Herkese merhaba!
Kaç haftadır bölüm yok nerede bu kız dediğinizi duyar gibiyim bu yüzden herkesten özür diliyorum.
Sınavlarım dolayısıyla bölüm yazamadım, bu konuda sizden anlayış bekliyorum...Facebook grubumuza sizleri bekliyoruz...
Yıldızları parlatıp, yorumlarla beni sevindirmeyi unutmayın...
İyi okumalar ;)
********************************************************************************************************************************
BİR PARÇA HAYAT
…Ve biz ne zaman bir parça aşk istesek, yalnızlık kesiyor önümüzü.
-Cemal Süreya-
*****************************************************************************************************************
Unutmak, unutmaya çalışmak fakat hiçbir zaman zihninin kara kutusundan çıkmayan hatıralarla uğraşmak belki de yaşamanın en zor kısmıydı. Yaşanılan her şey aklında unutulmaz yerlere misafir oluyordu. Birkaç ay önceki unutulmaz anların bıraktığı eksikliği yaşıyordu tüm konak… Evin neşesi eksilmiş hüznü çökmüştü ama her şey devam ediyordu. Umut asla bitmemişti, her zaman vardı.
Siyah rengin hüküm sürdüğü banyoda yüzündeki köpüğü temizleyen kocamı seyrederken bir yandan da olanları düşünüyordum.Birkaç ay içinde birçok şey olmuştu. Hayaller değişmişti, hayatlar değişmişti ve daha nice olay sıralanarak bir serüven başlatmaya hazırdı. Dayandığım duvardan sıyrılarak Mirza’ya yaklaşmaya başladım. Saçlarını şekillendirmeye çalışıyordu fakat başarılı olduğu söylenemezdi. Yanına ulaşmışken yerdeki su dolayısıyla dengemi kayıp etmiştim, yer ayağımın altından kayarken kollarını bana sarması ile derin bir nefes almıştım. Kalbim olayın etkisiyle hızla çarpıyordu. Yeşil gözlerini üzerime dikerek karnım izin verdiğince beni kendine yasladı. Korkunun etkisiyle göğsüm inip kalkıyorken ellerim karnımı bulmuştu.
‘’Hiç rahat durmuyorsun küçük.’’
Hızla kollarımı Mirza’ya sardığımda saçlarımı okşayarak sakinleştirmeye çalışıyordu. Düşseydim bebeğimi kaybedebilirdim bu düşünce ile gözlerim tekrar dolarken damlalar yavaş yavaş yuvarlanmaya başlamıştı. Başımı boyun girintisine yaslamış kafasını kulağıma doğru eğmişti. Gözyaşlarım arasında fısıltısını duyduğumda iç çekerek sakinleşmeye çalışmıştım.
‘’Geçti güzelim, iyisiniz… Geçti.’’
Başımı boyun girintisinden çıkarıp gözlerine baktım. Aralara serpilmiş kahverengi tonları sabahları daha çok belli oluyordu. Elleri gözyaşlarımı silip yüzümü avuçlarının arasına alarak dudaklarına yaklaştırmıştı. Suyun etkisiyle hafif nemlenmiş dudakları anlıma değdiği anda gözlerim kapanmıştı. Şükürlerimin sebebiydi, dualarımın ortağıydı. Saçlarımın arasına gömdüğü kafasını kaldırdığında kısa sürede yerden havalanmıştım.
‘’Bu kadar tembellik yeter, ben saçlarımı yapana kadar sende kıyafetlerini değiştiriyorsun daha sonrada kahvaltıya iniyoruz. Hadi küçük kadınım…’’
Dolabın önünde beni indirip göz kırparak banyoya gitmişti. Anlamsız bakışlarımı arkasını dönmüş banyoya ilerleyen kocamdan çekerek sıkıntıyla dolaba çevirdim. Dolap kapaklarını açtığımda uzun süre kararsızlıkla kıyafetlerle bakışmıştım. Kısa süre önce büyüyen oğlum dolayısıyla kıyafetlere girmekte sorun yaşıyor uzun uğraşlar sonucunda hüsrana uğrayıp ağlamaya başlıyordum. Hormonlar ile imtihanım uzun süre devam ettiğinden Mirza artık dayanamamış kıyafetleri baştan aşağı yenilemiş bir daha ağlarsam çıldıracağını söylemişti. Beni beğenmediğini düşünüp ağladığım gün ağlarken gördüğünde önce sakinleştirip sonra kızmıştı. Yaşadıklarımız aklıma geldiğinde gülmeye başlamıştım, bazen dayanılmaz derecede duygusal oluyordum fakat bu benim elimde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞEKA(Doğunun Güçlü Kadınlarına)
Tiểu Thuyết ChungYıkılmaz bedeninde kalbini saran nefretin zehriyle besleyen bir adam... Nefretin zehriyle beslendiği kalbe sevgisini sarmaşık gibi dolayan onu tüketen ve yok eden bir kadın ... *************** ''Sana sevgiyle yaklaşacak bir adam olmayacağım belki y...