“Bir açıklama yapın hem de hemen!” diye bağırdı müdire; elini sertçe masaya vurmuş öfkeden köpürüyordu. Saçı başı dağılmış Sei La’ya öfkeyle bakıp “Sen konuş Sei La!” diye çıkıştı. Eun hee’yi Min beak’i değil akıllı uslu öğrencisinin yatığı kavgaya inanamıyordu. Eun Hee zaten bir iki defa kavgadan odasına gelmişti ve önemsememişti ama bu sefer ki büyük bir sorun demekti.
Sei La saçlarını geriye itip “Bir konu üzerinde tartışıyorduk!” dedi sert bir ses ile. Bakışları Min beak’in gözlerine kitlenmiş seni öldüreceğim bakışı atıyordu. Bu yaptığı saçmalık yüzünden biraz da çıldırıyordu. Müdirenin taşan sabrını bildiği içinde hızla ayağa kalkıp “Müdire hanım!” dedi saygılı bir şekil de.
“Yaptığım suçun az çok farkındayım. Bu yüzden cezamızı söyleyin ve gitmemize izin verin.” Sesi öylesine kararlı ve sert çıkmıştı ki kadın kısa süreliğine de olsa afalladı. Aynı anda Eun hee de hızla ayağa kalkıp Sei La’yı tasdiklerken bu garip ortamdan biran önce kaçmayı düşünüyordu. Koruduğu kişi yaptığı hiçbir şey artık Eun hee için mantıklı değildi.
Birde kıpraşan telefonu vardı ki onu söylemiyordu bile. Elini cebine atıp bir kez daha aramayı meşgule atıp “Evet hocam söyleyin biz cezamıza razıyız” dedi. Dut yemiş bülbüle dönen min beak de başını öne eğmiş sessizce başını sallayarak onaylıyordu. Saçları bir birine girmiş kuş yuvasını andırıyordu. Müdire derin bir nefes alıp “Çıkın dışarı!” diye bağırdı.
“Sizinle tek tek sonra görüşeceğiz.”
Sei La bu sözler üzerine kayıtsız bir şekilde odadan dışarı çıktığın da tırnaklarını kemiren ve içeri girdiklerinden bu yana volta atan Jea Shik’i Gördü; Öylesine düşüncelere dalmıştı ki Jea Shik kendisinin müdirenin odasından çıktığını bile fark etmemişti.
Eun hee; Sei La’nın yanında dikilip “Kavga mı?” diye söylendi. Tek kaşı havaya kalkmış inanamayarak bakıyordu kıza. Sei La’nın Jea Shik’e olan bakışlarını fark edip daha dikkatli baktı genç kıza. Düşünceleri beyninin içinde koşuyordu sanki. Derin bir nefes alıp “Olamaz!” diye bağırdı. Aklına gelen şeyin başına gelmesinden it gibi korktu Eun hee.
Eun Hee…
Sei La bana bakmıyordu bile. Bakışlarını takip edip nereye baktığını fark ettiğim de aldığım nefes arkasına bile bakmadan vücut boşluklarımdan koşarak kaçıp gitti. Sizce Sei La’nın dizilerde ki kızlar gibi Jea Shik’e; hatun Jea Shik’e âşık olma ihtimali yüzde kaç?
Bana şuan yüzde yüz gibi gözüktü de. Bu düşünce ile “Olamaz!” diye bağırırken Sei La bakışlarını bana çevirdi. Sorgular bakışların da öfke vardı. Bu da ne şimdi? Jea Shik’e aşkla bana öfkeyle baktığına göre kesin bu kız Jea Shik’e âşık oldu. Kahretsin Okulumuz da bir şey var… Kızlardan hoşlanan işte…
Tam ağzımı aça bilmiş yaşadığım şoktan kurtuluyordum ki Jea Shik’in endişeli sesi kulaklarıma doldu. “Sei La… Sen iyi misin? Canın çok yandı mı? Neden kavga ettin ki? Ben senin yerine hallederdim. Nasıl endişelendiğimi biliyor musun?”
LAN BİR SUS! Motora bağlamış deli gibi sıralarken Sei La buz gibi bakışlarını bana çevirip “Yardımların için teşekkür ederim…” dedi.
Hayır, bir şey değil de keşke önce Jea Shik’in sorularını cevaplasaydın. Çocuk meraktan çatladı da. Ben başımla önemli değil diye ifade ederken Sei La ellerini Jea Shik’İn ellerinden çekip “Ben iyiyim…” diye mırıldandı ve buz gibi birkaç adımla yanımızdan uzaklaşıp gitti. He tabi sen iyiysen ben mükemmelim. Dokunsan ağlayacak olan hatun ben iyiyim diyor ya; güleyim mi yoksa tepineyim mi bilemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT! ERKEK VAR!
RomanceVar mısın Kris İddaya? bu kız sana bakmaz. Kris bir idda uğruna kız kılığına girip yatılı kız lisesine giderse ne olur? kalbinin peşine düşer ve orada çakılı mı kalır, yoksa kalbini arkasında bırakıp kaçar mı? buyurun siz keşfedin :)