♧KÜÇÜK MUCİZELER ♧

4.1K 218 67
                                    

Herkese merhaba! Nasılsınız iyi misiniz? Beni sorar mısınız bilmiyorum ama ben nasıl olduğumu bilmiyorum. Buraya zaman ayıramamak beni çok yoruyor. İnanın o kadar bunaldım ki bu kadar insanı bekletmeye hakkım yok sileyim bile dedim. Bölümümün zorluğu dolayısıyla yazmaya çok vaktim olmuyor. Bu yüzden affınıza sığınıyorum. İyi okumalar ♡

************************************
Bir annenin boynundaki en değerli mücevher, evladının sevgi dolu kollarıdır.
***
Gözlerim artık uykuya teslim olurken yavaşça karanlığa çekilmeye başlamıştım. Gece örtüsünü gözlerime düşürürken bilincim kaybolmaya yüz tutmuştu. Birden bire odada yankılanan çığlıkla Mirza ile yatakta sıçramıştık. Azer Mir çığlık çığlığa ağlarken odanın camı kırılarak aşağı inmişti. Ben hızla kalkıp beşiğe giderken bir cam daha yerle bir olmuş konakta kargaşa kopmuştu.

''Buğlem Azer Mir'i al banyoya gir!''

Mirza silahını almış cama doğru giderken tekrar bağırdı. Konaktaki camlar sırasıyla inerken Azer Mir susmuyordu. Kollarımın arasına alıp göğsüme bastırmıştım. Kilitlediğim kapının arkasına çökerken bir yandan da dua ediyordum. Bu gece bitmeliydi...

Dışarıda bağrışanlar, cam sesleri, oğlumun ağlayışları her şey birbirine girmişti. Odanın kapı sesini duyduğumda Mirza'nın o mahşere indiğini anlamıştım. Azer Mir ağlarken susması için dua ediyordum. Ellerim saçlarını okşarken o umarsızca ağlamaya devam ediyordu. Dudaklarımı alnına bastırıp sakinleşmesi için sırtını okşadım. Titreyen ellerimle gözümden akan yaşları silip oğluma odaklandım. Bir canım aşağıda mahşerde bir canım onun peşinden çığlıklarla kucağımda duruyordu.

''Azer Mir, ağlama ne olur... Sus oğlum, ağlama...''

Sözlerimin aksine çığlıkları yükselirken gözlerimden akan yaşlar artmaya başlamıştı. İçimden bir şeyler kopup giderken canımın acısı artıyordu. Azer Mir bir çığlık daha attığında gelen sesle dışarı fırlamıştım. Merdivenlerden hızla aşağı inerken birden silah sesi yankılandı. Dizlerimin üstüne çöktüğümde dünya durdu.

Azer Mir sustu...
****************************************************
İnsan hayatı boyunca birçok şeye şahitlik ederdi. Her yaşında kendinden bir şeyler kaybederek olgunlaşır bu olgunlaşmayı bir kazanç sayardı. Sona adım adım yaklaşırken gidenlerden çok gelenlere yoğunlaşırdı. Oysa ki hayat bir oyundu. İnsana her sonda bir başlangıç yaşatırdı.

Zihnim geçmişin tozlar arasında bıraktığı anılara dalarken gözlerim boşluğa dalmıştı. Göğsümde usulca nefes alan canıma sarılmış düşünüyordum. O gece mahşer gibiydi.Sessizlik dört bir yanı sarmıştı. Her yeri çevrelemiş kara dumanını üstümüze salmıştı. Cam kırıkları arasına düşen metal kovanın sesi bıçak gibi keskindi. Gözlerim şaşkınlıkla izlerken çevrem de benden farksızdı. Giray ağabey önündeki adama silah doğrultmuştu. Ne dediğini ayırt edemeyecek kadar kulaklarım uğulduruyordu. Sözlerini bitirip elindeki silahı beline taktı. Arkasını dönüp yavaş hareketlerle bana doğru gelen bedenle arkasında bıraktığı bedenin Mirza tarafından esir alınması uzun sürmemişti. Derin bir nefes alarak ayağa kalktım. Oğlum sakinleşmiş gelen kurtarıcısına bakıyordu. Kahverengi gözlerin odağı olduğumda sakin sesi kulaklarıma dolmuştu.

AŞEKA(Doğunun Güçlü Kadınlarına)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin