Bölüm 31: ''Don't let me go.''

5.3K 203 39
                                    

HATIRLATMA:

bölüm şarkısı: Christina perri - a thousand years (mutlaka başa sarın)

 

Ağlasam belki rahatlardım fakat içimden ağlamak bile gelmiyordu. Tek hissettiğim bir boşluktu, başka hiçbir şey değil.

Bilinç altım bir şeyler düşünüp kurguluyordu fakat şu an zihnime kalbim yönetiyordu. Kalbime ise ortasındaki boşluk.

Justin bile benimle arkadaş olmaya çalışıyordu. Onunla arkadaş olamazdım ki. İşte o anda anladım. Ben şu an Justin için ne hissediyorsam Dylan da benim için aynı şeyi hissediyordu. Fakat o daha berbat durumdaydı...

Kendimi Dylan'ın yerine koydum. Justin'in şu an gidip Lena ile çıktığını düşündüm. Bana da arkadaş kalmak istediğini söylediğini... Bunu asla kaldıramazdım. Tanrım, ben ona ne yapmıştım böyle?

Sonra onun havaalanındaki görüntüsü geldi aklıma... Tek kelime ile çökmüştü. Ona bunu ben yapmıştım. Kendimden nefret ediyordum.

Derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye ve düşüncelerimden ayırmaya çalıştım fakat daha berbat oluyordum.

Derin nefes aldıkça göğsümün ortasındaki ağrı artıyordu.

Arkamdaki kapı sertçe çaldığında korktum. Ayağa fırladım fakat başım dönmüştü. Gözlerimin önü kararırken kapının koluna tutundum. Ağırlığımı kapının koluna verdiğimde açıldı ve dengemi kaybettim. Gözlerimin önü daha da kararırken yere düştüğümü hissettim.

Gözlerim kararırken en son gördüğüm şey onun ayakkabılarıydı.

''Nora!''

*

BÖLÜM 31

*

Gözlerimi açtığımda hastanenin tepesindeki ışık gözlerimi kamaştırdı. Etrafa baktım, kimse yoktu. Neler olduğunu hatırlamaya çalıştım, hatırlayamıyordum.

Parça parça bir şeyler aklıma geliyordu;

yere düşüşüm...

Justin'in ayakkabıları...

''Nora!'' bağırışı...

Daha sonra kapı açıldı ve hemen gözlerimi kapattım. Uyandığımı bilmelerini istemiyordum, belki de neden bayıldığım hakkında onlara açıklama yapamayacağımdandı.

Kapı açıldı ve içeri iki kişi girdi. 

''Önemli bir şey değil, Bay Bieber. Sadece bir süre stresten uzak kalması gerek, durumun tekrarlanmaması ve ilerlememesi için.'' dedi doktor olduğunu varsaydığım adam.

Justin ya cevap vermedi, ya da başını salladı çünkü konuşmamıştı.

''Bir kaç saate uyanmış olur, daha sonra çıkış işlemlerini yapabilirsiniz.'' dedi aynı ses ve kapı açılıp kapandı. Doktor odadan çıkmış olmalıydı.

Yanımdaki deri koltuktan ses geldi, Justin yanıma oturmuş olmalıydı.

Serumun bağlı olduğu sol koluma kafasını koydu. Kolumda bir ıslaklık hissettim, ağlıyor muydu?

Because You're DifferentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin