"Pekala dün kaç kişiyle yattın"diye sordum utanmadan suratına bakarak,
"Bunu bilmek isteyeceğini sanmıyorum bücür"dedi ve sırıttı
"Tamam"dedim ve elinden kumandayı kaparak dikkatini tamamen verdiği televizyonu kapattım.
"Kapatabilirsin"dedi ama yine kumandayı almak için girişimde bulundu hemen kumandayı arkama sakladım ama yere düşmemize engel olamadım ve soğuk zemin saniyesine sırtımı okşadı.Jake üzerimdeydi yüzlerimiz çok ama çok yakındı ve yeşil gözleri direkt gözlerimin içine bakıyordu.
"Gerçekten bilmek istiyor musun?"
"Evet"dedim
"Neden bu kadar zor bir kızsın bücür"dedi ve harika bir şekilde sırıttı"Konuyu değiştirme Jake"dedim bende gülümsememe hakim olamayarak,
"Dün kimseyle yatmadım"dedi sıcak nefesi yüzümü sarmaladı.
Şaşkın bir şekilde"Kimseyle mi?"dedim çünkü bu tuhaftı
Jake hep çalışırdı yani kısmen canı isterse çalışıyor istemezse çalışmıyordu.
"Evet"dedi ve zarif pamakları kollarımdan ellerime doğru haraket etti."Şimdi sorunu cevapladığıma göre"dedi ve kumandayı çekiştirmeye çalıştı.Ama ben hızla altından kaçarak ayağa kalktım.Ve üst kata çıkmak için merdivenlere yöneldim ama Jake'in kaslı kolları belime dolandı ve beni duvara yapıştırdı.
Kollarını iki yanıma koyarak beni duvarla kendi arasında hapsetti.
Konuşmadan suratımın her ayrıntısını inceledi dudaklarımız arasındaki mesafe gittikçe yakınlaşıyordu.En sonunda dudaklarımız özlem dolu bir şekilde birleşti ben mi onu öptüm yoksa o mu beni öptü hiç bilmiyordum.Ama yinede özlem dolu öpücüğü bunun hiçbir önemi olmadığını kanıtlıyordu.Oturma odasından gelen bir patlama sesiyle hızla birbirimizden ayrıldık,
Cehennemden çıkmamdan beri beni takip eden fısıldayıcım Conor rahat bir tavırla bizi seyrediyordu.
Ve ağzını açtığı anda kötü bir şey çıkacağını bildim çünkü Conor hiç iyi haber vermezdi.
Bir keresinde Jake'in bir parmağı koptuğunu haber vermişti.Korkmuştum çünkü Jake beni ne kadar deli etsede parmaksız bir Jake istemezdim.Neyse ki parmağı bir saat içerisinde tekrar çıkmıştı."Ne oldu"dedim Conor'a en ifadesiz halimle çünkü korkmamdan zevk alacağı her halinden belliydi.
"Bu gece bil bakalım ne var?"diye sordu ortamdaki gerginlikten zevk alırmışçasına
"Uzatma gerzek"dedi Jake sinirlerinin iyice gerildiği her halinden belli oluyordu
"Pekala,pekala"dedi acımasız gözlerini bana çevirerek."Bu gece Decontamination gecesi bunu
bildiğinizi sanıyordum Prensim "dedi prensim derken dili zehirler saçıyordu."Aklımdam çıkıp gitmiş"dedi Jake sesi çok sakindi bu da çok sinirli olduğunu anlamama yeterliydi.
"Öyleyse hatırlatmakla iyi etmişim değil mi ?yoksa babamızı bir asır daha göremezdin "
"Aynen öyle"dedi pekala araya girme vaktim gelmiştir.
"Geleceğiz Conor "dedim Jake
Hazırlanırken çalışma masamın üzerinde cehennemde Blake'i öldürdüğüm hançer vardı.Önce biraz tereddüt etsemde hançeri aldım ve uygun bir kını bularak sırtıma yerleştirdim.Sonra üzerini siyah tişörtümle örttüm.Ve aşağı kata Jake'in yanına gittim.
"Hazır mısın?"diye sordu cevap vermek istemiyordum çünkü korktuğumu sesimden bile anlayabilirdi.Ama yinede,
"Evet"diye cevap verdim titreyen cılız bir sesleJake sıcak elini benimkilere sardı ve boşta kalan elini havaya kaldırarak oturma odasının ortasında koca bir karadelik oluşmasına neden oldu.Öne doğru bir adım attık beraber,bir adım daha ve en sonunda kendimizi karanlığın buz gibi dokunuşlarına bıraktık günahkar ruhların çığlıklarını duyabiliyordum.
Styx'den tanrılara dua eden ruhların döktüğü gözyaşlarının kuru toprakta çıkardığı sesi çok net bir şekilde duyuyor Phlegeton'dan gelen yakıcı etkiyi bütün vücudumda hissediyordum.Bu yüzden gözlerimi kapatıp bende dua ettim.
Lütfen sevdiklerimi koru Tanrım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhsuz Centilmen #Wattys2017
Fantasy"Sen kimsin?" "Ben mi?" "Evet, sen. " Öğrenmek istediği şey sosyal statüm müydü? Kendi popüleritesinden bahsedip benimle nasıl konuşursun gibisine bana nutuk çekmek mi istiyordu? Sinirlenmiştim. Sessizce gülümseyerek konuştum yüzüne bakıp, " Ben kim...