BEN ONU CENNET BİLDİM

127 19 0
                                    

Arkadaslar biliyorum Yb ' çok geç attım ama Teog varr!! Oy ve yorum canısılarr...

-Akın KESKİN -

Hayatımda hiç bu kadar biçare durumda değildim. Herkes ağlarken ben soğuk zemine oturmuş ne yapacağımı bilmez bir halde gözümü bir noktaya sabitlemsitim. Belkide gerçekten aşık olduğum tek kız.. Hayatımdan gidiyordu. Herkes lanet olası doktorun çıkmasını bekliyordu. Yaklaşık 4 saattir bir ameliyat yapılıyordu. Ve Meyra sadece küçücük bir kursuna hayatını vermezdi... Veremezdi... Verdirtirmemeliydim. Yavaşça gözümden süzülen göz yaşlarima hakim olamıyordum. Küçüklükten beri beni kimse ağlatamamamıştı. Bu Meyra için ikinci ağlayışımdi. Her geçen dakika beynime işliyor. Sanki kahrolası bir fare beynimi kemiriyorudu. Bir hemşire çıktı. Hızlıca.. Herkes başına toplanmıştı ama ben son hızımla yanına koştum. "Ya neden kaç saattir ameliyattasınız lan! Nerde Meyra! Nerde neden bitmedi bu amaliyat !" "Sakin olun Bey efendi... Doktor Bey açıklama yapacak ama Hastamıza acil ilik nakli yapılmalı! Elinizi çabuk tutun! Durumu kritik..." deyip koşarak Koridorda ilerledi. "Ne lan şu ilik bulun lan hemen! Bulun!" deyip yere çömelip ağlamaya başladım. Lan bu benim sevgilimdi beni bırakıp nasıl gider!? "Hadi lan ne duruyorsunuz! Bulun lan şu iliği bulun!" diye bağırdıgim an doktor çıkmıştı. Meyra ne olduğundan habersiz belki soğuk beyaz bir yatakta yatıyordu...

Doktor çıktığı an beyaz onlugune yapıştım. "Doktor! Söyle Meyra'ya ne olacak!" Diye gurleyince hızlıca elimden kurtuldu. "Oncelikle kurşunu çıkardık..." herkes bir ağızdan ohh çekmişti. "Ama eger o kurşun girmeseydi... Meyra 'yı bir daha nasıl hayatta tutacsgimizdan hiç emin değilim... Hastamız ilik kanseri ve eğer uygun ılık bulunamazsa..." dediği an tekrar gürledim "Sus lan sus! Sen hastaları keser bicersin ümidimizi değil!" omzumda babamın eli belirince hemen ondan kurtulup hastanenin dışına çıktım. Sigaramı ağzıma alıp küçük bir kıvılcımla yaktım. Arabama doğru ilerleyip saat gecenin 4'ü babamın ofisindeki megafonu aldım. Gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. Sokakta ağlayarak bağırmaya başladım megafondan dışarı çıkan çıkmıştı. Tüm sosyal paylaşım stelerinden paylaşım zaten geri Zekalılar "Geçmiş olsun..." dan başka söyledikleri söz yoktu. "Biliyorum yaptığım çok saçma... Biliyorum aşığım... Ama sevdiğim kız suan kahrolası bir ilik yüzünden hayata gözlerini yummak üzre! Size soruyorum bir an için gördüğün ve bir daha hiç goremeyecegin bir yüz dünyayı neden daha hüzünlü yapar?.. Ben onda ilk baharı görmüştüm. Son baharım olmasına izin veremem! Sanmayın ki mutluyum. Attığım her adımda eceli bekliyorum. Konuştuğum her kelimede ölümü sayıklıyorum. Eğer Meyra'ma bir şey olursa ben yaşayamam. Mutsuzlukla sınanıyorum! Unutmayın herkes cennete girmek ister. Fakat kimse ölmek istemez. Ben onu cennet bildim. Òlümle bitirmesin..." deyip ağlayarak ordan uzaklaştım. Ne yaptığımı dahi bilmiyorum. Hızlıca hastaneye gittim. Yüzlerce kişi gelmişti. Gözlerim aglamaktan harap olmuştu. Doktoru görünce "Meyra ne zaman çıkacak?!" Diye bir soru yönelttim. "Birazdan bir odaya alacağız genç adam. Ama bu konudan ona hiç bahsetme olur mu? Belli ki sevgilin iyice üzme onu... Ne kadar sevdiğin belli oluyor sen gönlünü rahat tut. Bence o iyileşecek..." sadece başımı sallamakla yetindim. Tam gidecekken "benim iliğim ona uymaz mı? Bir kontrol edin!" Doktor başını sallayınca hızlıca kalktım ve gozterdigi odaya girdik.

Saçma sapan bir röntgen cihazı uymadığını söyleyince kan beynime sıçramıştı resmen.. Gelenlerin hiçbirinin iliği uymamîştı. Babamda gazeteye haber verdi. Doktor tekrar sadece biriniz... dediğinde hiç kimseyi umursamadan direkt odaya girdim. Meyra yataktan rahatsız somurtuyordu. "Ya Akın ne oldu bana?! Hem ben çok sıkıldım. Gidelim artık." dediğinde elini elimin içine alıp minik bir öpücük kondurdum. Yine yanakları kızarmıştı. Yanaklarının kızardığını anlamış olacak ki hemen elini çekti. "Hayvan herif! Çıkar beni burdan!" "Bak güzelim ağzını toplamazsan toplatirim.." dedim gülerek hemen gözlerini pörtletti. "Seni cani herif! Ama bak bana kurşun gir..." dediği an dudaklarını öptüm. O kadar narindi ki... Kacsmayacsgini anladığı an beni serbest bırakmıştı. Öperken gözümden bir damla yaş akmıştı. Bugün için olan her şeyin anısına... Dudaklarımı dudaklarından çektiğimde akan göz yaşımı silmişti. "Bak ben iyiyim artık... Hep iyi olacağım. Söz ama ağlama ve beni bu yataktan çıkar!" dediğinde başımı yan tarafa sallayıp yanına yattım. Gülümseyen o yüzünü görmemekten o kadar korkmuştum ki.. Zoraki yataktan kalkmıştı ben onu tutanak kadar. Aynaya ilerleyip bağırmaya başladı. Yanına koştum. "Ne oluyor lan!?" "Ya Akın tipime bak evde kalırım ben bu tiple vallahi!" Onu bana doğru çevirip "Kim demiş evde kalacaksın diye?" dediğinde utançla başını eğdi. "Beni utandırmaktan vazgeç" dedi sitemle Kollarının altından tutup kaldırdım ve yatağına geri koydum. "Ben gelene kadar yataktan çıkmak yok! Çıkaran sonuçlarına sen katlanirsin güzellik" deyip bir mavi boncuk yollayana kadar o dudaklarını tutmuştu. Herkes başıma toplanmıştı. Açıklama yaptıktan sonra annesi içeri girdi. Sonra hepsi bende yola çıkıp bir 'HML' yazan yerin önünde durdum. Bende dünden beri maf haldeydim. Meyra 'ya ve bana eşofman alıp Meyra 'mın yanına gittim...

HAYATIMDAN ÇIK ARTIK  " KIZIM " Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin