Bölüm 24: ''Don't touch her.''

5.7K 190 26
                                    

HATIRLATMA:

bölüm şarkısı: justin bieber - as long as you love me

''Justin, sen iyi misin?''

''Evet bebeğim neden olmayayım?''

''Bilmem, şey biraz solgun görünüyorsun- her neyse. Nereye gittin? O mesajı kim yazmış?'' diye bir saattir içinde tuttuğunu tahmin ettiğim soruları sıraladı.

''Şimdi olmaz Nora. Hadi içeri girip yat, cüzdanımı arabada unutmuşum alıp geliyorum ben.'' dedim ve arabaya doğru ilerledim. Endişeli bir şekilde bana baktığında elimle ona 'git' işareti yaptım. İçeri girdi ve benim girmem için kapıyı hafif aralık bıraktı. Onun odasının ışığı yandığında telefonumu elime aldım ve üçüncü kez Jack'in numarasını tuşladım.

''Eğer bir daha suratıma telefon kapatırsan Bieber-''

''Sus ve dinle Jack. Şimdi sırası değil.''

''Anlat.'' dedi merakını bastırmaya çalışan sesiyle.

''Kız indiğinde ikimizde birbirimize şaşkınca baktık. Çünkü... Çünkü o kız...'' diyebildim. Onun adını ağzıma almak istemiyordum.

''O kız?'' dediğinde sessiz kaldım. Muhtemelen delirmiş olmalıydı.

''Sen cevap veriyor musun, yoksa ben oraya geliyor muyum?'' dediğinde bende sinirlenmiştim ve bir anda dişlerimin arasından söyledim.

''O kız Vanessa'ydı.''

*

BÖLÜM 24

*

Nora'nın ağzından

*

Yatağa uzandım ve Justin'i bekledim. Çok güzel bir gün geçirmiştik, ama dediğim gibi; -tik. O lanet mesajı kimin attığını bilmiyorum ama her kimse en azından temiz bir dayak yediğinden emindim. Acaba öldürmüş olabilir miydi? Sonuçta onun olayı buydu... Bilirsiniz; o yaşamak için öldürenlerden.

Ve biz sırf o kötü işlerde olduğu için 24 saati bile sorunsuz geçiremiyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi, ortada Dylan diye bir sorun var. Bunun için ilişkimizi kimseye açıklamamalıyız ki Dylan'ın kulağına gitmesin. Aslında bundan pişmanlık duymaya başladım. Olayın Justin'i sevip sevmememle alakası yok, sadece bir korku. Eğer öğrenirlerse kesinlikle Dylan'ın gözünde diğer kızlardan farkım olmayacak. Kesinlikle Stacy'e nasıl bakıyorsa bana da öyle bakacak. Hatta daha kötü. Tiksinerek.

Bir an durdum ve hayal ettim, ben Justin'le konuşuyorum fakat Dylan bana tiksinerek bakıyor. Ben bir çöpmüşüm gibi, elinde su olsa ve ben burada sussuzluktan ölsem gelip bana su vermezmiş gibi...

Başka bir seçenek daha vardı tabii, benden nefret eden gözler yerine hayal kırklığı barındıran gözler... Ki bu durumda kesinlikle birincisini tercih ederdim.

Düşünüyorum, nasıl bu duruma geldik ki biz? Bunu sürekli düşünüyorum fakat çıkar yol bulamıyorum.

''Justin'in takıntılı düşmanlarından biri seni tehtid ediyor ve senin düşündüğün şey Dylan öğrendiğinde nasıl hissedeceği mi?'' diyerek çıkarlarımı konuşturdu iç sesim.

Umrumda değildi, tek istediğim Dylan'ın kalbini kırmadan şu lanet durumdan sıyrılıp çıkabilmekti. Ama imkansız olduğunun arkındayım. Üçlü bir aşk üçgeninden kimse kırılmadan çıkışa ulaşılmaz.

''Sen daha uyumadın mı?'' diye sordu Justin kapıyı açtığında.

''Hayır, seni bekledim.''

Because You're DifferentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin