Geceyarısı Cesedi

411 39 3
                                    

Multi=Sarah

Geceyarısı uyandığımda içimde kötü bir his vardı.Aşağı kattan bağırışma sesleri geliyordu.Hızla aşağı kata indim.Mutfakta Caleb'i gördüm normalde yüzünden eksik olmayan sırıtması gitmiş yerine acı bir ifade kaplamıştı.Jake tezgaha yaslanmış sanki bir şey anlatmak istermiş gibiydi.

Sonra kafamı yavaşça masanın üzerinde yatan kişiye çevirdim.Seth'i kanlar içinde masada yatarken buldum.Saçları kandan kıpkırmızı olmuştu güzel suratı kanlar içindeydi.Acı içinde sendeleyerek yanına ulaştım bu sefer gözlerimden akan yaşlara engel olamadım önce annem sonra Seth,ben bunları haketmek için ne yaptım.Islak gözlerle Caleb'döndüm.

"Sen"dedim hıçkıra hıçkıra"Bunu ona sen mi yaptın?"

"Klübe kadar seni takip etmiş ve oradaki zebaniler onu paramparça etmişti ben onu getirmeseydim şimdiye dişini bile bulamazdın"

"Hepsi benim suçum"diye bağırarak ağlamaya başladım"Herşey,hepsi özür dilerim Seth"kanla kaplı sarı saçlarını okşadım.Jake'e döndüm

"Lütfen Jake ona yardım et canım çok yanıyor onu kurtar lütfennn"diye yalvardım gözyaşlarım sel gibi akıyordu.

"Bir yolu yok Sarah "dedi Jake,bu cümlesi beni içten yıkmaya yetmişti.Gözyaşlarım daha çok akmaya başlamıştı.Ortama sessiz bir hava hakimdi tek duyulan şey benim feryatlarım ve bağırışlarımdı.Caleb sessizliği bozarak

"Bir yolu var"dedi

"Nasıl söyle bana,lütfen söyle "

"Pek hoşuna gitmeyebilir "

"En yakın arkadaşım öldü.Seth öldü.Onu kurtarmak için herşeyi yaparım,şimdi söyle"artık titreyen sesim gitmiş bağırıyordum.

"Lucifer ona yardım edebilir geri getirebilir ama insan olarak değil"

"Peki ne olarak geri gelecek"

"Bir zebani olarak geri gelecek,vampir olarak geri gelebilmesi için artık çok geç"dedi, bu kararı arkadaşım için alacak olmak büyük bir bencillikti ama yinede kabul edecektim.Onu kaybedemezdim.

"Ne yapmamız gerekiyor"

****

En yakın arkadaşım masamızda cansız bir şekilde yatıyordu.Cesedinden yayılan koku yavaş yavaş çürüdüğüne bir kanıttı.Caleb ve Jake salonun ortasında Lucifer'ı çağırmak için hazırlıklara devam ediyorlardı.Jake 'in yüzü bembeyaz teninden dahada açık bir şekildd beyazlaşmıştı babasını görmek ona acı veriyordu ancak o yine de benim için her şeye hazırdı.

Çizdikleri beş kenarlı yıldız çemberinin etrafına yaklaştılar.Caleb bana eliyle 'gel' işareti yaptı hemen yanlarına gittim.Çemberin kenarına dizildik Jake ayinin sözlerini okurken onu izledim.Sözler bilmediğim bir dildeydi ama yine ne dediğini anlıyordum.

"Cehennemin en derin çukurundan seni çağırıyorum.Yeraltının kutsal babası..." yüzü endişe ile kasılmıştı çemberin etrafından sisli bir duman çıktı.Kırmızının en koyu tonu gözler belirdi içinde

"Ne istiyorsun oğlum"dedi korkutucu sert sesi

"Bir ölümlünün canını geri bağışlamanı istiyorum"dedi sesi buz gibi soğuktu

"Ancak bir karşılığı olmalı değil mi oğlum "dişlerini sıkan Jake

"Ne istersen baba"dedi sanki baba kelimesini söylemek onda zehir enjekte edilmiş gibi bir etki bırakmıştı.

"Çalışmaya devam edeceksin"dedi buyurgan bir tavırla

Jake başını öne eğerek iğrenmiş ifadesini sakladı.Aksi takdirde Lucifer'ın buradaki herkesi katledeceğini biliyordu.

"Sen nasıl istersen baba"dedi ,bunlara sırf benim için katlandığını bilmek boğazımda koca bir yumru oluşmasına neden oluyordu.Jake benim için çalışmak zorundaydı yani çalışmak derken bu sefer işkence etmek veya başkalarına günaha meyilli fısıldamalar atmak değildi .Bu sefer çok çirkin seylere insanları sürüklemek zorundaydı,yapmazsa bile peşindeki fısıldayıcılardan kurtulması imkansızdı.Lucifer'ın acımasız kızıl gözleri bana döndü.

"Dikkat et küçüğüm,yeniden doğduğunda onu eskisi gibi bulamazsan onu öldürmek zorundasın,yoksa kontrolden çıkıp kasabadaki herkesi öldürebilir o yüzden onu bir cehennem hançeriyle öldürmelisin"dedi ve dumanınıda alarak ortadan kayboldu ve kaybolduğu yerdeki çemberin içinde bir cehennem hançeri vardı.Boyu dirseğimden parmak ucuma kadar olan mesafeyi geçmezdi.Üstünde iblis dilinde bir yazı vardı.

Cennete çalışamıyorsan Cehenneme hükmederim

Üstünden alaycılık akan silaha baktım.Sonra masanın üzerinde bir kıpırtı oldu.Hızla oraya ilerledim.Seth'in erkeksi hatlarına baktım birden gözlerinde bir kıpırtı oldu.Canlı ela gözleri açıldı hançeri havaya kaldırdım.

"Beni tanıyor musun?"dedim Seth'e,lütfen lütfen hiç değişmemiş bir Seth ol

"Ne "dedi inanamayarak

"Beni tanıyor musun?"dedim bu sefer daha yüksek sesle sormuştum.Ela gözlerini bana çevirdi.

"Evet seni tanıyorum Sarah"gözleri elimde sıkı sıkıya tutuğum hançere kayarak "O bıçakta nereden çıktı?yoksa seni hatırlamazsam beni gerçekten öldürecek miydin?"diye sordu şakayla ela gözleri salonun ortasında heykel misali duran Jake ve Caleb arasında gidip geldi.En son Caleb'de durdu gözleri,

"Hey seni hatırlıyorum bir dakika..."korkmuş bir şekilde sordu."Bana ne oldu bu sefer dürüst bir cevap arıyorum.En son seni yakip ediyordum ağlayarak terk edilmiş bir eve giriyordun..."

Jake bana baktı,yüzü pişmanlıkla kasıldı ama hemen eski halini geri aldı.Ama ben görmüştüm ve bana yetmişti.

"Seth öncelikle girdiğim yer terk edilmiş filan değildi senin bilmediğin bir dünya daha var sana anlatmadım çünkü bunların olmasını istemedim."dedim etrafı ve olan olayların kanıtlarını göstererek.

"Bana ne oldu?"dedi artık korkumuyordu sanki

"Seth sen..Sen öldün bir grup zebani seni klübe girerken görmüş ve seni parçalamaya çalışmışlar ama Caleb çok geç olmadan seni bize getirdi ve biz şey Lucifer'dan seni bize geri vermesi için bir anlaşma yaptık ama artık hayattasın ve her şey......."cümlemi bitiremeden hiddetle sordu.

"Ben neyim Sarah"

"Sen bir zebanisin Seth,biliyorum seni geri getirmek için çok bencil davrandım ama hepsi seni sevdiğim için "Jake'e baktım yeşil gözleri hüzün içinde dans ediyordu,çenesi kasılmıştı.

"Öyle mi?"diye sordu

"Evet sen benim en iyi arkadaşımsın"dedim ve kollarımı boynuna doladım ve kanla kaplı beyaz gömleğini gözyaşlarımla ıslattım.Saçlarımı şefkatli bir biçimde okşadı.Yüzümü çocukluktan beri alıştığım okyanus kokan boynuna gömdüm. Jake bizden tarafa hiç bakmıyor,Caleb ise sevmenin acaba nasıl bir şey olduğunu kavramak istermiş gibi arada bir bize bakıyordu.Bir kapı çarpma sesiyle başımı Seth'in okyanus kokulu boynundan çektim.Odanın içinde göz gezdirdim.Caleb oturduğu yerde istifini bile bozmamıştı ama Jake odanın hiçbir köşesinde yoktu.Dışarıdan gelen motorun gürültülü homurtusunu duyunca içimden bir şeyler koparılıp alınmış gibi hissettim.Benim için o kadar çok şey yapmıştı ama ben ona bir teşekkür bile etmemiştim.

"Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Sarah artık herşey farklı"dedi Seth

"Evet"dedim hala kapıya bakarak

Ruhsuz Centilmen #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin