♧BENİM KADINIM♧

14.1K 531 85
                                    

Sevmek güzel birinde aşkı aramak değil. O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında, kendini bulmaktır.

-Dostoyevski-

*****************************************************************************************************************

Günün güzelliği gözler önüne serilmiş sokaklar yavaş yavaş doluyordu. Yeni umutlar, farklı hayaller, verilen sözler ve daha niceleri günü doldururken insanlara düşen bunları yaşamaktı. Bütün gaye bize biçilmiş zamanda var olmaktı. Mirza'nın uyanmasını beklerken Baran ağabey gelmiş bir şeyler yemem için beni kafeteryaya göndermişti. Baran ağabey orada dururken ben bir şeyler atıştırmıştım. Baran ağabey geldiğinden beri durgundu. Üzerindeki kamuflajını çıkarmamış olması işten döndüğünü gösterirken yorgun olduğu fazlasıyla belliydi. Vakit kaybetmeden odaya dönmek için ayaklandım. Bedenim yorgundu üstüne hamile olmam daha fazla yoruyordu. Birkaç haftadır bedenimin hissettirdikleri birkaç gün önce anlam kazanmıştı. Hareketini hissedemiyordum fakat orada olduğunu biliyordum. Düşüncelerim beni meşgul ederken odaya çoktan varmıştım.

Baran ağabey ve Mirza'nın sesi kulaklarıma dolarken sinirli bir Mirza göreceğime emindim fakat içeriden gelen ses bunun tam aksini söylüyordu. Mirza ile burada olduğumuz süre içinde gelip giden hiç eksilmemişti. Her gün birçok geçmiş olsun dileği alıyorduk, Mardin ağasına gerçekten değer veriyordu. Derin bir nefes alarak kapıyı açıp arkamdan kapattım. Yavaş adımlarla ilerlerken Mirza odağıma girmişti. Yatakta doğrulmuş oturur şekilde gülerek Baran ağabey ile sohbet ediyordu. Mirza gülerken Baran ağabeyin kahkahası odada yankılanmıştı.

''Siz geleceksiniz diye evde annem seferberlik ilan etti. Hatice abla bir aşağı kata bir sizin odaya koşturup duruyor. Günde en az üç kere odanın tozunu aldırıyor. Dün akşam yeter anne kadın yoruldu dedim, oğlum tozlu tozlu yerde mi yatsın diye tavır yaptı.''

Mirza göğsünü tutarak gülerken muhabbetlerine dahil oldum.

''Neşeniz bol olsun.''

İkisi de bana dönerken Mirza ciddileşmiş hemen sorularını sıralamaya başlamıştı.

''Yemeğini düzgün yedin mi? İyi misin, doymadıysan dışarıdan söyleyelim.''

Derin bir nefes alarak sandalyeye oturup cevap verdim.

''Yedim ve iyiyim siz nasılsınız? Sesiniz koridordan duyuluyordu, pek neşeliydiniz.''

Baran ağabey gülerek bana döndü.

''Ağabeyim çıkacağını duyunca duygu yoğunluğu yaşadı.''

Kaşlarım çatılırken Mirza'ya döndüm. Sabah doktoru ikna etmeye çalışmış fakat başarısız olmuştu. Çıkması için nasıl izin aldığını düşünmeye başlayacakken sormaya karar verdim.

''Bir hafta boyunca burada olacağını söyleyen doktora ne oldu?''

Mirza gülümseyerek arkasına yaslandı. Baran ağabey dalmıştı, gözleri kapıdaydı.

''Yarın sabah çıkmaya ikna ettim, evde bakım yapılacak.''

Mirza'nın gülümsemesi genişlerken onu onaylayarak sandalyeye yaslanmıştım. Gözlerim Baran ağabeye takılmıştı, sessizliği hala sürüyordu. Kafamı Mirza'ya çevirdiğimde onunda benimle aynı şeyi düşündüğünü anlamıştım. Yeşil gözleri Baran ağabeyi incelerken kaşlarını çatmıştı. Sesimi alçaltarak Mirza'ya yaklaştım.

''Baran ağabeye ne oldu?''

Mirza sıkıntıyla bir nefes aldı. Sessizlik odada kol geziyordu. Nefes seslerimiz birbirine karışırken yeşil gözleri odağını bana çevirmişti.

AŞEKA(Doğunun Güçlü Kadınlarına)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin