İYİ OKUMALAR :*
HATIRLATMA:
bölüm şarkısı: miley cyrus : the climb
''Üzgünüm, Justin. İ-iyi uykular.'' dedim ve kolumu ondan çekip kapıyı açtım. Bir kaç adım atmıştım sadece, onun sesini duyup olduğum yere çakılana kadar.
''Hani senden nefret ettiğimi sormuştun ya? Neden bu kadar nefret ettiğimi? İşte nedeni çok açık. Senin nefretin benimkinden katlarca fazla Nora. İlk defa birinin yanında huzurlu hissettim ve bunu ona söyledim ama o da benden nefret ediyor. Bu lanet şeye anlam veremiyorum! Seni neden kıskandığımı da bilmiyorum. Neden sürekli seni düşündüğümü de bilmiyorum! Bu s*kim şeylerin hiçbirine anlam veremiyorum! Ama böyle davranman canımı acıtıyor Nora. İlk defa kalbim acıyor. Vanessa'dan sonra, ilk defa.'' dedi. Son cümlesini söylerken sesi o kadar kısıktı ki bunu kendi kafamdan bile uydurmuş olabilirim.
Ağladığımı fark etmem uzun zaman almıştı ama arkam ona dönük olduğu için ağladığımı fark etmemişti.
*
BÖLÜM 17
*
Hani bazen ne yapacağınızı bilemezsiniz, çaresiz hissedersiniz. Sağa doğru gidersen koşacaksın bir süre belki. Özgürce koşacaksın ama sonra hızını alamayıp düşeceksin gibi sonundaki uçurumdan. Sola gidersen de hep aynı. Koşamayacaksın belki, ama uçurumda olmayacak. Genelde kalbinizi dinlemenizi söyler bazıları. Bazıları ise kalbin delilikler yaptırdığını, beynin mantıklı hareket ettiğini söyler. Peki ben hangisine uymalıydım ki? Beynime uydum diyelim, beynim ne düşünüyor? Ya o da mantığını yitirdiyse? Kalbime uydum diyelim, orası çok daha karmaşık. İçimde fırtınalar kopuyor ama yapabilecek bir şey yok elimde. Bazen sadece bir yerde olmak istiyorum. Kimsenin olmadığı bir yerde. Sadece yanlız olduğum bir yerde. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Bağırmak, çağırmak, kızmak...
Şu anda istediğim de bu. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yokken hayatın beni getirdiği yere bakın. Şu anda hayatı benimkinden daha adrenalin dolu geçen bir insan var mıdır merak ediyorum.
Kimseyi istemiyorum yanımda. Yada istiyor muyum? Huzur veriyor onun kolları, doğru. Unutuyorum her şeyi. İçimdeki o asla geçmeyen, dinmek bilmeyen fırtınalar yavaşlıyor hatta duruyor. Şu anda içimde düşüncelerimi içine almış esen fırtınalar.
Gözlerimi sldim ve sürekli beynimin içinde dönen bu düşüncelerden uzaklaşmaya çalıştım.
Dedikleri beynimin içinde yankılanıyordu. Benim yanımda huzurlu hissettiğini söylemişti. Bu bir çok insan için basit gelsede, benim için bir çok şey fade ediyordu. Onun ağzından bir gün bunları duyacağımı söyleseler kahkaha atardım herhalde.
Kafamı ona doğru çevirdim. Aramızdaki bir kaç adımı kapattım.
''Ben senden nefret etmiyorum. Edemiyorum ki bir kere. Başıma bunca olay geldi, hepsinde beni sen kurtardın. Aslında belaları başıma saran da sendin ama olsun. Umrumda değil. Daha yeni fark ediyorum bazı şeyleri. Lütfen bana zaman ver.'' derken gözlerimi bir saniyeliğine yumdum ve geri açtım.
''Ne için zaman vereyim?'' dediğinde ona gecenin ikinci 'deli görmüş' bakışını attım.
''A-az önce söylediğin şeyler hakkında düşünmem için.'' dedim.
''Sana az önce, seninle uyuduğumda huzurlu hissettiğimi söyledim. Bu Vanessa'da bile olmamıştı dedim. Seni saçmalık derecesinde kıskandığımı söyledim. Ama sen düşünmek mi istiyorsun? Ne hakkında düşüneceksin ha? Sana çıkma teklifi etmedim Nora. Sadece bir ilki gerçekleştirerek sana düşüncelerimi söyledim. Bu kadar zor olmak zorunda mısın? Neden her şeyi dramatikleştiriyorsun? Bunu neden yapıyorsun? Bize neden yapıyorsun? Bir kere Nora. Sadece bir kere düşünmeden yap gitsin. Aklındaki süzgeçten geçirmeden söyle düşüncelerini. Sadece bir kerelik.'' derken gittikçe bana yaklaşmış ve beni duvarla arasına almıştı. Ellerini kafamın iki yanına yerleştirmiş nefesini yüzüme üflüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Because You're Different
Fanfic''Biliyorum, sana zor geliyor. Aslında sevdiğinden de değil, vicdan azabından istemiyorsun gitmemi belki de. Zaten beni sevmen gerekmiyordu ki, hiçbir aşk kusursuz olmaz. Bak, burada kalamam Nora. Seni onunla beraber gördükçe kalbim eziliyor. İşler...