Bölüm 18: ''Are you sure?''

6.1K 181 20
                                    

HATIRLATMA:

 bölüm şarkısı: eminem - survival

"Sikerim işini de John'unuda. Şu çocuğu kendine aşık et de gidelim. Ama eğer istemiyorsan hemen geri dönebiliriz. O piçten korkmuyorum. Senin için endişelendiğim için kabul etmiştim zaten." dedikten sonra yüzünü buruşturdu. Nerden gelmiştik ki bu konuya? Ne alaka? Öpüşmeyi bunun için mi kesmişti?

Sinirden ve utangaçlıktan yanaklarım kızarırken "John'u kendime aşık edeceğim. Aslına bakarsan eğlenceli." Yalan. Sırf onu sinir etmek için oyunculuğumu kullanmıştım.

"Eğlenceli?" diye şaşkın ve kızgın bir ses tonuyla bağırırken aramızdaki mesafeyi kapattı.

"Yoksa ondan hoşlanmaya mı başladın?" dedi. Sesinde ne bir kızgınlık, ne duygularını gizleme isteği vardı. Saf bir merak ve biraz endişe.

"Hayır. Neyse boşver uyumak istiyorum. Hadi çık." dedikten sonra gidip yatağıma uzandım. Yanıma gelip uzandığında bunun kaçıncı dejavu olduğunu düşünüyordum. Ona döndüm ve bir şey söylemek için ağzımı açtım fakat işaret parmağını dudağıma getirip beni durdurdu. "Lütfen Nora. Bu konuyu tartışma. Burada kaldığımız sürece istesende istemesende seninle uyuyacağım. Kollarımda güvenli hissettiğini söylemiştin?" dedikten sonra beni kollarıyla sardı ve saçlarımın arasına öpücük kondurdu. Bu şekilde sonsuza kadar kalabilirdim.

 *

BÖLÜM 18

*

Sabah uyandığımda Justin'in aksine ben ona sarılmıştım. Sıkıca kollarımla sarmıştım ve başımı göğsüne koymuştum. Her ne kadar kalkmak istemesem de ayağa kalktım ve Justin'i dürtükledim.

''Justin, hadi kalk. Okula gitmemiz lazım.'' diyerek dürtükledim onu.

''Hmm? Biraz daha...'' diye mırıldandığında bir kahkaha patlattım. Sinirle yataktan kalktı ve esnedi. Bir insan esnerken ne kadar sevimli görünebilir ki? Neyse boşverin. Paytak paytak odadan çıktığında bu haline güldüm ve dolabın karşısına geçtim. Hem Justin'i delirtmek hem John'u etkilemek için bugün ekstra özen gösterecektim. Kot mini bir etek çıkardım ve üstüne gece mavisi bir kazak. Kazak tek omzu kapatıyor, diğerini açıkta bırakıyordu. Siyah topukluları ayağıma geçirdikten sonra en kısa zamanda topuklu olmayan ayakkabı almam gerektiğini aklımın bir kenarına yazdım. Her gün düşme tehlikesi yaşıyordum resmen.

Makyaj masasının önüne geçtiğimde  kırmızımsı ruju dudaklarıma bastırdım ve eyeliner çektim. Zaten düz olan saçlarımı dümdüz hale getirdiğimde sol omzuma aldım. Sağ omzum tamamen açıktaydı şimdi. Kendime boy aynasından baktım. Bu dolabın kimin olduğunu bilmiyordum fakat kıyafetleri kesinlikle mükemmel bir vücudu olduğunu gösteriyor. Kollarımı kaldırdığımda göbeğimi açıkta bırakan tek omuzlu bir kazak kesinlikle insanı seksi gösteriyor.

Çantamı aldım ve odadan çıktım. O sırada Justin de banyodan çıktı. Sadece. Altında. Bir.Havluyla. Neyse. Sanırım kızardım. 

Beni süzdüğünde yanaklarımın daha da ısındığını fark ettim. Bacaklarıma bakıp dudağını ısırdı ve ''Eğer bu John denilen çocuk sana bugün asılmazsa onun erkeklerden hoşlandığını düşüneceğim. Gerçi sana dokunmaya kalkarsa çok daha kötü şeyler olacak ama- neyse boşver.'' deyip göz kırptı. Odaya girdi ve üstünü giyinip çıktı. Arabaya bindik ve okula doğru ilerledik.

Arabadayken aklıma Seth geldi. Dün burada olması gerekiyordu, kahretsin nasıl da unuttum! Gerçi çok normal, o kadar şey üst üste geldiki. Telefonumu çıkardım ve Seth'i aradım.

Because You're DifferentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin