Bölüm 26: ''There's nothing like us.''

5.4K 176 23
                                    

HATIRLATMA:

bölüm şarkısı: justin bieber - nothing like us

 Şu siktiğimin anıları aklıma gelip durmaktan ve beni delirtmekten başka bir işe yaramaz mıydı?

Onun 'yalvarırım' demesi bana garip hissettirmişti. Olduğum yerde duruyordum.

Derin bir nefes alıp verdim ve Nora'nın kolundan tutup bir adım daha attım.

''Demek gidiyorsun Bieber, hem de bu kızla ha? Senden daha iyisini beklerdim. En azından benim yerime bir sürtükten fazlası geçmeliydi. Unutma, ben her zaman senin için buradayım. Her zaman.'' dedi ve ayak seslerini duydum. Merdivenlere yöneliyordu. Nora'nın kolunu bıraktım ve merdivenlere doğru Vanessa'nın peşinden gittim. Benim geldiğimi fark etmiş olmalı ki arkasını döndü, bende kolundan tutup bana dönmesine yardımcı oldum.

Nora'nın şaşkın bakışlarını hissediyordum.

''Eğer bir daha ona sürtük dersen, Vannessa, sana yemin ederim ki seni kendi ellerimle öldürürüm.'' dedim dişlerimin arasından ve Nora'nın yanıan ilerleyip bir kaç dakika önce bıraktığım kolunu tekrar tuttum ve sürüklercesine evden çıkarıp arabaya bindirdim.

''Justin-''

''Sus Nora. Hiçbir şey söyleme.'' derken direksiyonu o kadar sıkıyordum ki elime kan gitmediğine eminim.

''Ama-''

''Sonra konuşacağız.'' diye keskin bir şekilde konuştum.

*

BÖLÜM 26

*

Nora'nın ağzından

*

Olanlar kafamın içinde dönüp duruyordu.

O kız Vanessa'ydı. Justin'in herkesten çok sevdiği eski sevgilisi. Bu kelimeler benim kalbimi acıtıyordu. Onun başka bir kıza benden daha fazla değer verme ihtimali, daha fazla sevme ihtimali beni öldürüyordu.

O sadece benim, onu asla paylaşamam. O benim her şeyim, hayatımın anlamı bu yüzden onu kimseye vermeye niyetim yok, hele ki bu kişi onun aylarca depresyon modunda olmasını sağlamışsa. Eğer orada Justin olmasaydı ve eğer orası Stefan'ın evi olmasaydı o kızı çoktan dövmüştüm ama... Neyse.

''Justin?'' diye sessizce sordum çünkü kızmasından korkuyordum. Aslında şu anda kızgın olması gereken bendim, ama saçma bir şekilde ona kızmadan önce onu sakinleştirmem lazımdı.

''Bu akşam benimle kalır mısın?'' dediğimde cevap vermedi.

''Lütfen?'' diye ısrar ettim. Tuttuğu nefesini verip ''Tamam.'' dedi. Bana sinirli olduğunun farkındaydım ama bende ona sinirlenmiştim. Aslında beni Vanessa'ya karşı koruması hoşuma gitmişti, sonuçta o Vanessa'ydı.

Ona sinirli olmamın sebebi ise bana yalan söylemesiydi. Buraya gelirken bana yalan söylemişti, o mesajı kimin attığını sorduğumda konuyu değiştirmişti ve eminim ben bugün buraya gelmeseydim Vanessa bir yana, nerede olduğunu bile söylemeyecekti.

 Derken evimin önüne geldik, kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Justinde peşimden çıktı. Evin kapısını açtım ve onun içeri geçmesini bekledim. O da içeri girdi.

Üstümü değiştirmem gerekiyordu bu yüzden yukarı çıktım. Üstümü giyindikten sonra kapıya yöneldim fakat Justin içeri girdi. Bende geri oturdum.

''Gitar mı çalıyorsun?'' dedi doabımın kenarındanki akustik gitara bakarken.

''Şey, sayılır. Yani gibi. Bir zamanlar çalıyordum fakat uzun zamandır çalmıyorum.'' diye açıklama yapmaya çalıştım.

Because You're DifferentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin