♧BİR AŞEKA GÖLGESİ♧

14.7K 511 101
                                    

Öncelikle herkese merhaba, gecikme için özür dilerim. Bazılarınızında bildiği gibi sınav haftasındayım ve bölüm atmak için fırsat bulamıyorum.

Medya da youtube üzerinden paylaştığımız tanıtım videomuz var izlemeden geçmeyin derim ;)

Mirza için açılan parodi hesabımızı eklerseniz mutlu oluruz kendisi çok aktif ;)

Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor.

-Özdemir ASAF-

*************************************************************************************************************

Ömrüme biçilmiş ömürlerin kaçıncı baharında sunulan hediyeydi bu sahibi olduğum sözler? Zihnimde yankılanıp bütün vücuduma sarılan sevdamı tarif edecek kelimem yoktu. Gözlerine dalıp gittiğim anın, dudaklarıma kapanan dudakların ve hissettiklerimin tarifini yapacak kelimeler kifayetsiz kalıyordu.

Sevda kağıtlara yazılacak kadar basit değildi... Sevda görünmeyen gerçeklikti. Seni hiç bilmediğin bir hakikate savururdu, itiraz etmeye şansın yoktu. O şans sana verilseydide geri itmeye hazır olurdun. Dudaklarıyla bıraktığı mührün devamı çevresine gelmişti. Elleri saçlarımda, dudakları ilk defa dudaklarımdaydı. Damarlarımda çağlayan kana engel olamazken karşılık verdiğim anda kendine yaklaştırıp beklemişti.

Gözlerimiz kapalı, alınlarımız birbirine dayalı ve nefes nefese duruyorduk. Soluklarımız birbirine karışırken gözlerimi açarak beni izleyen yeşillere odaklanmıştım. İlk defa yaşattığı şeylere bir yenisini ekliyordu. İlklerimin sahibi yalnızca oydu ve öylede kalacaktı.

Yeşil gözlerinde gördüğüm beklenti üzerine konuşmam gerektiğini anlamıştım. Mirza sevgiyi bulmuştu ama ben bitmek üzereydim. Nefretini son demine kadar hissettiğim adamın sözleri yabancılıktan başka bir duygu hissettirmiyordu. Hangi engel için beni yok ettiğini düşündükçe zihnim yoruluyordu. Mirza ALAZ sevgiyi bulmuştu, benliğine beni kabul etmişti fakat beni de bitirmişti. Yeşil gözlerindeki beklenti ben buradayım dercesine kendini belli ediyordu.

''Sen benliğine beni aldın, aşkı ve sevdayı kalbine kabul ettin ama ben bittim Mirza... Seni kazandım ama benliğimi kaybettim. İkimize de geçmiş olsun. Sen sevdayı buldun ama benliğimi kaybediyorsun. Yoruldum Mirza, ben çok yoruldum...''

Dudaklarımdan dökülen tüm sözler gerçekti. Mirza'nın gözlerinde gördüklerim içimi sızlatırken yüzümü kavrayan elleriyle derin bir iç çekerek sessizce bekledim. Sol gözümden düşen bir damla yaşla dudaklarını gözyaşını takip ederek yakalamıştı.

''Dökme incilerini Aşeka... Seni yordum biliyorum ama beraber atlatacağız. Sen benim kadınımsın, gücünü yitirme. Bugün bizim miladımız ve hiçbir şey için geç değil. Bu günden sonra beni gölgene kabul etmeni bekleyeceğim. Aşeka'nın gölgesi beni benliğine kabul edene kadar bekleyeceğim.''

Sözcükler dilimin ucuna kadar gelirken kendimi durdurarak tek kelime bile etmedim. Gözlerinde gördüğüm o güven tohumları içime serpilmeye hazırdı fakat ben onları alacak kadar hazır değildim. Toparlanacak anılar ve yaşanacaklar birikmişti. Hangi birini düzelteceğini bilmiyordum ama Mirza'nın bunu başarabileceğine emindim. O çözülmesi imkansız bir adamdı ve yapacakları tahmin edilemezdi. Dibi görünmeyen ıssız bir kuyudan farksızdı ve sırları her zaman bilinmezliğin içinde saklanıyordu.

Düşüncelerim aralanan kapı ile bir toz bulutu misali dağılmıştı. Yerimden kalkıp kapıya yöneldiğimde Miran ağabeyi görmüştüm. Yüzünün birkaç yerinde kızarıklık ve morluklar, kaşının üzerinde ise bir bant vardı. Yüzündeki acı çeken ifadeyi incelemeyi bırakarak konuşmasını bekledim.

AŞEKA(Doğunun Güçlü Kadınlarına)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin