. Saçmalamaya başladım sanırım. Kız okulun da kız gibi olmayan bir varlık olabilir mi? Tabi ki de olamaz. Ben iyice saçmaladım. Çok kitap okumaktan beynim mi sulandı acaba? Ah kitabın sonunu da merak ediyorum, çabuk söylesene be Jea Shik!

Ben kendi dünyam da kendimle muhabbet ederken saçlarını geriye itip “Kafam karışmış” dedi başta. Sonra parmağını kapıya doğru uzatıp gayet doğal bir şekil de “Nana unniye şaka yaptığımız için kafam karıştı.” Dedi. Bu nasıl bir şaka da Unni kelimesi Nuna oldu anlamıyorum! Dedim, elbette ki içimden diye bildim. Nedense ağzımı açıp da sorgulayamamıştım.

Sadece “eee” diyebildim ilgisiz gözükmeye çalışırken. Tek kaşım havaya kalkmış merakla onun cevap vermesini bekliyordum. Jea Shik komik bir hatırayı yaşarmışçasına gülüp “Ben erkek, Kris’de Kız oldu sadece…” dedi. Bu da ne demek şimdi? Şaşkınlıktan gözlerim kocaman olurken hiç beklemediğim bir saniyede Jea Shik elimden kavrayıp beni oturduğum yerden kaldırdı.

Sevecen bir şekilde gülümsemeye başladığın da saçlarımı geriye itti ve “Ne önemi var ki ikisi de Abla demek. Şimdi daha önemli bir şey var” dedi. Önemli bir şey mi? Neymiş o? Yine tek kaşım havaya kalkarken elimi iyice kavrayıp beni çekiştirmeye başladı. Bir saniye bu kız Eun hee’den daha mı yapışkan yoksa bana mı öyle geliyor. En azından Eun hee gibi zorba değil, düşüncelerimi dinlemeye çalışıyor. Keşke birazda beyni bassa…

Eun hee…

“Yok canım, yok öyle bir dünya biliyor musun!” dedim sevgili saman beyinli kuzenime. Hayır, yani kafatası içerisin de beyin yerine özel olarak ne taşıyor bu şahıs, beyin taşımadığını az önce kanıtladı da. Huzursuz bir şekil de “Hadi ama Eun hee, Sen her zaman böyle buluşmalara Hyun Shik ile gelirsin. Şimdi ne oldu da olmaz diye diretiyorsun ki?” dedi. Neden mi? Neden mi? Bir de utanmadan neden mi diye soruyor bu beyinsiz.

Kavradığı kolumu hızla çekip “Bana bak Jea Shik o Hyun Shik midir nedir ben onunla bir daha hayatta bir araya gelmem! Hem hani söz vermiştin bana!” dedim. Elimden geldiğince zoru oynamaya çalışıyordum. Elimi belime yerleştirirken Jea Shik tek kaşını kaldırıp bana dik dik bakmaya başladı.

Bir saniye bu edepsiz şey bu huyu nereden edinmiş böyle. Parmağımı kaşına yerleştirip aşağı çekiştirdiğim de “kaldırma bana o kaşını, yolarım!” dedim. O saniye Jea Shik kaşlarını normal haline getirirken “Pekâlâ Eun hee” dedi bezgin bir şekilde. Ha? Jea Shik pes mi etmişti. Şaşkınlıkla ona bakıp “Kabul ediyor musun yani?” diye sordum heyecanla.

DİKKAT! ERKEK VAR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin