Giriş

3.3K 80 19
                                    

AlderFall'ta herkes için sıradan bir günken bugün Sarah Levy için kaderinin tamamen değişeceği gündü.

Scarlet Levy;

Rahibe, "Bunu başarabileceğini sanmıyorum."dediği anda dünyanın zaman dilimi yavaşladı. Bunun tek bir anlamı olabilir, Lucifer ziyarete geldi ve Scarlet bunu adı gibi biliyordu.

***

Kızı annesinin karnında ölüme sürüklenirken annesi
beklenti içinde Lucifer'a bakıyordu.

"Eğer kızının yaşamasını istiyorsan ruhunu bana satman lazım tatlım. Cehennemde kimseye güven olmuyorda" dedi uzun tırnaklarını inceleyen Lucifer

"Bana neden güveniyorsun?"

Gözlerinde saf öfkeyi gördüm. Acımasızca", Çünkü ihanet edersen çocuğunun o küçük gırlağını iki parçaya ayırırım."

Acımasız.

Ağlamak istiyordum....Hayır.Sen bir savaşçısın Scarlet...savaşmalısın!

"Öyleyse, anlaştık mı bakalım? "dedi düşüncelerimi bölerek,

"Evet" dedim hiç tereddüt etmeden.

Yanı başımdan gelen ağlama sesiyle başımı o yöne çevirdim.

Başarmıştı....Kızım..küçük meleğim yaşıyordu.

"Son bir arzun var mı tatlım?" gözlerimi kızımdan ayırarak ona döndüm.

Dişlerimi sıkarak konuştum. "Evet var, ona sarılmak ve ismini Sarah koymak istiyorum çünkü o özel bir çocuk" buğulanan gözlerime engel olamayacak son kelimelerimi titrekçe söyledim.

Yatağının yanına çökerek,
kızımı kucağıma aldım.

"Seni çok seviyorum kızım. Umarım yeteneklerinin farkına sadece sen varırsın." dedim sessizce kucağımdaki kumral bukleli kızı yatağına geri yatırırken .

"Pekala, gidelim. "dedim Lucifer'a tiksinerek

"Emrin olur"dedi ve elini tutmam için uzattı, istemeyerek elini tuttum. Ve portala girdim.

"Hoşçakal kızım" demeyi başardım sadece...

Sarah Levy;

Evin içinde çalan bangır bangır müziği engellemek için ellerimi kulaklarıma götürdüm ve kalabalıkta ilerledim.

-Daha doğrusu savruldum-

Seth bunun bedelini kötü ödeyecekti!

Beni, doğum günüm olduğu için evden zorla çıkarmış ve sinamaya gideceğimizi söylemişti.

Ancak şu anda üstümde daracık siyah bir elbise vardı ve karmakarışık kumral saçlarımla bu ayyaş çukurunda oraya buraya savruluyordum. Seth ortalıklarda yoktu!

Tanıdık yüzlerin arasında ilerlerken bu tuhaf görüntüm olmayan popüleritemi hiç de iyi etkilemiyordu.

Ama bu Seth için geçerli sayılmazdı harika bir vücuda, sarı saçlara ve enfes ela gözlere sahipti.

Ben onun aksine tahta gibi dümdüz bir vücuda, belime kadar uzanan saçlara ve kocaman mavi gözlere sahipti. Tuhafım.

Seth'in söylediğine göre bazen gözlerim babamın ki gibi açık yeşil oluyormuş -Seth'in her söylediği doğru olsaydı, Noel Baba gerçek olurdu.

Kalabalığın arasından sarı bir kafa ve geniş omuzlar gördüğümde bu kişinin Seth olduğunu hemen anladım.

Ona yaklaşmaya çalıştım ve birkaç başarısız deneyimden sonra yanına vardım.

"Seth hangi cehennemdesin sen?! seni kaç saatten beridir beklediğimin farkında mısın?"

Seth'in ela gözleri her zaman ki gibi neşe saçıyordu.

"Sarah, sakinleş biraz, sadece üç dakika oldu. "dedi kolundaki gümüş saate bakarak,

"Yinede! beni bu ayyaş partisine getirmek senin suçun! "dedim en kızgın bakışımı atarak,

Seth, "Sarah" omuzlarım koca elleriyle tutarak, "Bugün 18 yaşına giriyorsun ve eğlenmek istemediğini söylüyorsun. "dedi ve kulağıma yaklaşarak devam etti." Bu hiç normal değil. "

"Pekala Seth yarın ne olduğunu biliyor musun?" diye sordum usulca, şayet sakin kalma çabalarımın son demlerindeydim!

"Ne var?" diye sordu yarım ağızla hatırlamaya çalışarak.

"Ah Seth, yarın okul var! ve biz hala buradayız. "

Biraz düşündükten sonra gülerek kolunu omzuma attı. "Bende önemli birşey sandım Sarah! bak, bütün aklını boşalt ve biraz eğlen" dedi

"Seni...! "

"Küfür yok Sarah!" diye uyardıktan sonra omzumun üzerinden sürekli baktığı kişiyi takip ederek o kişinin bu sene yeni gelen öğrencilerden Rose Raven olduğunu gördüm.

Mükemmel kahve saçları ve benimkinin aksine dümdüz olmayan kıvrımlı vücuduyla sahnede çılgın bir dans sergiliyordu. Umarım düşersin Rose ...

"Öyleyse sende artık Rose ile konuş, anlaştık mı?" onun üzülmesini ve eğlenmesini istiyordum. Annesi ile babasının boşanmaları üzerinden en fazla ay geçmiști. Bu yüzden Seth'in nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunu tahmin edebiliyordum.

"Bende bunu diyordum! "dedi ve Rose'a çapkın bir gülücük gönderip ondan tarafa yol aldı.

Ne çabuk büyüyorlar.

Düzenlendi✅

Ruhsuz Centilmen #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin