Lütfen yorum ve vote verin.
Benim için önemli. İyi okumalar.
Bugün sen öylece evden çıkıp giderken, sinirlerimin bozulmasına engel olamamıştım. Buluşacağın kişi benim yakın arkadaşım olsa bile, ben içten içe sinir oluyordum.
Sahi, sebebi neydi ki?
Bu yaptığım resmen hainliğe giriyordu ve buna sebep olan sendin. Belki de seni hiç eve almamalıydım. Şimdi beni yakın arkadaşıma yalan söylemeye zorluyorsun.
Ben öylece odamda uzanırken kapının çaldığını duyuyorum. Kapıya doğru yürüyüp açtığımda, kapıdaki kişinin sen olduğunu görüyorum.
İçeriye girerken '' buluşmamız iptal oldu '' diye konuşuyorsun. Kendini bir köşeye attıktan sonra ben de öylece karşına oturuyorum. İçimden bir ses buna sevindiğimi söylüyordu ama bu yanlıştı. Çok yanlıştı.
Sonunda acıktığımı hissettiğimde ayağa kalkıp adımlarımı telefona yönlendiriyorum.
'' Yemek söyleyeceğim. Aç mısın? '' diye sorduğumda '' evet, bana uyar '' diye cevaplıyorsun sorumu.
Telefondaki adama sipariş ettiğim yemeği anlattıktan sonra telefonu yerine koyup arkamı dönüyorum. Bir anda sen karşıma çıkıyorsun ve aramızda oluşan her zamanki çekimi hissediyorum.
Ama bu çekim çok yanlış bir olaya sebep oluyor. O anlık yanlışlıkla o kadar yakın bir duruma geliyoruz ki, dudaklarımız birbirine değiyor.
O an bunun yanlışlıkla olduğunu biliyorum. Çünkü ikimiz de bir anda arkamızı dönünce dudaklarımız yanlışlıkla birbirine değiyor.
Aramızda milimler varken sen yine beni etkilemeyi başarıyorsun. Sinir oluyorum. Ben tam uzaklaşacakken bir anlık hamleyle kendi isteğinle dudaklarını dudaklarıma bastırıyorsun.
Bir dakika. Ne?
Gözlerim sonuna kadar açılırken belime dolanan kollarını hissediyorum. Şu an ne yapmaya çalışıyorsun?
Benden bir karşılık istermiş gibi halin var, bunu seziyorum. Ama yaptığının yanlış olduğunu bilmiyor musun? Ben sadece senden etkileniyorum ama buna karşı koymaya çalışıyorum.
Senin yaptığın ise kalkıp beni öpmek. Sen benden karşılık ister gibi öperken bir anda ellerimi karnına yerleştirip seni uzağa itiyorum. Sırtını duvarda hissettiğinde acıyla inliyorsun.
'' Sen. '' diye söyleniyorum dişlerimin arasından. '' Ne yapmaya çalışıyorsun? ''
Cevap vermemekte kararlı gibi görünüyorsun. '' Bana cevap ver. '' diye tekrarladığımda '' Özür dilerim '' diye fısıldıyorsun.
'' Ne için? ''
'' İsteyerek olmadı. '' diye konuşuyorsun önce. '' Bir anda ikimiz de öyle yaklaşınca, yanlışlıkla olduğunu sen de biliyorsun. ''
'' Hayır. '' diye itiraz ediyorum sana. '' O an uzaklaşacakken, tekrar hamleyi yapan sendin. '' diye itiraz ediyorum.
'' Özür dilerim. '' diye tekrarlıyorsun. '' Ama bunun anlık bir hamle olduğunu bil lütfen. Böyle bir karışıklığa sebep olmak istemiyorum. ''
Ben tam kafamın karıştığını hissederken bu yaptığın çok güzel oldu, biliyor musun?
Ben tam kafamdaki problemlerin ne olduğunu çözmeye çalışırken bu yaptığın tamamen dibe batmamı sağlıyor. Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum.
Bir anda sinirden vücudumun titrediğini hissederken sana '' bir daha böyle bir şey yapacak olursan, '' diye sesleniyorum. '' Kendini kapının önünde bulursun. Ne olursa olsun. ''
'' Olmayacak. İnan. '' diyorsun.
Daha sonra arkamı dönüp senden uzaklaşıyorum. O gün kendimi odaya kapatıp bütün zamanımı o olayı düşünerek geçiriyorum.
Gözlerimi kapattığımda gözümün önüne sen ve ben geliyoruz. Dudaklarını benimkilere değdirişin. Elimi istemsizce dudağıma götürüp dokunuyorum. Neden böyle hissettiriyorsun?
Kalbim sebepsizce hızlanmaya başladığında kendime küfretmekle yetiniyorum. Sen benim yakın arkadaşımın sevgilisisin. Bu yaptığın bile ona ihanet etmiş gibi hissetmemi sağlarken, ne yapacağım?
Ne yapmamı bekliyordun? Karşılık vermemi mi?
Ne amaçla yaptın gerçekten? Kafam almıyor. En çok ta bundan etkilenmeme kızıyorum. İçten içe bundan hoşlandığımı biliyorum, ve bu kendime saydırmama sebep oluyor. Seni sevmediğimi biliyorum. Sana aşık falan değilim.
Basit bir etkilenmeden fazla değildi.
Yani bir kız yakışıklı bir erkekle öpüştüğünde heyecanlanması normal, değil mi?
İstemesem de itiraf etmeliyim, yakışıklı olduğun bir gerçek. Ve böyle bir yakınlaşmada etkilenmem normal. Ama aşık değilim.
Ve olmayacağım.
Sen benim arkadaşımın sevgilisisin. Bu yaptığın her şeyi berbat ediyor. Ben öylece tavanı izlerken mesaj sesini duyuyorum.
taehyung: uyanık mısın
Bir süre cevap vermek istemiyorum. 10 dakika sonra tekrar mesaj atıyorsun.
taehyung: uyanık olduğunu biliyorum
choon-hee: ne istiyorsun
choon-hee: ne istiyorsun benden?
taehyung: sakin ol
taehyung: ben sadece özür dileyecektim
choon-hee: gayet sakinim
choon-hee: ayrıca bu kaçıncı özür
choon-hee: özür dileyince içini mi rahatlatıyorsun
taehyung: hayır, kesinlikle
taehyung: yaptığım şeyin büyük bir hata olduğunu biliyorum
taehyung: ama neden yaptığımı inan ben de bilmiyorum
taehyung: anlık bir şeydi ve bunu arkadaşının duymasını da istemiyorum
choon-hee: ben de zaten gidip '' canım arkadaşım sevgilin beni öptü '' diyecektim değil mi
choon-hee: hangi yüzle
taehyung: seni zor durumda bıraktım, biliyorum
choon-hee: ah lütfen, kendini bu kadar önemsememelisin
choon-hee: ayrıca resmen benden karşılık bekledin
choon-hee: resmen vücudun benden karşılık bekledi
choon-hee: aptal falan mısın?
taehyung: dediğim gibi, sadece o anlık bir şeydi
taehyung: bak, bunu açıklayamam tamam mı?
taehyung: sen sadece bir daha olmayacağını bil
taehyung: sana bir daha o şekilde yaklaşmayacağım
Choon-Hee sinirle telefonu yana koyup gözlerini kapattığında tekrar o görüntü aklından geçmişti. İlk defa böyle hissediyordu, ama hissetmemeliydi.
Taehyung da ondan farklı değildi. Cidden, onu neden öpmüştü?
Ondan karşılık beklemesi de büyük bir aptallıktı. O bir kızdan hoşlanamazdı. Yakın arkadaşını da sevmiyordu ki?
Ondan hoşlanmıyordu bile. İçinde hoşlantıyı belli edecek tek bir his bile yoktu. Hoşlanmadığını biliyordu.
Ama neden böyle davranmıştı?
Sadece hormonlar diyerek geçiştirdi kendini. Bir daha böyle bir şeyin asla olmayacağını biliyordu.
Aralarına kalın bir duvar örecekti, ikisi de.
Bir daha aşılamayacak duvarlardan.
BÖLÜM SONU
Uyarı: Taehyung cidden kıza bir şey hissetmiyor. O anlık etkilenip öptü, yoksa bir hoşlantı beslemiyor kıza karşı.
Henüz.