HERKESE MERHABA!
UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ, YORUMLARINIZLA FİKİRLERİNİZİ BELİRTİR BENİ MUTLU EDERSİNİZ.
MEDYA SONDAKİ SÜPRİZİMİZ İÇİN UMARIM BEĞENİRSİNİZ ;)
İYİ OKUMALAR....
YILDIZLARI PARLATIP, YORUMLARI COŞTURUN.
****************************************************************************************************************************************
Ben sevmezsem, seni sevmek, kimsenin elinden gelmez.
-Turgut UYAR-
**************************************************************************************************************
Yaşam, inişli çıkışlı bir yoldan ibaretti. Yaşamak insanı yorardı, elinde olanı alırdı. Yaşamak acıyı iliklerine kadar hissettirir, sevgiye hasret bırakırdı. Yaşam bize verilen hediyeden çok bir dersti. O öğretir sınavını yapardı, bizler ayakta kalmaya çalışır yeni yarınlara ulaşırdık...
Nefesim kesiliyordu, ölüm kapımdaki bekçiden farksız çevremde kol geziyordu. Damarlarımda çağlayan kan öfkemle karışırken prangalarını kırmak için vakit kolluyordu. Aldığım deren nefeslerin ardında kalmıştım... Teker teker ayaklanan ağaları görmezden geliyordum, Mirza ile görüşenlere aldırış etmiyordum. Aklımda dönüp duran tek bir düşünce vardı ki hem bedenimi hem aklımı yoruyordu. Her şey bu kadar basit olamazdı, olmamalıydı. Sevdiğimi ellerimden almaya kalkanın hesabı bu değildi, Mirza buna karar vermiş olsa da engel olacaktım. Canımı yaktığı kadar canını yakacaktım.
Gözlerim odada dolaştığında herkesin çıktığını fark ettim, yalnızca ikimiz kalmıştık. Koca duvarlar arasında iki beden vardı. Koltukta başını ellerinin arasına almış kocamı izlerken kararlılıkla yerimden kalkarak karşısına dikildim.
''Bu kadar kolay mı?''
Başını ellerinin arasından kurtararak yorgun olan yeşil gözlerini gözlerimle buluşturdu. Dikkatle yüzümü incelediğinde sözlerimi tarttığını anlamıştım. Cevap vermeyen kocama kararlı gözlerimi diktim. Öfkem bedenime fazla geliyordu.
''Cevap ver Mirza. Bu kadar kolay mı?''
Ayağı kalkarak karşımda durduğunda yüzüne bakmak için kafamı kaldırmıştım. Elleri yüzünü sıvazlamış daha sonra serbest kalmıştı.
''Ne yapmamı istiyorsun Buğlem? Adamı öldüreyim mi, onun yaptığı gibi şerefimi bir kenara mı bırakayım? Topraklarını aldım, itibarı yerle bir oldu... Bu ona yeter.''
Kafamı olumsuz anlamda sallayarak onu durdurdum, sinirimi bastırmak için tüm gücümü kullanıyordum. İtibarını almak yetmezdi, yerle bir olması önemli değildi... Önemli olan canımı yakmış olmasıydı.
''Senin itibarını aldığın adam benim canımı alacaktı! Bıraktığın adam, sevdiğim adamı benden alacaktı Mirza! Bu kadar kolay nasıl bırakırsın?''
Mirza sıkıntıyla burun kemiğini sıkarak konuştu. Sesinden sabrının tükendiğini hissediyordum, sesimi yükselttiğim her an siniri artıyordu fakat durumumuz aynıydı. Ona yardımcı olamazdım... Ben sevdiğim adamın can çekişini görmüştüm, onun bakmaya doyamadığım gözlerinin kapandığına şahit olmuştum. Bu kadar kolay olmayacaktı.
''Buğlem sesini yükseltme. Bak karşındayım yaşıyorum. Se-...''
Söyledikleri sinirimin son damlalarını taşırırken birkaç adım uzaklaştım. Uzaklaşmam Mirza'yı durdururken anlam çıkarmaya çalışan bakışlarına siniri de katılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞEKA(Doğunun Güçlü Kadınlarına)
Ficção GeralYıkılmaz bedeninde kalbini saran nefretin zehriyle besleyen bir adam... Nefretin zehriyle beslendiği kalbe sevgisini sarmaşık gibi dolayan onu tüketen ve yok eden bir kadın ... *************** ''Sana sevgiyle yaklaşacak bir adam olmayacağım belki y...