Ölüm Sessiz Bir Fısıltı

282 32 3
                                    

Rüzgarın sıcak nefesi suratımı yalayıp geçti adeta

Orada duruyor her zaman ki gibi

Sessiz,sakin,durgun sular gibi.

Dikmiş yeşil gözlerini en yükseklere...

Gökte kalan son yıldıza bakıyor

Güneş ters taraftan doğuyor,kıyamet yaklaşıyor.

Sokaklar boş,gökyüzü kapkara bir deniz

Yılmadan ilerledik sonsuzluğa,ecele,ölüme....

***

"Günaydın tatlım,gitmeye hazır mısın?"dedi Caleb yatağımın başında oturmuş benim uykudan yeni kalkmış berbat görüntümü inceliyordu.

"Cal,buraya nasıl girdin"

"Ben üst düzey bir iblisim tatlım her yere girip çıkma iznim var.Lucifer'ın şeytani planlarını yaptığı odaya bile girebilirim"

"Gerçekten öyle bir oda var mı?"dedim şaşkın şaşkın

"Hayır,sadece dalga geçiyordum.Neyse boşver şimdi onu sana giyebileceğin orta çağdan kalmış gibi görünmeyen bir şeyler getirdim."elindeki kıyafet torbasını bana verdi.İçindeki siyah tişörtü ve dün geceden beri gördüğüm saçma sapan kıyafetlerin yanı sıra özlemini duyduğum siyah kot pantolona baktım.

"Teşekkürler Cal,sonunda ucubeye benzemediğim bir şeyler giyebileceğim artık"

"Önemli değil ve ben o kıyafetleri seni ucubeye benzettiğim için değil sadece kendini daha rahat ve normal hissedebileceğin için getirdim."

"Cehennemdeyiz Cal"

"Evet öyleyiz,peki söyle bakalım bizim buraları beğendin mi?"

"Çok"dedim kısaca"Öyleyse üzerimi değiştireyim"Caleb yerinden milim kımıldamadı.

"Üzerimi değiştirmeliyim Cal yalnız olarak"

"Utanılacak bir şey yok tatlım,burada hepimiz kardeşiz"dedi kollarını açarak"Belki bir gün seninde sıkışan bir elbise fermuarın olur ve ben sana yard....."

"Hayır"diye çığlığı bastım"Yani,hayır yardım gerekmez Caleb,kibar tavrın için teşekkür ederim.Sağol"dedim aynı zamanda Caleb'i kapıya sürüklerken hiçbir şey demeye fırsat bırakmadan kapımı suratına çarptım kapının diğer tarafından seslendi.

"Eğer beş dakikada hazırlanmazsan içeri girmek zorunda kalırım tatlım"

"Eğer beş dakikada hazırlanmazsan içeri girerim blablabla"diye onu taklit ettim kısık sesle,ama o beni duymuş olacak ki gür ve erkeksi bir kahkaha attı.

Kot pantolon tam bedenime göre şeçilmişti siyah tişortü başımdan aşağı geçirdim.Ve kapıyı açarak duvara yaslanan Caleb'in beni bir güzel süzmesini sağladım.Aferin Bana.

"Siyah yakışmış"

"Bedenimi nereden biliyordun peki"diye sordum içimdeki meraklı canavara engel olamayarak,

"O balo elbisesi çok dardı ve benimde göz kararım çok iyidir"dedi bana göz kırparak

"Sapığın tekisin"dedim kendimi çok çıplak hissederek kollarımı çaprazladım.

"Üşüdün mü?"diye sordu ama ben cevap veremeden üstündeki siyah deri ceketi çıkararak bana uzattı.Sorgusuz ceketi giydim.Çünkü bir anda üşüdüğümü fark etmiştim ceketin kolları uzundu ve Caleb'in aksine bana kesinlikle bol geliyordu.Ceketten yayılan mükemmel kokuyu içime çektim.Nane gibi tatlı bir kokusu vardı.

"Hadi Lucifer bizi aşağıda bekliyor"sonra biraz düşünerek"Tanrım bu kulağa çok saçma geliyor"dedi bu lafı beni gülümsetmeyi başarmıştı.

Hızla asansöre bindik.Caleb en yukarıya bastı.Lucifer'ın özel inine,

Asansör durduğunda Caleb gözle görülür bir şekikde gerilmişti.Beni kapıya yönlerdirdi.Sarı gözleri endişeyle bana baktı.Kapıdan içeri girmeden önce Jake'in bağırdığını duydum.

"Bunu yapamazsın Lucifer.O da senin soyundan geliyor"

"O türümüz için çok tehlikeli ve ortadan kaldırılmalı"söylediği şeyin şoku çok ağır gelmişti.

"Ne yani onu....öldürecek misin?"diye sordu Jake onu ilk defa bu kadar yıkılmış bir ses tonu kullanırken duymuştum.

"Ben değil,onu sen öldüreceksin"Caleb peşinden benide sürükleyerek içeri girdi.

"Bunu yapamazsın Lucifer o senin soyundan geliyor kendi çocuğunu öldüremezsin"

"Kendini bir şey sanma zebani senin burada söz hakkın bile yok,eğer böyle bir şeyi düşünecek bile olursan seni kardeşlerinin arasında cezalandırmaya gönderirim"artık Lucifer'ında gözleri hidsetle yanıyordu."Her neyse onu öldürme görevi senindir oğlum"

"Bana sakın oğlum deme"diye bağırdı

"Bence ona yakalım baba tıpkı eski yöntemlerde ki gibi"dedi adının Beth olduğunu varsaydığım üst düzey iblis

"Seni sürtük"dedi Jake,tam kızın yüzünü hedef alarak bir bıçak fırlattı ama bıçak ona doğru gidemeden durduruldu.Jake yılmadan kıza doğru yaklaştı ama yaklaşık o tane iblis birden üstüne atılıp onu durdurdu.

"Mükemmel"dedi Lucifer sanki yakılacak şey ben değilmişimde bir hindiymiş gibi ellerini çırptı.İnsan kölesini çağırarak"Zebanilere söyle ateşi yakmak için hazırlansınlar yarın şafak sökünce idam başlayacak tıpkı eski yöntemlerde ki gibi"dedi bana göz kırparak,başımı çevirdim.Jake'e bakamıyordum.Başım dönüyordu,bir an sendeledim ama güçlü kollar beni tuttu.Caleb 'in sarı gözleri özlemini gidermek istercesine bana baktı.

"O şeyi odasına götürün"dedi Lucifer buyurgan bir tavırla

"Bir daha ondan değersiz bir çöp parçasıymış gibi söx edersen seni ve yaltakçılarını bu dünya üzerinden silerim seni........."dedi Jake daha fazlasını duyamadım çünkü yarı baygın bir şekilde Caleb'in kolarındaydım.

Yinede duyularımı genişlettim.

"Sana onu eğitmeni söyledim.Aşık olmanı değil,şimdi eğer ölmek istemiyorsan buradan çıkıp gidersin.Şafak vakti idam başlayacak"

"Beni gerçekten saçma blöfünle korkutabileceğini mi sanıyorsun?" diye alay etti Jake

"Blöf olmadığını sende biliyorsun,türümüz için tehlikeli bir şeyi atmak için oğlumu feda etmem gerekirse yaparım."

"Öyleyse beni öldür,çünkü onsuz bir hayat benim için çok gereksiz,beni öldür ki,benim yerime o yaşasın çünkü ben göreceğimi gördüm"

"Onu düşünmen çok hoş oğlum,ama o yaratık bizim için tehlikeli ve yarın şafak vakti ortadan kaldırılacak"dedi kırılan kemik seslerinden sonra bir çarpma sesi ile duyularımı geri çektim.

***

DW-RaqueL'e ithaf etmek istiyorum desteğin için Çok teşekkür ederim ablacığım

Ruhsuz Centilmen #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin