♧HAYATIN SAHİBİ♧

17K 732 187
                                    

Herkese merhaba, yeni bölüm sizlerle... Bu bölüm benim için çok önemli bir bölüm oldu.

Yıldızları parlatıp, düşüncelerinizi yazın lütfen.

*************************************************************************************************************************

''Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç elletmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın; ya siyahı ya beyazı seçeceksin...''

Şems-i Tebrizi

***********************************************************************************************************

''Bugün son gün Buğlem aynı senin söylediğin gibi geride bıraktıklarının yasını tutmak için son gün... Seninle bu yola isteyerek çıkmadım fakat sana bu yüzden işkence edecek değilim. Ben öyle bir adam asla olmadım bundan sonra da olmayacağım. Seni seveceğim demiyorum belki de hiç sevmeyeceğim ama sana değer vereceğim. Ne söylersem, ne yaparsam ve nasıl olursa olsun benimle olacaksın bana bunun sözünü veriyor musun?'' Gözleri cevabını bekler gibi baktı. Ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın Mirza'yı bırakmazdım. Tepede de söylemiştik biz bıraksak bu şehir bırakmazdı fakat ne şehir ne töre ne kurallardı benim söz vermeme sebep olan... Tek sebebim sevdamdı.

''Söz veriyorum, ne olursa olsun bırakmayacağım.'' Memnun bir ifadeyle bana baktı ve bir nefes verdi. Nefesini tuttuğunu fark etmemiştim. Eli yüzümü kavrayarak hafifçe gezintiye çıktı. Parmak uçları yüzümde hüküm sürüyordu. Alnıma uzanıp kısa bir öpücük bıraktı.

''İyi geceler kadın... Ben sana ömrümün sözünü verdim, sen bana kalbini... Ya ömrüm olacaksın ya da sonum, yeni dünyana merhaba diyeceksin... Pes etmek yok mucizenin müjdecisi,pes etmek yok !''

***********************************************************************************************************************

Unutulmayan geceler vardır ki zihninden silinmez. Yıllarca hafızanda yerini koruyup aklına düşünce gülümsetir. Bir çift yeşil gözle o geceyi yaşıyordum. Unutulmayan gecelerimden birini içimdeki sevdayla kalıcı yapıyordum. Aşkla bakan gözlerime karşılık şefkat besleyen gözleri vardı. Elleri hala saçlarımda gezinirken zaman kavramını yitirmiştim, zaman benim için ondan ibaretti. Elleri göz çevremde dolaşırken fısıldadı.

''Uyu Buğlem, kapat gözlerini.'' Son kez gözlerine bakıp gözlerimi kapattım. Saçlarım arasında gezinen elleri varlığını sürdürürken buram buram kokusu burnuma doluyordu. Bu adam aşk kokuyordu, kalbinin kapattığı kokuyu bedeniyle veriyordu. Tarifi imkansız bir kokuydu, hiçbir koku onunkiyle eş değer değildi. Ciğerlerime dolan koku sanki bütün bedenimi sarmalıyordu. Bilincim kapanmak için vücudumu zorlarken hala direnmeye çalışıyordum. Bunların hepsi rüyalar kadar güzeldi, uyanmak istemediğim bir rüya gibiydi. Uyandığımda her şey bitecek gibi hissediyordum. Kısa süre sonra anlımda hissettiğim dudakları gitti,ellerinin varlığı saçlarımın arasındaki hükmünü bitirdi, vücudumu sarmalayan kolları bedenimi terk etti... Önce adam gitti,sonra bilincim veda etti.

****************************************************************************************************************************

Gözlerimi bambaşka bir sabaha açmıştım. Güneş bile farklı doğmuştu bugün ve bütün gece onun kokusuyla uyumuştum. Günün yoğunluğu kısa sürede çevremi sarmıştı. İlk önce duşa girip daha sonra kendimi Zeynep'in ellerine bırakmıştım. Odanın ortasında bekar kızlar tarafından gelinliğim giydirilmişti. Eve gelen kuaförler saçlarımla uğraşırken bir yandan da makyajım yapılmıştı. Her genç kızın gelinlik hayali vardır... Çoğu dile getirmez, çoğu dilinden düşürmezdi. O genç kızlar arasında bende vardım, bir hayalin ucunu da ben tutuyordum. Hayalimin içinde odanın ortasında duruyordum.

AŞEKA(Doğunun Güçlü Kadınlarına)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin