HATIRLATMA:
bölüm şarkısı: justin bieber -change me
''John, nereye gidiyoruz?''
''John? Sana diyorum, ne kadar kaldı?''
Bana cevap vermemesi ve sırıtması daha çok korkmama sebep olmuştu. Aniden arabayı durdurdu ve dışarı çıktı. Benim kapımı açtı ve kolumdan çekiştirdi. Neye uğradığımı şaşırdım ve beni yönlendirdiği yere doğru istemsizce ilerledim. Ormanın ortasında bir eve getirmişti beni. Lanet olsun, başıma ne geliyorsa Justin'i dinlemediğimden geliyor! Ama onunda beni bırakmaması lazımdı. Yani bu olayda 10'da 10 Justin suçlu. Konu kapanmıştır.
'John, kolum acıyor!'' diye bağırdığımda salona gelmiştik ve kolumu beni iterek bıraktı.
''Ne yaptığını sanıyorsun sen?!?'' diye bağırdım.
''Kes sesini Nora. Gerçekten anlamadığımı mı sandın? Justin'i gördüğümde şüphelendim ve araştırdım. Bil bakalım kimin eski düşmanı çıktı?'' dedikten sonra bir kahkaha patlattı.
''Onun yüzünü hiç görmemiştim ama bu sayede öğrenmiş oldum. Eğer sende bu oyunun içinde olmasaydın gerçekten sana aşık olabilirdim belki. Güzel ve iyisin sonuçta. Safın tekisin ama olsun. Seni kullandığının farkında değilsin değil mi?'' dedikten sonra kafasını iki yana salladı.
''John. Bırak beni gideyim.'' dedim söylediklerini duymazlıktan gelerek.
''Gidebilirsin. Tabii ormanda kurtlara yem olmak sana daha iyi bir seçenek gibi geliyorsa.'' dedikten sonra pis pis sırıttı. Sinirli yüz ifademle ona bakarken halinden gayet memnun duruyordu.
''Ben yaş tahtaya basmam, Nora.'' dediğinde cevap vermek için ağzımı açmıştım ki arkamdan gelen ses beni böldü.
''Emin misin?''
*
BÖLÜM 19
*
Kafamı sese çevirmemle Justin'i görmem bir oldu. İçime bir rahatlama gelmişti, o burada olduğu için John'dan korkmuyordum. Sonuçta o beni korurdu. Sadece John ile alakalı da değil, 3. Dünya Savaşı'nda olsak bile beni korur gibi hissediyorum. Saçma olduğunun farkındayım.
''Justin!'' diyip onun yanına gittim. Beni arkasına alırken kulağıma ''Korkma güzelim, ben buradayım.'' diye fısıldadı. Zaten korkmuyordum ki. Onun yanındayken korkmuyordum. Kafamı evet anlamında salladım ve kafasını John'a çevirmesini bekledim.
''Bakın kimler buradaymış... Yüzünü görmek şu ana nasip oldu Bieber. Adını çok duymuştum. Bana kazık attıktan sonra çok duymuştum. Fakat resmini hiç görmemiştim, bir kaç bulanık fotoğraf dışında. Seni okulda gördüğümde şüphelendim ve araştırdım. Senin o olduğunu öğrendiğimde şaşırmadım biliyor musun?'' dedikten sonra histerik bir kahkaha attı John. Justin'e baktığımda o kadar rahattı ki, bir gün başımıza bu özgüveni yüzünden bir iş gelmese bari.
''Aynı fikirdeyim John. Seni dolandırmak büyük bir zevkti. Yine olsa yine yaparım ama bıraktım o işleri. Saçmalıkdan ibaret sadece.'' diyor aynı rahatlıkla.
''Neden bıraktın? Çok sevgili arkadaşın mı engelledi? Hm... Adı neydi? Dylan? Evet, sanırım. O nasıl bu işlere girdi hiçbir zaman anlam verememiştim zaten.'' dedikten sonra yüzünü buruşturdu John.
''Başka bir zaman muhabbet ede- hayır etmeyiz.'' dedikten sonra yüzünü tiksinerek buruşturdu ve benim elimden tutup kapıya yönlendirdi.
''Ya da, başka bir seçenek... Nora değiştirmiştir seni ha? Tüm düşmanların ona aşık olduğunu düşünüyor Bieber. Aksini kanıtlayana kadar da buna inanacağız.'' diye konuştuğunda Justin olduğu yerde kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Because You're Different
Fanfic''Biliyorum, sana zor geliyor. Aslında sevdiğinden de değil, vicdan azabından istemiyorsun gitmemi belki de. Zaten beni sevmen gerekmiyordu ki, hiçbir aşk kusursuz olmaz. Bak, burada kalamam Nora. Seni onunla beraber gördükçe kalbim eziliyor. İşler...