İYİ OKULAMAR :*
HATIRLATMA:
bölüm şarkısı: pink - try (genellikle bilindik şarkılar seçmeye çalışıyorum)
''Bak Nora. Seni ne kadar çok sevdiğimi anlatamam, zaten sende anlamazsın. O olay çok içtiğim için ve istek dışı gerçekleşmiş bir şeydi ve yemin ederim pişmanım. Hem de çok pişmanım. Güvenini yıktığımı biliyorum ama yalvarırım bir yolunu söyle bana, seni geri kazanmam için bir seçenek ver bana. Ne olursa olsun bunu yaparım, yeter ki bir umut ver Nora. Yalvarırım.'' derken gözünden bir yaş aktı. Şaka mıydı bu? Dylan'ı mı ağlatmıştım yani? Kendimden nefret ediyordum. Bunu ona yaptığım için kendimden nefret ediyordum. O bunları hak edecek son kişiydi.
''Lütfen böyle yapma Dylan. Olay o kızı öpmenden ibaret değil. Benim sana olan güvenimi kazanabilirsin ama arkadaş olarak. Bu saatten sonra sadece arkadaş olarak.'' dediğimde birden dudaklarıma yapıştı. Şok olduğum için ilk başta bir şey yapamadım. Beni daha sert öpmeye başladığında onu ittim ve geri geri gittim. Bunu yaptığına inanamıyorum.
''Dylan, git buradan. Hemen''
''Nora, ben-''
''Lütfen git Dylan.'' diye ayak direttiğimde yavaşça yerinden kalktı ve dışarı çıktı.
Dylan'ı itmek istememiştim ama farklıydı. Justin'le öpüştüğümde çok daha farklı hissetmiştim. Justin'le öpüştüğümde çok daha iyi hissetmiştim. Ne oluyor bana?
*
BÖLÜM 14
*
Sabah kalktığımda başım çatlayacak gibiydi. Hızlıca bir duş aldım ve siyah deri şortumun üstüne bordo bluzumu geçirdim. Justin dün akşam bugün yola çıkacağımızla ilgili bir mesaj atmıştı. Okul kayıtlarımız bugünden itibaren dondurulmuş. Nasıl yapmışlar bilmiyorum ama annemin haberi olmadan velime onaylatmışlar.
Yola akşam çıkacağımız için bugün Seth ile takılmayı düşünüyorum. Lena ve Jack de bizimle gelecekler. Büyük ihtimalle Dylan da gelir, emin değilim.
Seth'in numarasını tuşladım ve telefonu dinledim.
''Alo, Seth?''
''Nora?''
''Şey, seninle konuşmam lazım. Evime gelebilir misin?'' dedim sesimi incelterek.
''Adresi mesaj at, yarım saate ordayım. Görüşürüz.'' diyerek telefonu kapattığında adresi yazıp gönderdim ve gelmesini bekledim.
Kapı çaldığında hızla koşup kapıyı açtım. Seth geniş gülümsemesiyle karşımda duruyordu, hiçbir şeyden haberi yoktu.
Hızla boynuna sarıldım ve gözlerimi yumdum. İlk başta biraz şaşırsa da kısa bir süre sonra o da bana sarıldı. Nasıl bırakacaktım onu? İlk defa bir erkekle bu kadar sıkı dost olmuştum. İlkdefa bir erkeği kendime bu kadar yakın hissetmiştim. Benim için gerçekten değerliydi. Gerçekten. Gözümden bir damla yaş aktı ve bir tane daha... Burnumu çektiğimde Seth ağladığımı anlamış olacak ki sarılmayı kesip yüzümü elleri arasına aldı.
''Şşşşt... Ağlama.'' dedikten sonra az öncekinden çok daha sıkı bir şekilde sarıldı. ''Her şey düzelecek Nora, ağlama lütfen.'' sesi sakinleştiriciydi ama zerre kadar işlememişti. Hiçbir şey düzelmeyecekti. Ben yine yalnız kalacaktım. Justin'le yine kavga edecektik. Hem bu sefer gelip Seth'e de anlatamayacaktım. Bu düşünceler daha fazla ağlamama sebep olurken Seth her hıçkırığımda bana daha sıkı sarılıyordu. Neden ağladığımı bile tam olarak kestirememişken bu kadar içten ağlamam garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Because You're Different
Fanfiction''Biliyorum, sana zor geliyor. Aslında sevdiğinden de değil, vicdan azabından istemiyorsun gitmemi belki de. Zaten beni sevmen gerekmiyordu ki, hiçbir aşk kusursuz olmaz. Bak, burada kalamam Nora. Seni onunla beraber gördükçe kalbim eziliyor. İşler...