HATIRLATMA:
bölüm şarkısı: justin bieber - turn to you
''Karanlıktı, yağmur yağıyordu ve ben deli gibi onu arıyordum. Daha sonra bana bahsettikleri depoyu buldum. İçeri girdim ve etrafa bakındım, yoktu. Ne annem vardı ne de onu kaçıran piçler. Etrafa bakındım, o depoda bakmadığım her hangi bir cehennem kalmadığına emindim, daha sonra Jack ve Dylan da geldi. Beraber aradık, depoyu ve etrafını.'' ona garipser bir bakış attım.
''Geçmişimi merak ettiğini söylemiştin?'' dediğinde o an anladım neden bahsettiğini. Başımı onaylarcasına salladım ve kafamı göğsüne geri yasladım.
''Annemi kaçırmışlardı ve berbat bir haldeydim, bu işlerede çok yeniydim, Jack'in soğuk kanlılığı olmasa çoktan batmıştık. Her neyse. Annem yoktu orada. Daha sonra bir telefon çaldı, ne benim ne Jack'in ne de Dylan'ın telefonuydu. Etrafa baktım, bir kaç metre ötede yerde bir telefon vardı ve titriyordu. Elime alıp açtım. 'Bu derece saf olacağını tahmin etmezdik Bieber, annene elveda de.' Ve bir kahkaha. O kahkaha hala kulaklarımda... Daha sonra bir çığlık ve hat kesildi. Annemi vurmuşlardı, belki de daha neler yapmışlardı... Ölmeden 'seni seviyorum' diye fısıldadı. Titreyen ellerimle telefonu kapattım. Jack 'arkana bak dostum' diye fısıldadı ve arkama baktım, annemi öldürmelerinin ve bize yanlış yer vermelerinin tek sebebi bizi o lanet yere çekmekti. Yaklaşık 20 tane adam bize saldırdı. O anki sinirle çoğunu ben etkisiz hale getirdim. Bu lanet oyunu o gün kavramıştım, onlardan intikam almaya çalışırken daha da battım bu işlerde.''
Sustu. Titrek bir nefes aldı. Halıya bakıyordu, derin derin.
''Justin...'' dedim ve kafamı kaldırıp ona baktım, ellerimle yüzünü kavradım.
''Aynı şeyin olmasından korktum Nora... Seni bu yüzden bıraktım, eğer bırakırsam daha iyi olacağını düşündüm... Bunun seni koruyacağını düşündüm fakat yanılmışım.... Özür dilerim.'' dedi ve yüzümü ellerinin arasına aldı. Kucağında kıpırdandım ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.
''Beni bırakmayacaksın değil mi?'' dediğinde gözlerimi açtım ve ona baktım, gerçekten onu bırakacağımı düşünmüş olabilir miydi?
''Gitmeyeceksin değil mi?'' diye tekrarladı.
''Seni asla bırakmayacağım,asla gitmeyeceğim.'' dedim ve alnımı alnına yasladım.
''Söz mü?''
''Söz.'' diye mırıldandım.
''Eğer bir gün seni üzecek bir şey yaparsam beni öldür ama beni bırakma.'' dediğinde güldüm.
''Ciddiyim, beni öldür fakat gitme.'' diye üsteledi.
''Gitmeme izin verme o zaman.'' dedim ve ikimizde güldük.
''Uyuyalım mı?'' dedim ve beraber odasına çıkıp uykuya daldık.
*
BÖLÜM 32
*
Sabah olduğunda erken uyandım çünkü okula gecikmek gibi bir niyetim yoktu.
''Justin?'' dedim ve onu uyandırmaya çalıştım.
''Mmm...'' diye mırıldandı ve bana daha da çok sarıldı. Oyuncak ayıymışım gibi davranıyordu. Bu haline gülümsedim ve ellerinin arasından çıkmaya çalıştım.
''Okula gitmeliyiz.'' dedim ve sonunda doğruldum. Ben kalktığımda benim yastığımı alıp ona sarılarak uyumaya devam etti.
''Peki, ben de başka birini sorarım okula beni götürmesi için.'' dedim ve kıyafetlerimi alıp odasındaki küçük banyoya girip kapıyı kilitledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Because You're Different
Fanfic''Biliyorum, sana zor geliyor. Aslında sevdiğinden de değil, vicdan azabından istemiyorsun gitmemi belki de. Zaten beni sevmen gerekmiyordu ki, hiçbir aşk kusursuz olmaz. Bak, burada kalamam Nora. Seni onunla beraber gördükçe kalbim eziliyor. İşler...