HAYATIMDAN ÇIK ARTIK " KIZIM "

YİNE BİÇARE BİR DURUM

Multide Çağla... 💙

☆Çağla KARAHAN☆

Evimde sıkıntıdan patlayacağım. Yine kitaplara sığındım. Kulaklığımı takıp *Deniz Gözlüm Benim* şarkısını dinlemeye başladım. Bu şarkıya şu aralar aşık oldum. Hem şarkı dinleyip , hem kitap okumak öyle harika bişi ki.. Salona indim. Hala pijamalıydım. Babam daha ise gitmemişti. Saati tam olarak net göremiyordum. Evet miyopum ve bundan nefret ediyorum. Annemde tutturmuş 18 yaşına gelmeden lens olmazmış diye. Burda Dünyanın en önemli mevzusu!!! Güzellik önemli annişş yaaa! "Sen neden okula gitmedin?!" dedi en sert ve soğuk sesiyle. "Okulum yok!" dedim sinir olduğum zaten sesimin tonundan ve sonuna koyduğum ünlem işaretinden belli olduğunu düşünüyorum. Evet benim babam bir CANAVAR! Ondan nefret ediyorum. Annemle babam ayrıydı. Benim daha yaşım 18 olmadığı için kendim karar veremiyordum. Mahkeme annemin bazı psikolojik sorunları olduğundan şuanlık velayetimi babama vermişti. Biz annemle geçen senelere ne kadar mutluyduk. Büyük annem ölüp dedem annemin karşısında kendini öldürene kadar her şey normaldi. Annem o günden sonra halisülasyonlar görmeye devam edip beni öldürmeye kalkmıştı. Ben annemin şu dört aydır çok iyi olduğunu düşünüyorum. İyileşti o! AMA BANA KİMSE İNANMİYOR! ÇÜNKÜ HERKES BENCİL! "Karın olmadığını havadan görebiliyorum.(şuan ona 'cidden mi' demeyi ne kadar isterdim) Dün gece böyle bir haber de yayımlanmadı. Ki biliyorsun senin dizilerin olsa dahi haberlerimi o cirkef filmlerine yedirmem! Bu yüzden söyle! Okulunun tatil olduğuna dair elinde bir delil var mı?(Ya bir konuyu da sanki cinayet işlemişim boyutuna getirmese kıyamet kopar canım!) "Tatil dediysem tatil. Ne istiyorsun? Okulum yok! Sanki devletin tüm dosyalarını çalıp Avrupalı ülkelere kaçmış, devletin tüm planlarını onlara yedirip Obamayla Türkiye 'yı nasıl parçalarız? Gibi konuşmuşum vatan haini olmuşum gibi neden bana muamlele ediy.. (Bu arada Rabbim tüm vatan hainlerini kahru perişan eylesin inşallah Burda yapılan yorumu yanlış anlamayın. Ama Avrupalı devletlere söylediğimiz her cirkef laf tam yerinde olur merak etmeyin) " Dedigim anda zil çalmıştı. Yine bir kadın! Sinirden gülerek cevap verdim. "Selam! Merhaba! Güle güle!" Deyip kapıyı kadının üstüne kapadım. O kadar hiddetliydim ki bu kadarı az bile az! "Hala görmüyor musun?! Haa. Görmüyor musun? Eve benden çok başka kadınlar geliyor. Annemin bozuk olan psikolojisi dedin sustum ama bu kaçıncı kaçıncı? Annem varken böyle miydi?! Beni iyi etmek için elinden geleni yapardın?! Şimdi ne değişti. Annem gitti işlerin mi kötüleşti. Annem yok! Kadın çok mu olacaktı ?! Bu hayatta hiç bağırmamıştım. Size annemin elinden şirketin tüm hisselerini alıp onu nasıl böyle biçare durumda bıraktın?! Allah be..." Dediğim an bana bir tokat yapıştırdı. Elimdeki yastığı sinirle yere fırlattım. En güçlü adımlarımla yere sinirle basa basa odama çıktım. Sinirliydim. Ama beni ölesiye dövsede ağlamamalıydım. Ben güçlü olmalıydım. Yani zorundaydım. Öf gurur denen şeyden de ömrümden hayatımdan her şeyden nefret ediyorum her şeyden!!! Boğazımda kalan yumruya daha fazla dayanamadım. Elimdeki yastığı ısırmama rağmen ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Telefon Rehberime girip ANNEMM💞 yazan yeri tuşladım. Gözlerim buğulanmıştı. Masanın üzerinde duran gözlüğümü elime alıp taktım. Annem dakikada açmıştı. "Anne... Yardım et!" deyip telefonu kapadım. Boğazımdaki yumru konuşmama engel oluyordu. Daha fazla konuşmazdım. Annemin gözünü kırpmadan buraya geleceğinden adım kadar emindim zaten. Yarım saat kadar tavana Boğazımdaki o koca düğümle baktım... Yalnızca baktım... Kapının sesi gelince gözlerimi kapıya diktim. Annem telaşlı telaşlı koşarak geldi yanıma... Annem ya canım benim can Özüm... Sonunda ben haklı çıkacağım ve o zaman ey mi Yaman?! Bey mi?! Annem koşarak sarıldı bana. Annemle resmen üç aydır görüşmemiştik. Boğazımdaki düğüm artık çözüldü. İkimizde hem sarılıyor hem ağlıyorduk. "Anne ben biliyorum sen hasta falan değilsin. Bak vallahi değilsin! Sen kimseyi umursama ben sana inanıyorum. Anne n'olur beni babamın yanından al!" Annem iyice üzülmustu. "Yavrum... Bana inandığını biliyorum sen hiç merak etme! Her şeyin bir yolu bulunur. Sen o tatlı canını üzme olur mu kuzum? Şimdi ağlamamin sırası değil. O yüzden ne yapıyoruz???" Dedi soru sorarcasina "Aglamiyoruzzz" dedim somurtarak "Aa şimdide somurtuyorsun? Olur mj böyle be yavrum? Hadi bakalım arkadaşlarını ara böyle zamanlarda tek ikisi iyi eder seni. " deyip bana gülümsedi. Ama ne gülümsemeydi öyle. Ne kadar acı çektiği gülümsemesinden nasıl belli olur ya! Kıyamam. İyiki varsın Annem 💜 İyiki tüm annelerimiz var!💛 Ben zamanında nasıl kıymetini anlayamadım? İnsan her şeyin değerini ya değerini bilmediğin insanı kaybedince ya da değerini bilmediğin insandan bir şeyler kaybedince anlıyor... Ben burda ikinci seçeneğin birincisini kaybettim. Ama kaybedecek bir şeyim kalmadı! Kazanmaya başlıyorum.

Annemin lafını ikiletmemek için hemen Su 'yı aradım. "Su gelir misin?" dedim telefonu açar açmaz. "Çağla! Ne oldu kızım sana! İyi misin?!!! What is Thé matter senin " Beni bu lafı bile gulumsetmisti. Türkçeyi katletmekte üstüne yok! "Ya kızım sadece gel!" Tam kapatacaģim sırada "Tamok" deyip telefonu kapattı. Hemen Meyra 'ya haber veriyim dediğim anda "hemen geliyorum tatlım!!!" deyip telefonu kapattı. Ee nasıl düşünmedim Su 'yun ağzında bakla ıslandıgi mi var?! Çok geçmeden Su spordan çıktığını belli eden kıyafetlerle Meyra ise makyajsız uykudan uyanmış gibi geldiler. Şu direkt boynuma atladı. Ardından şükür Meyra ayakkabılarını çıkarınca oda bizim boynumuza atladı. Odamıza çıktık. Annemin durumunu bir aile dostları biliyordu. Ama kızlarda ne olursa olsun benim gibi iyi olduğuna inanıyorlardı. Onlarda annemin boynuna atladılar." Hadi kızlar siz yukarı çıkın. Bende babanla konuşacağım Çağlacım." Deyip yukarı çıktık. Bir saatlik bir konuşmanın ardından. Tek Çağla değil hepimiz içimizi doktugumuz anda Meyra "Ben bi koşu gidip şu içeceğim. İster misiniz poncikler???" Dedi. "Ben getireyim istersen..." Meyra hızlıca "Yok siz kalın sohpete devam ok mi loo?" Deyince başımızı sallamakla yetindik. Meyra aşağı indi. Elinde telefonuyla dönünce göz kırpip 'ne iş?'
işareti yapınca. Yaklaşık 52 dakika 38 saniyelik ses kaydını açıp dinletti. "Yuh Meyra yani yuh bu kadarda beklemezdim!" deyip gülüştüler. Annesi benim hakkım da her şeyi açıkça konuşmuşlardı. Onu annesinin alacağını sana asla gostwrmeyecegini kızının yüzünü guldurmedigini ve daha neler neler söylüyorlardı. Oh ne ala kızlarını mal gibi kullanıyorlardi. Meyra "Özür dilerim Çağla niyetim seni üzmek değildi..." dedi hemen lafa karışıp "Yok... Senin suçun değildi." Dedi birlikte bu konu üzerine iyice bir konuştuktan sonra onlarda kalıp kalmayacağımızı sorunca zorla izni kopardık ve kucak kucağa uyuduk.

Helloo tatlişler!!! Yb geldi İyi okumalar Oylamayı unutmayın!!! Çok ihtiyacım var 💖