Ruhsuz Centilmen #Wattys2017

Yanılsama

Parti bir sürü öpüşen insanla doluydu bu görüntüyü daha fazla çekemeyerek göl kenarına gitmek üzere kapıya ulaştım.

Jake yanımda yoktu çünkü yakınlarda birkaç fısıldayıcı sezdiği için onlara bakmaya gitti.
Bakmaya derken işlerini bitirip tahtalı köye yollamaktan bahsediyordum.Yalnız kaldığım için biraz daha tedirgindim.

Etrafta tanıdık bir yüz aradım ama gördüğüm tek şey birbirlerine adeta yapışmış gibi dans eden insanlardı.
Sonunda kapıya vardığımda kendimi hızla dışarı attım.
Gölün kenarına doğru ilerledim etrafta hiç kimse yoktu.

Böylesi daha iyi

Küçük iskelenin sonuna yaklaştığımda ayaklarımı aşağı sarkıtarak oturdum,ortama sessizlik hakimdi .
Duyularımı genişlettim yakınlarda hiç ses yoktu,sadece küçük hayvanların çıkardığı bir hışırtı ve fazla uzakta olmadığını varsaydığım baykuş sesi doldurmuştu geceyi rahatlayarak gözlerimi kapattım.
Sonra bana hızla yaklaşan ayak seslerini duyduğumda hemen ayaklandım.
Jake yüzünde endişeli bir ifade ile bana yaklaştı.

"Hemen buradan gitmemiz lazım"dedi yeşil gözlerinde farklı bir şey vardı.

"Neden,ne oldu"dedim yanına iyice yaklaşarak,

"Lucifer,bizi buldu saklanabileceğimiz biryer biliyorum hadi gidelim"dedi kolumu çok sıkı bir şekilde çekiştirerek,

"Dur ,Jake canımı yakıyorsun"tutuşu bir şeyin farkına varırmış gibi gevşedi.

"Üzgünüm Sarah,sadece buradan hemen uzaklaşmamız lazım cehennem tazıları peşimizde"

"Tamam, gidelim"dedim kolumdaki elini elime kenetleyerek,Jake beni tanıdık olmayan siyah bir arabaya yönlendirdi.

"Bir dakika motorun nerede"

"Lanet olsun ,sadece bin şu arabaya"dedi Jake'in görüntüsü bulanıklaştı ve siyah saçları yerini kumral buklelere bıraktı bir anda yeşil gözleri siyah kuyulara dönüşünce şaşkınca,

"Blake"diye fısıldadım

Daha önce yüzünde hiç görmediğim bir gülümseme ile "Yoksa beğenemedin mi Bücür"dedi 'bücür' kelimesinin üstüne basarak,ne kadarda aptaldım kaçmak için girişimde bulununca Blake kollarımı sıkı bir şekilde kavradı ve daracık arabada üzerime eğildi.
"Bir daha asla bunu yapmaya çalışma "dedi zalim bir şekilde, bir anda içimde yükselen korkuya engel olamadım "Korkuyor musun Sarah "diye sordu sesi nazik ve düşünceli bir hal almıştı.

Cevap vermedim o da lafına devam etti"Belki de sana yardım edebilirim"dedi bana yaklaşan suratı olayın gidişatını açıklamaya yetmişti,sonra birden Blake 'in vücudu üzerimden hızla geri çekildi .Jake üstü başı kan içerisinde öfke ile Blake'e baktı.

"Beni oyalamak için cehennem tazılarını salmak mı?
Düşünüyorumda Brian aptal mısın?yoksa öyle mi davranıyorsun?hala çelişkideyim"dedi
Jake alaycı ses tonundan sinirli olduğu anlaşılmıyordu,

Ancak ben şu anda onun patlamak üzere olan bir volkandan daha sinirli olduğunu biliyordum.
Blake ayağa kalktı ve Jake'e ölümcül bir şekilde gülümsedi.

"Madem onu çok istiyorsun"dedi zalim gözlerini bana çevirerek"Gel de al o zaman "dedi Jake öfke ile ona atıldı .

Her halde Blake ölmek istiyordu çünkü ,fiziksel bir dövüşte Jake onu parçalarına ayırabilirdi ancak doğaüstü bir savaşta Jake kesinlikle Blake'ten daha güçlüydü .

Blake'in üzerime eğildiğinde,daracık araba koltuğuna şıkısan bacağımı çektim ama hiçbir faydası olmadı.

"Jake"diye bağırdım çünkü bacağım giderek sıkışıyordu Blake'in arabası tabiki cehennem tasarımıydı.

Bu yüzden istediği gibi şekilendirebilirdi ne de olsa işkence etmek üzere tasarlanmıştı.

Sonra Jake zarif parmaklarını arabaya doğru hafifçe kaldırdı araba benim rahatça çıkabileceğim şekilde ortadan ikiye ayrıldı Kendimi hızla dışarı attım.Blake sinirlenmiş olacakki araba bir anda alev aldı.
Sonra araba kulak delen bir şekilde patladı ,herşey adeta gözümde yavaşladı alevler vücucumu hiç etkilemeden ilerledi ve Blake'i parçalara ayırmak için hazırlanan Jake 'e ulaştı.

Jake'in etrafındaki alevler maviye döndü ve yavaşça sönmeye başladı.
Yeşil gözleri benimkiler ile buluşunca gözlerinde gerçek endişeyi gördüm.

"Sarah,dikkat et...."dedi ancak sözleri kalbinin tam üzerine inen cehennem kılıcı ile bölündü.

"Jake "diye bir feryat kaçtı ağzımdan, çarpık adımlarla ona yürümeye çalıştım ama Blake kolumu mengene gibi kavradı,gözlerimden sel gibi akan yaşlara engel olamayarak bağırdım.

"Hayır ,hayır,hayır,bu gerçek olamaz,gerçek olamaz"diye tekrarladım cümlelerimi ,ona ulaşmaya çalıştım ancak Blake'in elleri beni tutmaya devam ediyordu.

"Hayır bırak beni,bırak beni"dedim ıslak gözlerimle ona yumruklar savuruyordum.Beni bıraktı,anında yere yığıldım ve sürünerek Jake'e ulaşmaya çalıştım. Etrafında kara bir kan gölü oluşmuştu.Kalbinin sesini duymaya çalıştım ancak tık yoktu.

"Hayırrr,olamaz"dedim bembeyaz yüzünü ellerimin arasına alarak siyah saçlarını okşadım "S-sen ölemezsin "gözümden akan yaşlar güzel yüzüne düştü yavaşça,başımı kanlı göğsüne koydum "Lütfen beni terk etme "dedim bir belirti arayarak hiçbir şey yoktu.Eskiden sıcacık olan ellerini tuttum.Buz gibi elleri daha çok ağlamama neden oldu.

"Lütfen gitme"diye bağırdım cansız bedenine, yüzüm kapkara kanına bulanmıştı içimdeki öfkeye hakim olamayarak daha çok bağırdım .

"Beni burada,bu şekilde bırakamazsın pislik herif bana söz vermiştin beni bırakmayacağını söylemiştin şimdi beni yalnız bırakıyorsun"dedim göğsündeki kılıcı çekip çıkardım.Yüzünde yaşadığına dair hiçbir iz yoktu "Ben sensiz yaşayamam Jake lütfen gitme"dedim kanla kaplı biçimli dudaklarına ufak bir öpücük kondurarak.

Beklenti içinde yüzünü okşadım ama artık ölmüştü kendime hakim olamayarak Blake'e döndüm.

"Sen,herşey senin suçun "dedim içimdeki nefretimi dışarı vurarak "Sen gelmeseydin bunların hiçbiri olmayacaktı,artık senin yüzünden Jake....."nefesim kesildi daha çok konuşamadım.

"Neden beni öldürmedin,
Zaten en başından beri istediğin ben değilmiydim, neden onu benden aldın"dedim kanlar içinde yatan bedenini göstererek.

İçimdeki nefret ve öfke daha çok arttı kendime engel olamayarak dışarı saldım hepsini .
Birden yerdeki asfalt alev aldı,alev Bütün bedenimi sardı ve ilerledi Jake'in yerde yatan bedenini sardı masmavi bir şekilde, ellerimi alevlerine uzattım ancak elim içinden geçti gitti .
Jake'in kanlar içindeki yüzüne son kez baktım ve anında yere yığıldım ve gözlerimi kapattım.

Artık Jake yoktu.

Kapalı gözlerimden son bir damla yaş aktı.