İYİ OKUMALAR :*
(BU ARADA OKUNMA BİNİ GEÇMİŞ ÇOK MUTLU OLDUM:D)
Bölüm şarkısı: Miley Cyrus - Wrecking Ball
HATIRLATMA:
''Bakın kim buradaymış? Bieber'ın ve Lovanne'nin -Dylan'ın soyadı- yeni zaafı.'' dedi ve pis pis sırıttı arkadan bir ses.
Bize doğru ilerledi ve bir el hareketi yaptı. Bu iki adamı sarhoş sapık sanmıştım ama değildi. Burada bilmediğim işler döndüğünden emindim. Olanları yeni yeni sindiriyordum ama hiçbir şey çaktırmamaya çalıştım. Sonra tam tersini yapmam gerektiğini anladım. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Beni güçsüz sansınlar ki çok üstümde durmasınlar. İçimdeki zeki Nora durmuş bana bakıyordu. Hiçbir şey söylemiyordu ama fikrimi akıllıca bulmuştu. Çünkü akıllıcaydı.
Beni iki katlı büyük bir eve getirdiler ve salonuna soktular. Onlara anlamsızca bakarken beni yere eğdiler. Dizlerimin üstünde otururken duyduğum tanıdık sesle şoka uğradım.
''Ve işte intikam günü. Bieber'dan ve Lovanne'den intikamımı alacağım. Hem de ikisinin de aşık olduğu kızla.''
8. BÖLÜM
" Aşık olmak mı?" dedim şaşkın bir şekilde. Dylan için aşık olmak çok iddialı bir kelime seçimi. Neden bana aşık olsun ki? Daha bir kaç aydır tanışıyoruz. Ve Justin... Bu zırvalıktan başka bir şey değil. Stefan kafayı yemişin manyağın teki.
"Evet aşık olmak. Bak Nora, sana bunların hepsi bir oyun gibi geliyor farkındayım. Ama değil. Sen bulaştığın insanların nasıl insanlar olduğunu bilmiyorsun. Sana her şey basit geliyor. Dünyaya baktığın pencere sana her şeyi toz pembe gösteriyor ama değil. Hem de hiçbir şey. Buna sevgili Dylan'ın ve Justin'in de dahil. Zamanı gelince her şeyi öğreneceksin." diye uzun bir konuşma yapıp odadan çıkan Stefan kafamı allak bullak etmişti. Ne düşüneceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum. Emin olduğum tek şey buradan çıkmam gerektiğiydi. Ama mantıklı düşünemiyordum. İçimdeki boşlukta bir kara delik var ve bütün düşüncelerimi içine çekiyor sanki.
Kafamı kaldırdım ve etrafa baktım. Bir kaçış yolu mutlaka olmalıydı, değil mi? Ayağa kalktım ve etrafı karıştırmaya başladım. Masanın çekmecesinde bir telefon buldum. Şaka değil mi? Şaka? Ne tür bir budala kaçırdığı kızı tuttuğu odaya telefon koyardı ki? Telefonu hızlıca açtım ve düşünmeye başladım. Bir numara... Dylan'ın numarasını ezberlemediğim için lanet ettim. Annemi arayamazdım. Bu olanları ona anlatmaya hiç mi hiç niyetim yoktu.
Geriye kalan Justin, Jake ve Lena. Tanrım, Lena! Onun numarasını ezberlediğim için kendime teşekkür ettim ve numarayı tuşlamaya başladım. Kulağıma görürdüm ve bekledim. İkinci çalıştan sonra Lena açtığında "Alo?" dedi. "L-lena, benim Nora." "Nora, numaranı mı değiştirdin?" "Hayır Lena. Zamanımız yok beni dikkatlice dinle. Ben kaçırıldım. Stefan yaptı. Justin ve Dylan'a hemen haber vermelisin. Nerede olduğumu bilmiyorum Lena, yalvarırım acele et." dedim bir çırpıda titreyen sesimle. Lena kısa bir süre bir şey söylemedi. Büyük ihtimal şok olmuştu. "Hemen haber veriyorum. Dikkatli ol Nora." dedi ve endişeyle telefonu kapattı. Derin bir nefes aldım ve birden kapı açıldı. Gözlerimi büyülterek kapıya döndüğümde Stefan içeri girmişti. Elimdeki telefona baktı ve bana dönüp sırıttı. Sinirlenmesi gerekmez miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Because You're Different
Fanfic''Biliyorum, sana zor geliyor. Aslında sevdiğinden de değil, vicdan azabından istemiyorsun gitmemi belki de. Zaten beni sevmen gerekmiyordu ki, hiçbir aşk kusursuz olmaz. Bak, burada kalamam Nora. Seni onunla beraber gördükçe kalbim eziliyor. İşler...