Her Hikaye Gerçektir...

1K 60 12
                                    

Multi=Jake

Sabah uyandığımda ağzımdaki çamur tadı yüzümü buruşturmama neden oldu.

Ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım, banyoya yürüdüm. Aynaya baktığımda gördüğüm şey, beni suratıma bir şişe mürekkep dökülmüş gibi gösteriyordu. Saçlarım rakun kuyruğu gibiydi. Bugün okul olduğunu hatırladım.

"Hassiktir be! "

Hemen dolabıma koştum ve üstüme bakmadan yeşil  bir bluz ve kot pantolonumu giyip aceleyle merdivenlerden aşağı indim. Tanıdık sarı bir kafa kanepeye yayılmıș elindeki elmayı çatır çutur yiyordu.

"Seth! ne yapıyorsun? kalk hadi derse geç kaldık! "

"Sarah! yüzün..."dedi dramatik, ama acı çeker bir biçimde

"Ne?! "dedim telaşla

"Yüzünün her tarafı... yani her tarafı!..." burnum falan mı kırılmıştı? ya da geçen sene ki partide Scott Mccadams'a yaptıkları gibi tek kaşımı tıraş mı etmişlerdi?

Elmadan kocaman bir ısırık alarak güldü "Şaka şaka", sadece makyajın akmış. "

"Hiç komik değil Seth! "dedim somurtarak.

"Aynaya baksaydın sende bana katılırdın"dedi kahkahalarının arasından,

"Ha. ha. ha. "dedim kuru kuru

"Bakıyorum da birileri espiri anlayışını kaybetmiş" dedi kolunu omzuma atarak

Omzumda ki kolunu ittirdim. "Bakıyorum da birileri de saatini kaybetmiş, hadi gidelim! "dedim

Onun kırmızı, ve biraz eski arabasına bindiğimizde elime bir mendil alıp yüzümü silmeye başladım.

Belki de, Seth dün gördüğüm çocuğun kim olduğunu biliyordur. Çünkü ya ben aklımı kaybettim. Ya da o çocuk gerçekten bir şeyler biliyor.

***

"Sana bir şey sorabilir miyim Seth?"

"Tabii ki. "dedi neşeyle,

"Sana dün partide gördüğüm birini soracaktım, belki tanıyor olabilirsin. " neşeli sırıtışı soldu ve yerini daha silik bir gülümsemeye bıraktı.

"Kimdi peki?"

"Adını bilmiyorum, ama ingiliz aksanı ve siyah saçları vardı. "

"Ah olamaz," arabayı kenara çekip bana döndü. "Jake Sullivan! Ondan uzak dur Sarah, bu sefer çok ciddiyim. "

"Neden?" diye sordum. Jake denen çocuk iyice ilgimi çekmişti.

"Bak, şu pedofili olduğu söylenen temizlikçi adamı hatırladın mı? Bay Fonex! "başımı salladım.

Bay Fonex bizim okula yeni gelmiş olan temizlikçi bir adamdı. Ama kendinden yaşça küçük kızları taciz ettiği hakkında bir dedikodu vardı okulda, ama bir kaç gün önce bedeni cansız bir şekilde temizlik odasında bulunmuştu. O, intihar etmişti.

"Bizim takımdan çocuklar onun en son Jake Sullivan ile konuştuğunu görmüş ve Jake ona ölmesini söylemiş, tıpkı cesedinin ipe asıldığı gibi asılmasını ve birazcık da sallanmasını söylemiş. Bu yüzden lütfen ondan uzak dur Sarah, bunlar söylenti olsa bile doğru olma ihtimali ne kadar düşük ki? "

İp konusu doğruydu. Bay Fonex kendini asmıştı, ve bedeni çok sallandığı için şah damarları patlamıştı.

"Pekala Seth, ondan uzak duracağım."

                               ***

Okul otoparkına vardığımızda Jake'e olan merakım biraz daha arttı.

Kim olduğunu bulacağım ve benim hakkımda veya yeteneklerim hakkında ne biliyorsa öğreneceğim.

                             ****

Edebiyat öğretmenimiz Bayan Carter derse girmeden yetişmeme çok sevindim. Orta sıralardan bir yer bulup oturdum ve defterimi çıkartarak beklemeye başladım.

Bayan Carter içeri girdiğinde bütün sınıfın başka bir yere dikkatini verdiğini gördüm. 30'lu yaşların sonunda bir kadının mini etek giymesi bu kadar ilgi toplamış olamazdı herhalde,

Kafamı kaldırarak asıl ilgi kaynağının  Jake Sullivan'dan başkası olmadığını gördüm. Siyah tişörtü sıkı vücudunu ortaya çıkartıyordu ve altında sanki ona özel gibi yapışan koyu renk bir pantolonu vardı. 

Sınıfın içinde gezdirdiği gözleri orman yeşiliydi ve o mükemmel yeşiller şu anda bana bakıyordu.

Benim sırama doğru hareket edince içimdeki heyecan biraz daha kabardı.

Yanıma oturarak sırıttı ve bana döndü "Demek, yine karşılaştık Sarah. "adım onun hitap şekliyle sanki melekler kutsamış gibi geldi.

"Beni nereden tanıyorsun?"dedim, kendimi ajan filmlerindeki bir şüpheli gibi hissediyordum.

"Araştırma yaptım diyelim, senin gibi."

"Sen bir çeşit kamera şakası falan mısın?"diye sordum kaşlarımı kaldırarak,

Kocaman ellerinden birini kalbinin üzerine koydu. "Bu sert oldu bebeğim."

Bir anda ciddileșerek yeşil gözlerini gözlerime dikti. "Şimdi sorgu sırası bende bücür, senin auran nerede?"

"Ne aurasından bahsediyorsun? çıldırmışsın."

"İnsanı duygular aurasından bahsediyorum, hani insanın  yanından ayrılmayanlar. "

"Sen..?"

Gözlerime baktı. "Evet,  ben de," kulağıma yaklaşarak devam etti konuşmaya "Sende farklı bir şeyler olduğunu biliyorum Sarah, aurası olmayan bir insan, insan değildir."

"Pekala İngiliz pislik, öyleyse neyim ben?"yoğun bir ifadeyle yüzümü inceledi bir kaç saniye sonra kendini toparalayarak boş gözlerle devam etti

"Çocukken duyduğun her hikaye gerçek Sarah, ne olduğunu bulmayı sana bırakıyorum. "

"Bana yardım eder misin? "

Düzenlendi ✅

Ruhsuz Centilmen #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin